- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Batı Seçimlerine Düşük Katılım, Sistemin Çöktüğünü Gösteriyor!
Haber:
1 Haziran 2022’de Danimarka, sözde “AB savunma çekincesi” politikasıyla ilgili bir referandum düzenledi.
Danimarka, Avrupa Birliği üyeliğinin bir parçası olarak askeri görevlerden çekilmesine izin veren bir savunma çekincesi müzakere etti. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Danimarka medyasında ve siyasetinde tartışmaları ateşleyen bir katalizör oldu ve kısa bir süre sonra bir referandum ilan edildi. Seçmenlerin %66’sı, Danimarka'yı büyük ölçüde Avrupa askeri politikalarına dahil etmek amacıyla bu çekincelerin kaldırılması yönünde oy kullandı.
Yorum:
Bu referandumda dikkat edilmesi gereken şey, şu veya bu yöndeki seçmen yüzdesi değildir. Nitekim pek çok kişi referandumun bu bağlamda gerçekleşmesini bekliyordu. Çünkü kamuoyunun Rusya’ya karşı tavrı net olup Rusya’nın Avrupa'ya yönelik tehdidi konusunda büyük endişeler taşımaktadırlar. Dikkate alınması gereken şey, Rusya’nın bu bariz tutumuna ve tehditkâr duygularına rağmen seçmenlerin yaklaşık %40’ının referanduma katılmamış olmasıdır. Bu nedenle seçmen katılımı oldukça düşük olmuştur. Bu endişe Danimarka medyasında demokrasi için bir kayıp olarak dile getirildi. Düşük seçmen katılımıyla ilgili benzer vakalar, Batılı demokratik sisteme kendi halkı arasında duyulan güvensizliğin bariz bir şekilde arttığını göstermektedir. Nitekim Danimarka’da 2021 yılının sonlarında belediye seçimleri yapıldığında, bazı bölgelerde, özellikle de Müslümanlar gibi farklı kökenlerden insanların daha yüksek oranda olduğu bölgelerde seçmen katılımı daha düşük olmuştur.
Fransa gibi Avrupa'nın başka yerlerinde de benzer güvensizlik ifadelerini gördük. Zira son Fransa cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında, Macron’un yalnızca karşıt bir alternatif olmadığı ve Marine Le Pen ve Eric Zemmour gibi sağcı isimlerin liderlik edeceği bir hükümeti engellemek için kazandığı söylenmiştir.
Bunların hepsi, içerideki zayıf bir sistemin işaretleridir. Bu arada İslam ümmeti, İslami Hilafet Nizamı altında yeniden birleşme yönünde ilerlemektedir. Dolayısıyla Allah’ın yardımının tecelli etmesi, İslam’ın doğru bir şekilde uygulanması ve dünyanın dört bir tarafındaki halklara ve milletlere taşınması yoluyla İslam ümmetine yeryüzünü miras alma yetkisini bir kez daha vermesi an meselesidir. Zira Batı’da sadece küçük bir seçkin grup için tasarlanmış ve gezegeni her yönden çarpıtıp felç eden krizle parçalanmış dünya düzenine yönelik tek gerçek alternatif, İslam’ın kâmil bir şekilde uygulanmasıdır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Yunus Biskurçik