Haber-Yorum

Mescid-i Aksa, Kendisini Kurtarmaları İçin Müslümanların Ordularına Haykırıyor!

Haber:

Resmi ve gayri resmi haber siteleri, 2022 Ramazan ayındaki son Mescid-i Aksa olaylarını ele aldılar.

Yorum:

Olanlar oluyor, olmaya devam ediyor, hatta her yıl mübarek Filistin ve Kudüs topraklarında tekrarlanıyor ve bizler onunla birlikte bir duruş sergiliyoruz ama yine de başarı Allah’tandır diyoruz:  

- Filistin toprakları, İslam’ın başlangıcında, bilhassa Raşidi Hilafet döneminde, Müminlerin Emiri Ömer İbnu’l Hattab zamanında Müslümanlar tarafından fethedilen bir İslam toprağıdır. Ayrıca burası, rakabesi Müslümanların Beytu’l Mâl’ine ait olan haraci bir arazidir. Dolayısıyla dileyen kabul etsin dileyen kabul etmesin Filistin topraklarının vakıası ve aslı budur ve bunun dışında söylenenlerin hiçbir değeri yoktur.

- Filistin’de sözde tarihi hakkın hiçbir önemi ve değeri yoktur. Zira burası, on dört asırdan fazla bir süredir İslam beldesidir ve içindeki İslam’ın ömrü, dünyanın en büyük imparatorluğunun ömründen daha uzundur.

- Filistin şimdi işgal edildi ve daha önce de işgal edilmişti. Dahası defalarca Haçlılar ve Moğollar tarafından da işgal edilmişti. Buna rağmen Selahaddin Eyyubi, Kutuz ve diğerleri gibi Müslümanların kahraman evlatlarının çabalarıyla defalarca İslam Devleti’nin bağrına geri dönmüştür. 

- Filistin’deki denklem, İslam ümmetinin koruyucu kalkanı olan İslam Devleti’nin yıkılmasının ardından işgal edilmiş olmasıdır. Dolayısıyla İslam Devleti ne zaman kurulursa Filistin yeniden evlatlarına ve İslam ümmetine geri dönecektir.

- Filistin gaspçısı Yahudi varlığı, gücünü sömürgeci kâfirlerden ve zararlı rejimlerden alan kırılgan karton bir varlıktır. Bu yüzden Yahudi varlığı Arap rejimlerinin gölgesidir, onlar kaybolursa gölgesi de kaybolur diyen kişi ne kadar da doğru söylemiştir.

- Şimdi Filistin’i kurtarmaya gücümüz yetmiyorsa, bu bir karışından dahi vazgeçtiğimiz anlamına gelmez. Çünkü bu, bir cürüm olup Allah’ın en şiddetli bir şekilde cezalandıracağı bir günahtır.

- Filistin meselesi askeri bir mesele olup siyasetle ve müzakerelerle hiçbir ilgisi yoktur. Dolayısıyla mesele açıktır, çözümü malumdur ve fıkıh ilmine de gerek yoktur.

- Uluslararası toplum ve mücrim rejimler, Filistin sorununun çözümü için her türlü çözüm ve seçeneği gözden geçirmişler ancak tek doğru ve meşru çözüm olan orduların harekete geçmesini hesaplarından çıkarmışlardır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed Et-Tamîzî