- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Türkiye Rejimi İslam Kisvesine Bürünüyor Ama Bir Süre Sonra Bile Olsa Allah'ın Tuzağının Ortaya Çıkacağını İdrak Etmiyor!
Haber:
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ülkesinin Suriye hükümetiyle diyalog için ön şartları olmadığını ve görüşmelerin bir amacı olması gerektiğini söyleyerek, Ankara’nın Şam konusundaki tutumunu daha da yumuşattığını belirtti.
Türkiye, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad rejimini devirmeye çalışan muhalif savaşçıları desteklemiş ve Ankara, Suriye’deki çatışmanın 11 yıl önce başlamasından bu yana Şam ile diplomatik bağlarını koparmıştı.
Çavuşoğlu şöyle dedi: “Diyalog için şart olmaz. Ama bu görüşmelerin amacı ne? Ülkenin teröristlerden temizlenmesi lazım…İnsanların ülkeye geri dönebilmeleri lazım.”
Şöyle ekledi: “Diyalog için bir şart yok. Ama maksat ne, amaç ne? (Görüşmeler) bir amaca yönelik olmalıdır.”
Bu ayın başlarında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rusya’da yaptığı görüşmeden sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye’ye, ortak sınırları boyunca şiddete karşı koymak için Suriye hükümetiyle iş birliği yapmasını önerdiğini söyledi.
Rusya’nın müdahalesi, Suriyeli yetkililerin, muhalefeti Suriye’nin kuzeybatısına, Türkiye sınırına yakın bir yerleşim bölgesine geri itmesine yardımcı olmuştu.
Geçen hafta Erdoğan, Şam ile olası müzakerelerle ilgili bir soruya cevaben, ülkeler arasındaki diplomasinin tamamen kesilemeyeceğini söyledi.
Türk basını Erdoğan’ın, “Suriye ile daha fazla adıma ihtiyaç olduğunu” söylediğini aktardılar.
Yorum:
İşte Türkiye rejiminin ayıbını örten dut yaprağı düştü, ama hala bazıları hiç utanmadan ve haya etmeden, dahası tüm kararlılık ve cesaretle Erdoğan rejimini savunuyorlar ve savunmaya da devam edeceklerdir! Tıpkı 1967 ve sonrasındaki korkunç yenilgi gününde Abdünnasır’ı destekleyen kimseler gibi! Ama insanı öfkelendiren ve yürekleri sızlatan şey onların bunu, bu yöneticiye inanıp hiçbir karşılık beklemeden gönüllü olarak yapmalarıdır. Şöyle diyen şair ne kadar da doğru söylemiştir: Dilinin ucuyla sana tatlı sözler söyler *** Ama tilkinin hileyle sıvışıp kaçtığı gibi senden sıvışıp kaçar!
Çalışmalarının karşılığında para alan bir gurup Erdoğan savunucularının ve destekçilerinin olduğu noktasında şüphe yoktur. Dolayısıyla bunların Erdoğan’ı ve partisini desteklemeleri anlaşılabilir. Onu savunanların büyük bir kısmına gelince; onların hiçbir menfaatleri yoktur. Bilakis onlar, Şam ve halkına komplo kurmasına, mücrim Beşar Esad ile uzlaşmasına, tüm muhalifleri teslim etmesine ve onları zorla Beşar’ın kimyasal ağılına göndermesine rağmen şu an Müslümanların başındaki yöneticilerin en iyisi olduğuna inandıklarından dolayı bunu yapıyorlar!!
Bu ise azim dinimizin en basit alfabesi hakkında bile büyük bir cehaletin göstergesidir. Oysa Hizb-ut Tahrir, devrimin ilk gününden, dahası Erdoğan Türkiye’de iktidara geldiğinden beri, Erdoğan’ın Amerikan yanlısı olduğu ve İslam’ı seven Türkiye halkının duygularıyla oynamak için İslam’ı kullandığı noktasında uyarmıştır. Ama kulaklar sağır olmuş ve gözlere de perde inmiştir!
Ey Şam ve dışarıdaki Müslümanlar, şimdi neyi bekliyoruz?Erdoğan’ın devrimcileri, mücrim Beşar’a teslim etmesini mi bekliyoruz? Türkiye Dışişleri Bakanı’nın, “Ankara Şam ile diyalog için bir ön koşul koymamıştır” şeklindeki sözü ne anlama geliyor? Bu, Türkiye rejiminin, Suriye devrimine yönelik ihanetindeki son adım değil midir? Bu, Şam’daki halkımızın milyonlarca evladının kanlarının ticareti değil midir?
Allah’ım, Erdoğan’ın, partisinin ve rejiminin yaptıklarından Sana sığınıyoruz. Allah’ım, onların tuzaklarını başlarına geçir. Allah’ım, kudretinle bizi onlardan kurtar ya Allah.Allah’ım, Müslümanların kanlarıyla ticaret yapan ve onların davalarına karşı komplo kuran hainlerden intikam almak için Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafetin kurulmasını çabuklaştır. Allahumme Amin.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Ferec Memduh