- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Zimbabve’nin Sadece Para Birimi Değişikliğine Değil Kapitalist Sistemde de Köklü Bir Değişime İhtiyacı Var!
Haber:
Zimbabve Merkez Bankası, kısa süre önce döviz talebini azaltmayı umduğu yeni altın paraları sundu. Harare'de yeni tanıtılan altın paraların resmi lansmanı sırasında, Zimbabve Merkez Bankası Başkanı John Mangudya, madeni paraların ülkedeki ABD dolarına olan talebi azaltmak için tasarlandığını vurguladı.
Yorum:
Zimbabve, bağımsızlığını 1980 yılında kazanmış bir sömürge ülkesidir.On dokuzuncu yüzyılın sonunda kana susamış Batılı kapitalistlerin Afrika’yı işgal etmesinden şimdiye kadar Zimbabve, İngiliz nüfuzu altında kalmaya devam etti. Zimbabve’nin yeni sömürgecilikten kurtulması için çözülmesi gereken temel sorunu işte budur.
Zimbabve, tüm ekonomik felaketlerinin ve zorluklarının kaynağı olan iğrenç kapitalist ekonomik sistemi tatbik etmektedir. Üstelik kapitalist ekonomik politikalar, ekonomisini 2019’da %6,0 ve 2020’de %10 oranında küçülterek resesyona sürükledi.
Afrika Kalkınma Bankası’na göre ekonomik istikrarsızlık, enflasyonu Zimbabve ekonomisinin bir parçası haline getirdi. Zira 2019’da %226,9’a ve 2020’de %622.8’e yükseldi ve bütçe açığı ise 2019’da %2,7’den 2020'de %2,9’a yükseldi. Nitekim döviz kurunda Şubat 2019’da Zimbabve doları 2,5 değer kaybetti ve Aralık 2020’de ABD doları karşısında 82 civarında işlem gördü. Ayrıca yoksulluk 2019 yılında %70,5 iken işsizlik ise %21’in üzerinde yüksek olarak kalmaya devam etti.
Uluslararası Para Fonu gibi uluslararası finans kuruluşlarının getirdiği kısıtlamalar sonucunda Zimbabve’nin toplam kamu borcu, (GSYİH’nın %53,9’u olan) 11,1 milyar dolara ulaştı. Bunun, uluslararası finans kuruluşlarına ve ikili ve özel alacaklılara olan 6,4 milyar dolarlık borç da dahil %95,6’sı dış borçtur.
Bu durumda yoksulluk, yukarıda belirtilen faktörlerin bir sonucu olarak Zimbabvelilerin yaşamlarının bir parçası haline geldi.
Yeni altın madeni paraların piyasaya sürülmesi, Zimbabveli ekonomistleri ve sıradan insanları bunların uygulanabilirliği konusunda şüphe duymaya sevk ediyor. Zira Zimbabve Çalışma ve Kalkınma Araştırma Enstitüsü Kıdemli Araştırma Görevlisi ve Ekonomisti Prosper Chitambara şunları söyledi: “Değer saklama aracı olarak ABD dolarına olan talep bile artacaktır...Çoğu insanın bunu satın alacak parası olmayabilir. Çünkü insanların geneli, kelimenin tam anlamıyla elden ağza politikasına göre yaşıyor!” Zira altın paraların her biri yaklaşık 1800 dolara mal oluyor; bu da ortalama maaşı 180 Dolar ile 200 Dolar arasında değişen bir memurun, tek bir para satın alabilmesi için on aylık veya bir yıllık maaşa ihtiyacı olacağı anlamına geliyor!
Altın para, ekonomik sisteminde İslami para biriminin bir parçasıdır. Nitekim altın ve gümüş standartı, Hilafet Devleti’nin gölgesinde her zaman pratik olarak korunmuş olup bu sayede 13 asır boyunca küresel ekonominin istikrarlı olmasını sağlamıştır. Ayrıca İslam, asalak ekonomiyi ortadan kaldırmış ve faizi, kısmi rezerv bankacılığını ve hisse senedi ve türev piyasaları da dahil olmak üzere para hacmi açısından reel ekonomiyi topluca cüceleştiren sermaye piyasalarını haram kılmıştır.
Zimbabve açısından yeni altın madeni paranın piyasaya sürülmesi, kuvvetle muhtemel hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Çünkü bu sadece bir reformken tüm ekonomik ve politik sistem hala kapitalizmdir. Oysa kapitalizm, Zimbabve'nin kaynaklarını sömürmek ve halkı ve ülkeyi yoksullaştırmak için sömürgeciliği kullanarak insanların işlerini yürüten tek ideolojidir. Bu nedenle köklü ideolojik bir değişim olmadıkça altın para sistemi çalışmayacak ve meyvesini de vermeyecektir.
Zimbabve’nin anlaması gereken şey, altın sisteminin doğru bir şekilde çalışması için, ancak İslam’ın, İslam Devleti’nin (Hilafetin) gölgesinde hayatın her alanında bir ideoloji olarak tatbik edilmesiyle doğru bir şekilde uygulanacak olan İslami ekonomik sisteme ihtiyacın olduğudur.
Bizler Zimbabve halkını ve tüm gelişmekte olan ülkeleri, insanlığı akıl almaz felaketlere sürükleyen kapitalist sistemi artık terk etme zamanının geldiğine davet ediyoruz. Ayrıca Zimbabve’ye özellikle şunu hatırlatıyoruz; Doğu Afrika ve Mozambik’ten Şoma kabilesi ile ticaret ve evlilik yoluyla getirilen İslam, on beşinci yüzyıldan beri büyük bir medeniyet inşa etmiş, bu da büyük Mutapa krallığının refahına, uzun bir geçmişi olan Salisbury (Harare) gibi şehirlerin yükselişine ve altın çıkarılmasından kaynaklanan zenginliğe yol açmıştır. Ama Portekiz sömürgeciliğinin ve ardından da İngiliz sömürgeciliğinin işgaliyle birlikte bunların hepsi boşa gitmiştir!
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Said Bitomva - Tanzanya