- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Ajan Rejimler Ayıplarını Örten Her Şeyi Kaldırıyorlar!
Haber:
Tunus’taki “Yeni Cumhuriyet” Anayasası’nın hazırlanmasından sorumlu Ulusal Danışma Komisyonu Koordinatörü Sadık Belaid, Nahda gibi İslamcı partilerle savaşmak için İslam’a atıfta bulunulan her şeyin kaldırıldığı bir anayasa sunacağını açıkladı.
Yorum:
Din kelimesi ve dindarlığın tezahürleri, laikler arasında bir kafa karışıklığı ve duyarlılık durumu haline gelmiş olup bu da onları vahşi ve kibirli bir hale getirdiği için dinden veya onun sembollerinin herhangi birinden kaynaklanan herhangi bir fikri reddederek Allah Subhanehu ve Teala’nın rızasına karşı efendileri kafir Batı’nın memnuniyetini ön planda tutuyorlar ve insanların akidesini ve İslamî düşünceye sahip olan ve onunla hükmetmek isteyen insanları bir kenara atıyorlar.
Anayasa, yönetim ve siyasetin temelidir. Bu yüzden onun, halkın sahip olduğu ideolojiden başka bir şey olması caiz değildir. Zira Tunus’taki halkımız, Allah’ın Kitabı ve Rasulü’nün sünnetiyle hükmedilmesini isteyen Müslümanlar olup üzerlerine, zulmü, adaletsizliği ve despotluğu yayan ve insanları sıkıntı üzerine sıkıntıya sevk eden Allah’ın hakkında herhangi bir Sultan indirmediği sistemlerin tatbik edilmesine yönelik öfkelerini göstermek için sokaklara çıkmışlardır.
İslam akidesinin devletin temeli, kanunlarının ve cihazlarının tek kaynağı olması yerine bu iddia sahibi gözümüze baka baka Nahda gibi partilerle savaşmak için bizler İslam’a atıfta bulunulan her şeyi kaldıracağız şeklinde konuşuyor. Sanki Nahda Partisi, daha önceki günlerde yönetime egemen olduğunda İslam’ı uygulamış gibi!Sanki Tunus’taki Müslüman halk laikliğe dönmüş gibi!
Birbiri üstüne karanlıklar. Zira İslam dinine yönelik şiddetli düşmanlığın nedenleri Hıristiyanlar ve Yahudiler için nesnel görünebilir. Ancak bunun İslam’ın ve hükümlerinin tatbik edilmesini talep etmek için sokaklara çıkan halkı Müslüman olan bir yerde olmasına gelince; bu, insanların zulme, baskıya ve sömürüye karşı ayaklanmasıyla asla örtüşmez. Aynı zamanda bu, Tunus’u yönetenlerin efendilerini memnun etmek için dinlerini satan insanlar olduğunu ve Allah ve Resulü ile savaşan rejimin devamı olduğunu kanıtlamakta ve yarım kalmış devrimlerin ölümcül olduğunu teyit etmektedir. Bu yüzden Tunus’taki halkımızın, bu tür insanlardan uzaklaşmaları için ordu içerisindeki evlatlarımıza baskı yapmaları ve Allah’ın Kitabı’na, Rasulü’nün sünnetine ve bu ikisinin irşat ettiklerine dayalı anayasayı tatbik edecek ve devletin İslam akidesinden kaynaklanmayan herhangi bir mefhum, kanaat ve ölçüye sahip olmasını engelleyecek Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti ilan etmesi için Hizb-ut Tahrir’in Emri Celil Alim Ata İbn Halil Ebu Raşta’ya nusret vermeleri gerekir.
Bu ve benzerlerine gelince; ya anlamayan bir şakşakçıdır, ya kavramayan bir saptırıcıdır, ya dinlemeyen bir aldatıcıdır ya da doymak bilmeyen bir menfaatçidir. Bu maddelerin kaldırılmasının, artık zamanı gelmiş olan ve nurunun çizgileri sistemlerinizin karanlığını dağıtmaya başlayan İslam Devleti’nin doğuşunu durduramayacağını söylüyorum. Bu ise aziz olan Allah’a hiç de zor değildir.
Allahu Teala şöyle buyurmuştur: لَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلَنَا بِالْبَيِّنَاتِ وَأَنزَلْنَا مَعَهُمُ الْكِتَابَ وَالْمِيزَانَ لِيَقُومَ النَّاسُ بِالْقِسْطِ “Andolsun biz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için beraberlerinde kitabı ve mizanı indirdik.” [Hadid 25]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Abdullah Nasır – Ürdün