- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Mescid-i Aksa ve Filistin’e Yönelik Komplo Halkalarını Tamamlamak İçin Acil Arap Bakanlar Toplantısı!
Haber:
Ürdün haber ajansı (Betra)’nın aktardığına göre Ürdün yarın Perşembe günü, işgal altındaki Kudüs şehrinde yasadışı “İsrail” politikalarına ve prosedürlerine karşı uluslararası eylemden sorumlu Arap Bakanlar Komitesi’nin acil toplantısına ev sahipliği yapacak. Komiteye başkanlık eden krallığın daveti üzerine yapılan toplantı, Kudüs, mübarek Mescid-i Aksa / Haram-ı Kudüs-ü Şerif’teki tehlikeli durumu ve “İsrail” tırmanışını durdurmanın ve kapsamlı bir sükûneti yeniden sağlamanın yollarını tartışmak için düzenleniyor. (Maan)
Yorum:
İşgal güçlerinin ve yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya ve namaz kılanlara yönelik üç haftadır süren saldırıların, pisliklerilerin, baskınların ve düşmanlıklarının, yanı sıra Yahudilerin zamansal ve mekansal olarak bölmeye ve vakıa ve örfi olarak da pekiştirmeye yönelik açık planları noktasında güpegündüz Mescid-i Aksa’nın kutsallığını çiğnemesinin ardından, evet tüm bunların ardından Arap yöneticiler uyanıyor, daha doğrusu uyanıyormuş görünerek tırmanışı durdurmanın yollarını tartışmak amacıyla “acil” olarak adlandırdıkları bir toplantı çağrısında bulunuyorlar!
Toplantıyla ilgili dikkat çekici olan, toplantının ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’in Salı günü, son haftalarda yaşanan tırmanıştan sonra “şiddet döngüsüne son verilmesi” ve barış süreci durmasına rağmen birlikte yaşamaları için "iki devlete götüren bir çözüm" gerçekleşmesi çağrısında bulunmasının ardından yapılmış olmasıdır.
Filistin’i çevreleyen rejimlerin gerginliğin tırmanışndaki soğukkanlılığı geçmiş dönemler boyunca amaçlanmış olup acil durum toplantı çağrısı da efendilerin kararlarına bir yanıt olarak gelmiştir. Yani Mescid-i Aksa’ya, Filistin’e, kutsallara ve özgürlere yönelik bir hırstan dolayı değildir. Bilakis meseleleri işgalcilerin çıkarları doğrultusunda yönlendiren ve emri vakiyi dayatan silsilenin bir halkasıdır. Zira Yahudiler, Mescid-i Aksa ve onun zaman ve mekan olarak bölünmesi konusunda emri vakiyi dayatma politikasına göre hareket ediyorlar. Bunu da belli bir sonuç elde etmek için anlaşma veya sözleşmeler olmaksızın vakıanın Yahudilerin istediği gibi olan bir aşamaya ulaşması için yapıyorlar. Aynen Hebron’daki İbrahimi Camii’nde ve Batı Şeria’da yerleşim yeri inşa etme konusunda olduğu gibi.
Acil toplantıdan beklenen kararlar da Yahudilerin saldırganlığına karşı koyma konusunda içi boş ve cılız olacaktır ama gerçekten ciddi olan Blinken'in istediği gibi havayı soğutmak ve gerilimi kontrol altına almak konusuyla ilgili olandır.
Mescid-i Aksa’ya ve namaz kılanlara yönelik saldırı, onu desteklemek ve onu ve tüm Filistin topraklarını özgürleştirmek için ümmetin ordularını ve subaylarını seferber etmeyi gerektirir. İşgalcinin küstahlığına ve saldırganlığına son vermenin yolu, Mescid-i Aksa’yı desteklemek ve Filistin’i özgürleştirmek için orduların ve güç ve kuvvet ehlinin yardım etmeye devam etmesiyle olacaktır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müh. Bahir Salih - Mübarek Toprak (Filistin)