Haber-Yorum

Sadece Onurlu Yöneticiler Masumların Kanının İntikamını Alacaktır!

Haber:

Gazeteci ve serbest bırakılan Gufran Verasine, işgal altındaki Batı Şeria’da el-Halil’in kuzeyinde bulunan el-Arub mülteci kampının girişinde işgal askerleri tarafından vurulması sonucu şehit oldu. Filistin Kızılay’ı, genç kadını kurtarmaya çalışan ekiplerin onu el-Halil’deki bir hastaneye nakletmeden önce işgal ordusu tarafından yaklaşık yarım saat engellediğini bildirdi.İşgal güçleri tarafından yapılan açıklamada, genç kadının elinde bıçakla kampın girişindeki bir dizi askere yaklaştığı ve bu yüzden ona doğrudan ateş ettikleri iddia edildi. (El-Cezire Mübaşir 01/06/2022)

Yorum:

Gufran Verasine, el-Halil Üniversitesi’nin Gazetecilik Bölümü'nden mezun olan ve yerel basın için çalışan bir gazetecidir. Mahkumlar Bilgi Bürosu’na göre, işgalci tarafından üç ay boyunca gözaltında tutulmuş ve Nisan ayının ilk günü serbest bırakılmıştır. Bugün, bıçak taşıdığından dolayı ateş açtığını iddia eden işgal ordusunun öldürdüğü bir şehit daha -Allah katında böyle olmasını umuyoruz-…

Bu gâsıp varlık masum kanların ihlal edilmesinde, kibir ve küstahlığında çok ileri gitti. Zira hiç kimseyi umursamıyor, kınamalara ve suçlamaları aldırmıyor ve cezalara boyun eğmiyor. Zira o, İslam ümmeti zayıflayıp onun işleri, hiç tereddüt etmeden onunla normalleşen kiralık ajanlara teslim edildiğinden dolayı güçlenen bir varlıktır. Bu yüzden büyük devletler kendisini desteklememiş, suçlarına ve ihlallerine sessiz kalmamış ve Müslümanların korkak ve aşağılık sorumlularından ve Batı’ya olan bağımlılıklarından emin olmamış olsaydı yapmayı düşünmeye bile cesaret edemeyeceği Mescid-i Aksa’yı ele geçirmeye çalışıyor.

İşte Allah’ın yaratıklarının en korkakları, Mescid-i Aksa'nın avlularını baskınlar düzenleyerek Mescid-i Aksa halkına ve genel olarak Müslümanlara yönelik kışkırtıcı eylemlerle bulunuyorlar ve dans edip kutlama yapıyorlar. Beytu’l Makdis halkı ise sadece Allah’ın rızasını uman ve kendini ve ruhunu Mescid-i Aksa için feda eden bir devrimci ve savunucudur.

Geçen Nisan ayında Yahudilerin Fısıh Bayramı’na denk gelen çatışmalar yaşandı ve İbrani takvimine göre Filistin’i gasp etmelerinin yetmiş dördüncü yıldönümünü andılar ve Filistin halkı da 15 Mayıs’ta bu Nakba’yı andılar.

Yahudi varlığı, çağrılara ve bağrışlara hiç aldırış etmeden tüm dünyanın gözleri ve kulakları önünde cürümlerini işleyen mücrim bir varlıktır. Kimin suçladığı ve kimin kınadığı umurunda değil. Kiralık medya da onun bu suçunu paylaşıyor; bu yüzden hakları ve toprakları işgal edip gasp eden ve masum insanları öldüren ve kanları akıtan iğrenç bir varlık olduğu halde onun propagandasını yapıyor ve onu itibarlı bir taraf olarak gösteriyor.

-Rabbimin merhamet ettiği ümmetin bazı sadık evlatları hariç- gaspçıyı hoşnut etmek için onun yolunu izleyen medya, haber ve yayınlarını bu varlığın kültürünün dikte ettiğine ve ondan elde ettiği çıkarlara göre ele alıyor. Bu yüzden bazen bazı şeyleri abartıyor ve küçültüyor, bazen değerini azaltıyor, dahası belki de neredeyse hiç bahsetmiyor bile! Dolayısıyla haberleri ele alırken çifte standart uygulayan ve ajansı akidevi kültürel aidiyete göre değişen bir medya; zira konusu bu varlığa ve onu koruyan Batı medeniyetine yönelik olduğunda bunu ele alıyor. Konusu özellikle bu varlığın amansız düşmanı olan İslam ve Müslümanlarla ilgili olduğunda kesinlikle ihmal ediyor ve önem vermiyor. Ama bunun aksi olsaydı, ona ışık tutar ve medya organlarının gece gündüz konuştuğu bir olay olarak ortaya çıkardı.

Gufran Verasine; Allah seni en güzel şekilde kabul etsin. Allahu Teala’dan bizim için, kendilerine cevap verecek veya karşısında duracak biri olmadığından dolayı İslam ümmetinin evlatlarına cüret eden bu mücrimlerden senin ve tüm Müslümanların intikamını alacak olan Raşidi Hilafet Devleti’ni çabuklaştırmasını temenni ediyoruz. Zira ordular kışlalarına yerleştirilmiş olup ümmetin evlatları da sınır ve duvarlarda engellenmektedir!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Zinet es-Sâmit