Haber-Yorum

Özbekistan Rejimi, İnsanların Nefislerine Korku mu Salmak İstiyor?

Haber:

8 Haziran 2022’de Dario Uz sitesi şu haberi yayınladı: Özbekistan’da 2022 yılında IŞİD ve uluslararası terör örgütü “Katibat El Tevhid Vel Cihad” militanlarıyla bağlantılı 4 gizli grup, 10 sanal grup ve aşırılık yanlısı örgüt ve hareketlerin fikirlerini bireysel olarak radikalleştiren ve yayan aşırılık yanlısı grupların 250 üyesi tespit edildi ve yasadışı faaliyetlerine son verildi. Bu ise Taşkent İçişleri Ana Dairesi’nin bilgi servisi tarafından bildirildi.

Yorum:

Özbek rejimi dış politikada çok yönlü bir politika izlese de içeride de Müslümanlara yönelik “havuç ve sopa” politikası izliyor. Yani uzun yıllardır hapiste olan Müslüman siyasi mahkumları serbest bırakırken bir yandan da bu suçlamalarla Müslümanları tutukluyor.Sakallı gençleri karakola götürüp sakallarını kesmeye zorlamak için de baskınlar yapılıyor. Ayrıca eğitim kurumlarında (İslami kıyafete) olan muhalefet hala devam ediyor. Görünen o ki Özbek rejimi, böyle bir politika ile halkı kandırmayı ve sindirmeyi amaçlıyor.

Halkı korku içinde tutmak Makyavelist bir politika olup Özbek rejiminin sömürgeci Rusya, Amerika ve Batılı efendilerinin emriyle böyle bir politika izlediği noktasında da şüphe yoktur;çünkü dünyanın her yerinde olduğu gibi Özbekistan’da da Müslümanlar İslam’ın hükümlerine göre yaşamayı arzulamakta ve bu durum, sömürgeci Ruslar da dahil olmak üzere bu sömürgecileri rahatsız etmektedir. Bu yüzden Mirziyoyev rejimi, Rusya’yı memnun etmek için zaman zaman bunu Müslümanlara karşı uyguluyor. Zira Rusya için Orta Asya, özellikle de Özbekistan önemli bir bölgedir. Nitekim 17 Mayıs 2022’de Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrei Rudenko, “Valdav” Uluslararası Orta Asya Diyalog Kulübü’nün ikinci konferansında, Orta Asya’nın Rusya'nın yeni dış politikası anlayışında hak ettiği ayrıcalıklı konumu sürdürmeye devam edeceğini belirtti. Terörizme karşı savaş, yani İslam’a ve özellikle onların “siyasal İslam” olarak adlandırdıkları şeye, yani İslam devleti, onun vacipliği, ümmetin birliği, ekonomide ve toplumda dahili işlerin ve dış ticaret, cihat ve antlaşmalar gibi dış ilişkilerin nasıl gözetileceği ile ilgili fikir ve şerî hükümlere karşı savaş…Rusya, Amerika ve Batı için stratejik bir misyondur. Bu nedenle Özbekistan rejiminin “terörizm ve aşırıcılıkla mücadele” bahanesiyle İslam’a karşı yürüttüğü savaşı bu sömürgecilerin çıkarınadır.

Ayrıca Özbekistan halkı da ekonomik zorlukların sıkıntısını yaşıyor. Örneğin hükümet 1 Temmuz itibariyle elektrik ve doğalgaz fiyatlarına zam yapmak istiyor. Zira Özbekistan Enerji Bakan Yardımcısı Sherzod Khodjaev, “Darya” Yayınevi’ne, enerji fiyatlarının piyasa fiyatlarına dönüştürülmesi halinde yatırımcıların piyasaya çıkacağını ve sektörün özel şirketlerin eline geçeceğini açıklamıştır. Yani Rus şirketleri ile diğer sömürgeci şirketlerin eline geçecek demektir. Zira Bakan yardımcısına göre, mevcut fiyatlar devlete mali zarar vermektedir. Ayrıca ekmek, unlu mamüller ve gıda fiyatları da artmış olup bu da toplumsal bir patlamaya yol açabilir. Böylece hükümetin, bu politikayla halkı yıldırmayı, ayaklanmalarını ve İslami hayatın yeniden başlatılmasını talep etmelerini engellemeyi amaçladığı görülmektedir.

Özbek rejimi ve onun sömürgeci efendileri ne kadar çaba sarf ederlerse etsinler, ümmetin kalkınmasını ve İslam’ın hayat mücadelesine girmesini asla engelleyemeyeceklerdir. Nitekim sadece halkın temel ihtiyaçlarını karşılamakla yetinmeyip, bilakis lüks ihtiyaçlarını, emniyetlerini, güvenliklerini sağlayacak ve dahili ve harici işlerini de özenle idare edecek olan Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti, Allah Subhanehu ve Teala’nın vaadi ve Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesidir: ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ “Sonra (yeniden) Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet olacaktır.” [Ahmed rivayet etti.]

وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ   “Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur 55]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

İslam Ebu Halil – Özbekistan