Haber-Yorum

Yahudi Varlığı İle Arap Askeri İşbirliği Ne Anlama Geliyor!

Haber:

Faslı bir askeri heyet, 12-15 Eylül tarihleri ​​arasında Tel Aviv'de düzenlenecek olan askeri inovasyon ve modernizasyon konulu ilk uluslararası konferansa katılmak üzere Yahudi varlığına gitti.

Pazartesi günü, Kraliyet Silahlı Kuvvetleri Genel Komutanlığı'ndan yapılan açıklamada, Kraliyet Silahlı Kuvvetleri Güney Bölgesi Komutanı Silahlı Kuvvetler Genel Müfettişi General Dokor Darmy’in askeri bir heyet eşliğinde Yahudi varlığına gittiği belirtildi.

Fas’ın yaptığı açıklamaya göre, savunma alanındaki birçok ordu liderine ve inovasyon ajanslarına özgü bu uluslararası konferansa katılım, katılımcı ordular arasında bilgi ve deneyim alışverişine teşvik etmek amacıyla çok taraflı bir çerçeveyi kapsıyor.

Açıklamaya şu eklemede yapıldı: “Bu katılım aynı zamanda çok boyutlu savunma ve askeri inovasyon alanında sağlam bir iş birliğinin temellerini atmayı da hedefliyor.” (Erem News, uyarlanmıştır)

Yorum:

Son yıllar, Müslümanların başındaki yöneticilerin Yahudi varlığıyla normalleşme konusundaki gerilemeye tanık oldu ve Yahudi varlığıyla her türlü iş birliği anlaşmaları imzaladılar. Ancak bu bağlamda meşru olan soru şudur: Bu askeri iş birliği kime yöneliktir? Diğer bir ifadeyle:Müslümanların ve Yahudilerin yöneticilerinin ortak düşmanı kimdir?

Aklı başında hiç kimse ortak düşmanın, kalkınma yolunu arayan ve Hilafetini kurmak için çalışan İslam Ümmeti olduğundan şüphe etmez. İşte Batı’nın yöneticilerinin, Müslümanların başındaki yöneticilerin ve Yahudi varlığının akılları ve nefislerindeki en büyük saplantı bu olduğu gibi en çok korktukları şey de budur!

Çünkü Hilafet Devleti ortaya çıktığında, on yıllardır onun kurulmasına engel olmak için çalışan bu yöneticilerin enkazı üzerinde olacak, vaat edilen bu devlet hızla Yahudi varlığını ortadan kaldıracak, ardından dünya halklarına hidayet nurunu yaymak için harekete geçecek ve bu yolla mevcut uluslararası sistemi İslam’ın hükümlerine uyacak şekilde değiştirecektir. Bu da büyük güçleri konumlarından uzaklaştırmayı ve yerlerini değiştirmeyi gerektirmektedir. Böylece tüm dünyaya İslam’ın hükümlerini uygulayarak adaleti, mutluluğu ve refahı yayacak ve bu da Allah'ın izniyle çok yakında olacaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Halife Muhammed – Ürdün