Haber-Yorum

Futbol Sapkın ve Anomali Düşünceler İçin Bir Etiket Haline Geldi
(Kalpler, Akıllar ve Dolarlar)

Haber:

Fransa Federasyonu Etik Kurulu, Paris Saint-Germain takımının Senegalli oyuncusu Idrissa Gueye'yi toplantıya çağırdı veFransız gazetesi L'Equipe, oyuncuların formalarında gökkuşağı bayrağının görüldüğü Fransız Ligi'ndeki eşcinsel destek turuna katılmak istemediği için oyuncunun hazır bulunmadığını söyledi…

Yorum:

Siyasi analist David Koplin, Nisan 2005 tarihinde dünyanın önde gelen siyasi dergilerinden US News World Report için “Akıllar, Kalpler ve Dolarlar” başlığı altında yayınlanan 12 sayfalık bir rapor hazırladı. Kendi ifadesine göre Koplin, onlarca resmi belgeyi inceledikten, yüzden fazla karar mercii ve istihbarat yetkilisi ile görüştükten ve İslam beldeleri ile önümüzdeki yıllarda nasıl muamele edileceği stratejisi hakkındaki sorularının ardından şöyle dedi: “Değişim savaşı (kalpler, zihinler ve dolarlar), psikolojik savaş ekipleriyle, CIA’in gizli istihbarat operasyonlarıyla, medya ve entelektüeller için açık finansman sağlamakla başlar. Washington, yalnızca İslam beldelerindeki toplumları değil, bizzat İslam’ın kendisini de değiştirmek için bu kampanyaya milyonlarca dolar pompalıyor.”Rapor harfi harfine böyle yazıyor. Zira bu devasa fonlar, demokrasiyi desteklemek, insan haklarını desteklemek, kadınları desteklemek ve hoşgörü değerlerini desteklemek gibi debdebeli ve çekici isimler altında pazarlanıyor...

Futbol çok popüler olduğu için gençlerin şu sözü sürekli tekrar ettiklerini görüyoruz: “Zengin olmak istiyorsan, futbol ya da sanat alanında kariyer yapmalısın!” Batı oklarını bu ikisine yönelttiği için FIFA, kadın unsurun varlığının da gerekliliğini ve kadının da bu alana dahil edilip katılımını talep etti. Bu yüzden kadın futbol takımı kurdu! Dolayısıyla bugün Müslüman ülkelerde futbolun peşinden koşan kadınların olduğunu görüyoruz. La havle ve la kuvvete illa billah. Ayrıca bu oyunun organizatörlerinin, bir turnuva biter bitmez bir diğerini düzenleyerek sürekli ve yoğun devriyelerle gençleri meşgul ettiklerini görüyoruz. Bunun da ötesinde oyunda belirgin olan kişiler, saç kesimi, giyim tarzı ve diğer konularda gençlere rol model olmaktadırlar.

Batı’nın kadınlar ve gençler olmak üzere iki önemli kesimi hedef alması, bir tesadüf değildir. Nitekim şarkı söyleme programları ve (The Voice Arab Idol) gibi karma partiler ve benzerleri gibi gençlerin karakterlerine yönelik programlar tasarlanmaktadır. Her eylemin bir amacı olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla günümüzde futbol da ​​sapkın fikirleri yaymak için bir araç haline gelmiştir. Zira daha önce Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA), Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmaya hazırlanan Katar otellerini, eşcinsellere karşı ayrımcılık hususunda uyarmış ve cinsiyete veya eşcinsellere ayrımcılık yapan herhangi bir otel ile Dünya Kupası sözleşmelerini iptal edeceğini söylemiştir.

İnsanlığın başına gelen en büyük bela, demokratik kapitalist sistemin insanlığı hayvan sürülerinden daha aşağı bir düzeye indiren kamu özgürlükleri fikrini getirmesi olmuş ve böylece bu toplumlarda zina içilen su gibi işlenir olmuş ve yasal koruma altına alınmıştır. Bu sadece doğal uygulamaların yasallaştırılması meselesiyle sınırlı kalmamış, bilakis bunun da ötesine geçerek Lût kavminin davranışları, lezbiyenlik, ensest, hayvanlarla cinsel ilişki gibi ölümcül hastalıklara yol açan anormal uygulamalara da izin verilmiştir.

Batı’nın kavramlarına göre Senegalli oyuncunun tutumu, dininin batıl olana ortak olmayı yasakladığı göz önüne alındığında inanç özgürlüğü olarak kabul edilmelidir. Ancak Batı sözde özgürlüğünü (Acve hurmasını) alıp ilk denemede yediği için anormal iğrençliğin sorumlularının çılgınlığı, kendi deyimleriyle özgürlüklerin beşiği Fransa’yı vurdu. Zira Müslüman kadınların başörtüsü yasaklanmakta ve bugün bu oyuncu sadece bir olay hakkında fikrini ifade ettiği için ceza almaktadır. Batı kültürüne ve eğitimli insanlara sövenler, Batı’nın demokrasi ve özgürlüklerinin sadece bir saçmalık ve asılsız bir iddia olduğunun farkında değiller mi?!

Ümmetin umudu gençliktir. Zira gençlik, akidesiyle imtihan edilen ve gerçek madenini ortaya çıkaran ve insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmete mensup olan Idrissa gibilerle doludur. Nasıl olmasın ki! Asırlar önce gençler, daha gençliklerinin baharında Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e yardım etmişlerdir. İşte Ali İbn Ebi Talib daha sekiz yaşındaydı, Zübeyr İbn Avvam sekiz yaşındaydı, Talha İbn Abdullah on bir yaşındaydı, Erkam İbn Ebu’l Erkam on iki yaşındaydı ve diğerleri… İşte bu gençler bize İslam risaletini taşımışlar, zorluk ve engellerle karşılaşmışlar ve hiç değişmemişler ve değişikliğe uğramamışlardır. Aksine onlar, muhteşem bayraktarlar olmuşlar, tüm dünya onlara boyun eğmiş ve insanları karanlıklardan aydınlığa kavuşturmuşlardır.

Gençler şunu iyi bilsin ki Batı’nın onları hedef alması daha da artacak, sadece üslup ve araçları değişecektir. O halde onun elinde bir araç olmayın, Allah için sizde bir hayır olduğunu görün ve hepiniz İslam geçitlerinden birer geçit olun. Aman ha dikkatli olun genç kardeşim ve genç kız kardeşim, İslam sizden önce gelmiş, her şey ortaya çıktığı gibi hakkın füstatı ve batılın füstatı da ortaya çıkmıştır. O halde nereye dönerseniz hak ile birlikte dönün ve Allah’ın dinine yardım etmek için muhlislerle birlikte çalışın. Hizb-ut Tahrir’in halakaları bize sesleniyor. Zira bu halakalar, Allah’ın şu emrine uyarak İslam’ın hükümlerinin tedris edildiği halakalardır: وَلْتَكُنْ مِنْكُمْ أُمَّةٌ يَدْعُونَ إِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ “Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.” [Ali İmran 104] Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sünnetine göre hareket edin ve enerjinizi İslam'ınız ve dininiz için harcayın. Zira Batı ne kadar çabalarsa çabalasın ve ne kadar tuzak kurarsa kursun sizin yardımınızı bekleyen nice mağdur ve mazlumlar vardır. Şüphesiz galip gelecek olanlar Allah’ın askerleridir ve kâfirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdusselam İshak