- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Uzun Bir Sessizlikten Sonra Dalga Geçer Gibi Konuştu!
Haber:
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Yahudi varlığının Kudüs’ün tarihi ve mevcut yasal statüsünü değiştirmeye yönelik her türlü açıklama veya pozisyonlarını şiddetle reddettiğini ifade etti.
Ebu Gayt, Doğu Kudüs ve onun İslami ve Hristiyan kutsal mekanları üzerinde sözde herhangi bir Yahudi egemenliğinden bahsetmenin uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu söyledi.
Ebu Gayt, Filistinlilerin haklarını ve Doğu Kudüs’ü Filistin devletinin başkenti olarak savunma hususunda Filistin halkının, liderliğinin ve kurumlarının kararlılığını destekleme noktasında Arap Birliği’nin sağlam bir tutum sergilediğini vurguladı. (El-Gad Kanalı 9/5/2022 Pazartesi, uyarlanmıştır.)
Yorum:
Mübarek Kudüs ve el-Aksa’daki halkımızın mübarek Ramazan ayı diğer aylar gibi geçti. Ancak bu ayın Müslümanlar nezdindeki azameti ve konumundan dolayı onda acılar daha da arttı. Zira Müslümanlar bu ay boyunca hem ribat hem de Allah ve Rasulü ile savaşan, karakteri ahitleri bozmak, Peygamberleri öldürmek ve insanlarla savaşmak olan, ümmete düşmanlık eden, yaşlıya, kadına ve çocuklara merhamet etmeyen, öldüren, vuran, tutuklayan ve sürgün eden bir düşmanla şiddetli bir çatışma halinde olmuşlardır…
El-Aksa’ya, canları bedenlerinden ayrılıncaya kadar vazgeçmeyecek şekilde sımsıkı bir iman bağıyla bağlanan Müslümanların gitmelerini engellemek için haram olan her türlü yöntem kullanılmakta ya da mubah sayılmaktadır. Ribat topraklarındaki halkımızın durumu işte budur ve Müslümanların birçoğunun ruhları ve bedenleri bu mukaddes yere özlem ve hasret duymaktadır. Ancak güçlerinin zayıflığı, yöneticilerinin ihaneti ve şereflilerine engel olmaları, onların kardeşleriyle birlikte bu azim cihada katılmalarını engellemektedir.
Sonra Ebu Gayt, Yahudi terbiyecisinin kollarındaki ve onun hiç tanışmadığı ve hiçbir zaman da tanışamayacağı üniversitesindeki örtüsünden ve derin uykusundan uyanarak komploları ve entrikaları daha artırmak için avurtlarını şişirerek, Mescid-i Aksa’nın zamansal ve mekânsal değişimi konusunda Yahudilerin tutumlarını şiddetle reddettiğinden ve Arap Birliği’nin deprem etkisi oluşturacak tehdit ve korkutucu bir gözdağının olduğundan ve onun sağlam ve kararlı duruşundan bahsediyor!
Bu, insanların akıllarını hafife almak da nedir Allah aşkına?! Sizin açıklamalarınızı Yahudi varlığı umursuyor mu sanki?! Hatta sizden ve sizin içi boş açıklamalarınızdan kâğıt ve kalemler bile bıktı.
Güvenlik Konseyi’ne ve Birleşmiş Milletler’e yapılan şikâyet bir siyasi intihar, Filistin davasının ölümü ve kurulduğu günden bu yana üstlendiği hiçbir sorunu çözmeyen Konseyin sandalyeleriyle bir cenaze evinin kurulmasından başka bir şey değildir.
Filistin ve Mescid-i Aksa, kınama, suçlama ve içi boş cafcaflı açıklamalarla kurtulmayacağı gibi halkalarına yönelik saldırıları da engellemeyecektir. Hatta buralar, Yahudileri kökünden söküp atacak, Mescid-i Aksa’yı Yahudilerin pisliklerinden temizleyecek ve onu, ümmetin bağrına geri döndürecek ve uzak yakın herkesin izinsiz namaz kılacağı ve itikafa girenlerin engellenmeksizin itikafa gireceği bir konumuna geri getirecek tekbirlerin eşlik ettiği ordular harekete geçtiğinde kurtulacaktır.
Allah’tan bunun çok yakında olmasını temenni ediyorum. Bu ise ancak gasp edilen İslam beldelerini kurtarmak için Raşidi Hilafet Devleti’nin varlığı ve Müslümanlara liderlik edecek bir Halife’nin liderliği sayesinde mümkün olacaktır.
وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ بِنَصْرِ اللَّهِ “O gün müminler de Allah'ın yardımıyla sevineceklerdir.” [Rum 4-5]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Nesibe İbrahim