Haber-Yorum

Mısır’ın Ekonomik Krizi ve Başarısızlık Döngüsünde Dönüp Durması!

Haber:

Al-Mogaz 13/7/2022 Çarşamba günü, Mısır Başbakanı’nın, bazı petrol ürünlerinin fiyatlarının aynı günden itibaren hareketlenmesine ilişkin yorumunu yayınlandı; Petrol Ürünleri Fiyatları Otomatik Fiyatlandırma Komitesi tarafından yayınlanan kararlar ve bazı petrol ürünlerinin fiyatlarının hareketlenmesine dahil edilen şeyler, küresel enerji fiyatlarındaki ve döviz kurundaki değişikliklere uyum sağlamak için fiyat denkleminin üçer aylık dönemlerde takip edilmesi çerçevesinde gelmiştir. Bu denklemin, Brent petrolün ve Cüneyh’in Dolar karşısında bir önceki döneme, yani “bir önceki mali çeyreğe” kıyasla yükseliş ve düşüşünden etkilendiğine dikkat çekmiştir. Petrol ürünlerinin fiyatlarını hareketlendirmek için alınan kararların, ülkenin petrol zenginliğini korumak ve devlet bütçesini daha fazla yükten kurtarmak amacıyla gerçekleştiğini ve bunun da küresel enflasyon baskılarına karşı koyma imkanı sağlayacağını ekledi. Başbakan, motorin ürünün maliyetinin, son 3 ayın ortalama maliyeti olan yaklaşık litre/11 Cüneyh olduğu şeklinde devam etti. Ayrıca artış öncesi maliyet ile mevcut satış arasındaki fiyat farkının litre başına 4,25 Cüneyh’e ulaştığını, günlük kaybın yaklaşık 178 milyon Cüneyh ve aylık kaybın yaklaşık 5,4 milyar Cüneyh olduğunu söyledi. Çarşamba günü çıkarılan motorin fiyatlarının hareketlenmesiyle ilgili kararların, farkı 3,75 Cüneyh azaltacağına ve günlük kayıpların yaklaşık 21 milyon Cüneyh’e düşeceğine ve geriye kalanları ise -ki bu, günlük yaklaşık 157 milyon Cüneyh’tir- devletin üstleneceğine dikkat çekti.

Yorum:

Ekonomik kriz, uzunca bir süre rejimin ana endişesi olmaya davam edeceği gibi iktidardakiler de başarısızlık döngüsü içinde dönmeye devam edeceklerdir. Zira onlar, soruna bir çözüm bulmuyorlar ve krizden çıkmak için de çalışmıyorlar. Bilakis onların tüm hırsları, insanları nasıl aldatacakları ve onları içinde bulundukları krizin gerçek nedenlerinden nasıl uzaklaştıracaklarıyla sınırlıdır. Bu arada tüm açıklamaları yalanlarını ifşa etmekte ve çaresizliklerini, krizin bir parçası olduklarını, dahası krizin alevlenmesinin ana nedeninin bizzat kendi varlıkları olduğunu ortaya koymaktadır.

Krizin nedeni, küresel kapitalizmle olan bağlantı, ülkeyi ve zenginliklerini ele geçirmesi ve Mısır’ı, ülkenin başlangıçta ihtiyaç duyduğu uzun vadeli krediler döngüsünde boğmasıdır. İnsanların bunlardan elde ettiği tek şey, beraberinde getirdiği yükler, bunlara eşlik eden krizler ve Batı’nın ülkenin servetlerinden ve ondan geriye kalanlardan azar azar faydalanmasına imkan sağlayacak şekilde yürütülen politikalardır. Şayet kapitalizm ve on destekleyen ve yöneten uluslararası sistemle bir bağlantı olmamış olsaydı, Mısır şu an çekmiş olduğu acıları çekmeyecek ve krizlerden kurtulmak bir göz kırpmaktan daha yakın olacaktı.

İlk olarak fiyatın hareketlenmesini tartışmadan önce benzin, motorin, gaz ve benzerleri gibi gizli servetleri ve onun dallarının gerçekliğini açıklığa kavuşturmalıyız. Bunların tamamı asıl olarak daimi ya da yarı daimi olan servetlerin ürünleridir. Yani kamu mülkiyetindendir. Dolayısıyla bunlar, insanların haklarından bir hak olup devletin, ne satarak, ne hibe ederek, ne kiraya vererek, ne de imtiyaz hakkı vererek bu kaynakların üzerinde tasarrufta bulunması caiz değildir. Bilakis devletin, bu serveti kaynaklarından üretmesi ve bunları tüm insanlara eşit olarak dağıtması gerekir. Bu da Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu kavlinden dolayıdır: الْمُسْلِمُونَ شُرَكَاءُ فِي ثَلَاثَةٍ: فِي الْمَاءِ وَالْكَلَإِ وَالنَّارِ “Müslümanlar üç şeyde ortaktırlar: Suda, merada ve ateşte.” İşte bu nedenle insanlara satılmasının caiz olmadığını söyledik. Zira bunlar, asıl olarak insanların gasp edilmiş servetlerindendir.

Mısır’daki fiyatları dünya fiyatlarıyla kıyaslayan ve insanlardan gasp ettiklerini onlara dünya fiyatının altında sattığında devletin zararlarını göz önünde bulunduran Mısır Başbakanı’nın konuşmasına gelince; sanırım başbakan, bu rejimin sadece servetleri çalmakla yetinmediğini, bilakis bu servetleri onlara satarak emeklerini de çaldığını ve aynı şekilde uluslararası fiyatlarla mukayese edilmeyecek şekildeki maaşlar ve ücretlerle de insanların emeklerini çaldığını ya unutuyor ya da unutmuş gibi yapıyor. Bu hususta Batı’daki bir işçinin bir günde aldığı ücretin, Mısır’daki aynı işçinin bir ayda çalışarak aldığı ücrete eşit olduğunu söylememiz yeterlidir. Ayrıca insanların emekleri karşılığında elde ettiği şeylerin, hiçbir değer ve kıymeti olmayan bir kağıttan ibaret olduğunu belirtmemiz de yeterlidir. Bu nedenle Mısır ve halkını, tüm enflasyon dalgalarının rüzgarlarıyla savrulduğunu ve enflasyonun içerisinde boğulduğunu görmekteyiz. Belki de Amerikan ordusunun yönetiminden bu yana geçen 70 yıl boyunca on Cüneyhin değerini basit bir şekilde incelemiş olsa, onun topraklardan nasıl alanlar satın aldığını fark edecektir. Hatta ona dört kilo et alınıyordu, şimdi ise dört yumurta alınıyor! Ayrıca 70 yıl önce ücretler nasıldı, şimdi nasıl oldu ve altına endeksliyken Mısır Cüneyh’inin değeri nasıldı? Zira onun değeri 5 gram altından daha fazlaydı ve nasıl oldu da bir gram altın 1000 Cüneyh’den daha fazla olacak bir duruma geldi!!

Devlet bütçesine daha fazla yük bindirmekten kaçınmak, insanların omuzlarına bir yük olan ve onların acılarını artıran fiyatları yükseltmekle olmaz. Bilakis petrol ve maden arama şirketlerinin sözleşmelerini gözden geçirmek ve serveti yağmalamalarını durdurmak için hepsini ülke dışına çıkarmakla olur. İşte o zaman ülke, bütçesinde bir artış görecektir. Ayrıca şayet kağıt paradan vazgeçerseniz, onu altın ve gümüşe endekslerseniz ve hiçbir karşılığı olmayan paralarla alım satım yapmaktan kaçınırsanız, işte o zaman sıkıntı olmaz ve gör bak o zaman ülke ekonomisi nasıl olacak. Ancak bunun için özgür iradeye sahip bir idareye ihtiyaç vardır. Dolayısıyla bunun, ülkemizi yöneten ajan rejimlerin gölgesinde olması imkansızdır. Bilakis Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet ihtiyaç vardır.

Mısır ekonomisindeki bu çöküş bir tesadüf değildir. Bilakis onlarca yıldır uygulanan kapitalizmin bir ürünü ve onun, ülkenin zenginlikleri ve servetleriyle Batı’yı güçlendiren yeni bir sömürgeci araç olmasıdır. Bu kapitalizmden ve ona bağımlılıktan kurtulup insanlara haklarını geri verecek, onlar için izzeti, onuru ve rahat bir yaşamı garanti edecek Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’ni kurmadıkça ne Mısır ne de diğerleri için bir kurtuluş vardır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasulü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Said Fazıl - Mısır