- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
İlgi Duyan Herkese!
Haber:
-
• Stram Kurs hareketinin ya da “Sıkı Yön Partisi’nin” lideri Danimarka-İsveç çifte uyruklu Rasmus Paludan, İsveç’in çeşitli şehirlerinde üçüncü kez Kur'an-ı Kerim nüshalarını yakıyor ve üzerini çiğniyor. Daha önce domuz et parçasına sardığı bir kopyayı yakmış ve Fransa, Belçika dahil diğer Avrupa ülkelerinde yakmayı planladığını açıklamıştı. Bu ise Müslümanların kıskanç tepkisinin sonucunda, polisin iddiasına göre 26 polis ve 14 göstericinin yaralanması ve 20 polis aracının imha edilip hasar görmesiyle sonuçlanmıştır.
-
• Ramazan ayının başından itibaren mübarek topraklardaki olayların tırmanması, Filistinli genç ve kadınların bıçaklı saldırılar düzenlemeye teşebbüs bahanesiyle rastgele ve tekrarlanan infazları sonucu şehit sayısının artmasının yanı sıra İslam’a ve Müslümanlara en şiddetli düşman olan Yahudi askerlerinin, özellikle geçen Cuma sabah namazından sonra meydana gelen baskın olmak üzere Mescid-i Aksa’nın avlularına defalarca düzenledikleri baskınlar sonucu şehit sayısının artması, namaz kılanlara, ibadet edenlere, murabıt kadın ve erkelere yönelik saldırıların meydana gelmesi, onların arasından onlarcasının yaralanması, yüzlercesinin tutuklanması, caminin camlarının kırılması ve postallarıyla halıların çiğnenmesi, evet tüm bunlar; bir grup yerleşimcinin “Paskalya Bayramı” döneminde Mescid-i Aksa’ya girip adaklarını yerine getirmek, kurban kesmek, yakmak ve küllerini Kubbet-üs Sahra'nın bitişiğindeki Zincirli Kubbe’nin tepesine serpmek için Mescid-i Aksa’ya girme niyetlerini açıkladıktan sonra meydana gelmiştir.
Yorum:
Şerî vacip ve selim fıtrat, gayretli her Müslümanın İslam’ı, sembollerini ve kutsallarını savunmak için harekete geçmesini gerektirir. Kindar İsveç devleti, aşağılık insanlara ifade özgürlüğü adı altında ve polisin korumasında uygun gördükleri her şeyi yapmalarına izin verdiğinde, Müslümanların bunlara olan tepkisinden dolayı meydana gelen zararları Demokrasiye saldırı, kaos, şiddet eylemleri ve topluma karşı çok ciddi suçlar olarak değerlendirmekte ve protestocuları kasten polisi hedef alan suç çeteleriyle bağlantılı olmakla suçlamaktadır.
Yahudi varlığının, sözde tapınaklarını inşa etme bahanesiyle işgal altındaki Filistin halkına yıllardır yaptıkları saldırılar da aynı şekildedir. Zira o, -kendisine karşı felaket bir tepkinin olmasından korktuğu için- hesaplı adımlarla, Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem İsra ve Miracı olan Mescid-i Aksa’nın kirletilmesine izin vermiş ve kendileri için bir dayanak noktası olsun diye Mescid-i Aksa’nın içinde Talmud ayinleri yaparak onu zamansal ve mekansal olarak bölmeye çalışmıştır. Hatta böylece Kudüs ve Eski Şehir sakinlerini yerinden etme aracı olarak kısıtlama politikası izleyerek onu ele geçirmeleri daha kolay olacaktır.
Burada ilgi duyan herkese bir çağrıda bulunmamız kaçınılmazdır:
Başlangıç olarak dinler ve kültürler arasında bir arada yaşama fikrinden gurur duyan ve işgalcinin doğum gününü veya varlığının kuruluş gününü kutlayan zararlı kordon ülkelerinin Ruveybida yöneticilerine ve coğrafi olarak onlardan uzak olanlara bir çağrıda bulunmayacağız. Zira onlar, kendilerinden ve dostlarından bir hayır umulamayan kişilerdir.
Aksine çağrımızı, İslam ümmetine yönlendireceğiz; zira o, azimleri ve fedakârlıklarıyla bir tarih yazan ve hala tüm cesurlar için ilham kaynağı olmaya devam eden yiğit ve kahraman adamları olan bir ümmet olduğu gibi Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafetteki İslami yönetimin aşamalarında hidayet ve fedakârlık meşalesini taşıyan bir ümmettir.
Başta Ezher-i Şerif’in alimleri olmak üzere sizler neredesiniz ey Müslümanların alimleri; zira sizlerin darda kalanlara başsağlığı dilemekten, hasta ve tutsaklara ise sadece duadan başka bir desteğinizi görmedik?! Omuzlarında hakkı açıklama ve yolunu şaşıranlara ve gafillere yol gösterme sorumluğu olanlar sizler neredesiniz? Neler olduğunu görmüyor musunuz yoksa kalplerinize kilit mi vuruldu?! Ya da zimmetlerinizi satın almak için gözlerinizi ajan yöneticilerin hediyelerine mi diktiniz. Zira sadece burada kınamak ve şurada yermekle yetiniyorsunuz?!
Ve siz ey Müslümanların orduları! Zararlı Ruveybida yöneticilere ve İslam’a ve halkına yönelik ihanetlerine karşı neden sessiz kalıyorsunuz?! Haysiyet ve şeref sahibi güç ve kuvvet ehlinin, savaş teçhizatına ve manevi bir ruha sahip olmalarına rağmen kışlalarında çöreklenmiş bir şekilde sessiz kalmaları ve tüm bu ihlallere meydan okumayı omuzlarında taşıyan savunmasız gençleri ve özgür kadınları desteklemek için harekete geçmemeleri uygun mudur?! Zira onlardan biri yardım istediğinde, ona yardım edecek ve onu savunmak için harekete geçecek kimseyi bulamıyorsunuz!
Zalim rejimlerin elinden kurtulun, onları kökünden söküp atın ve liderliği, İslam ümmetinin muhlis evlatlarından tecrübe sahibi olan Hizb-ut Tahrir gençlerine teslim edin. Zira Hizb-ut Tahrir, halkına asla yalan söylemeyen ve İslam’ı Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’nde uygulamak için çalışan bir liderdir. İşte o zaman sizler, sadece çağrıya cevap verecek, ülkeleri ve insanları kurtaracak kalkan olan bir imamın liderliğindeki Hilafet ordusunun askerleri olacaksınız. Umulur ki bunun gerçekleşmesi yakındır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Raziye Abdullah