- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Savaşta Başarı Elde Etmek Sadece Askeri Gücü Değil Siyasi Basireti de Gerektirir!
Haber:
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, kısmi askeri seferberlik ilan etti. Putin, Donetsk ve Luhansk'ın bağımsızlığını desteklediklerini de açıkladı.
Putin, Batılı ülkelerin Ukrayna'da barışçıl çözüm istemediklerini savunarak, "Toprak bütünlüğümüz tehdit edilirse Rusya mevcut tüm yolları kullanacak, bu bir blöf değil" dedi.
Kısmı seferberlik ilanını öngören kararnameyi imzaladığını söyleyen Putin, kısmi seferberlik faaliyetlerinin bugünden itibaren başlayacağını vurguladı.
Putin, "Batı'nın amacı Rusya'yı zayıflatmak, bölmek ve yok etmek, doğrudan 1991'de SSCB'yi böldüler, ve şimdi Rusya için zaman geldi" ifadelerini kullandı.
Putin, halka sesleniş konuşmasına şöyle devam etti:
"Batı, 2014'te bir savaş başlatarak Ukrayna halkını savaş topuna dönüştürdü. Ukrayna'da önleyici bir askeri operasyon kararı kesinlikle gerekliydi ve mümkün olan tek karardı, almak zorundaydık. Donbas halkını moral olarak yalnız bırakamazdık." (www.rudaw.net 21.09.2022)
Yorum:
Uluslararası sahnede etkili siyasi manevralar yapamayan Rusya’nın, aslında Amerika’nın kurduğu bir tuzağa düştüğü artık herkes tarafından bilinen bir durum. Hatta bu, Batılı siyasiler tarafından bile dillendirilmeye başlandı. Zira Eski İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, Rusya lideri Vladimir Putin’in Ukrayna'da savaşa itildiğini ve Kiev'de daha uygun kişileri hükümete getirmek istediğini belirtti. (tr.euronews.com 23.09.2022) Nitekim Rusya’nın atmış olduğu son adımlar, Amerika’nın bu hedefini gerçekleştirmeye doğru ilerlediğini kanıtlamaktadır. Zira Putin’in kısmi seferberlik ilanını öngören kararnameyi imzalamasının ardından Çin’den de Rusya’ya karşı olumsuz bir tepki geldi. Zira Putin’in bu adımının ardından Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, iki ülkeye seslenerek savaşın bitmesini istedi ve “Çin, bütün barışçıl çözümler için çabaları destekliyor” şeklinde açıklama yaptı. Hatta Wang, New York’ta Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba ile de bir görüşme yaptı ve bu temas savaşın başladığı günden beri ilk temas olmasından dolayı dikkat çekti. Zaten Amerika’nın en büyük hedeflerinden biri de, Rusya ile Çin arasında büyük bir çatlak oluşturmaktı. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin bu açıklaması, Amerika’nın en büyük hedeflerini gerçekleştirme yolunda ilk adım olarak görülebilir. Hatta geçen hafta içinde yapılan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Rusya üzerinde baskı devam ederken, Çin de dahil olmak üzere hiçbir ülkenin Moskova yönetimine destek vermemesi, “Putin iyice dışlandı” yorumlarının yapılmasına neden oldu. Bunun yanında bir darbe de ABD ile yakın ilişkisi olan ancak savunma sanayi konusunda uzun yıllardır iş birliği yapan ve dünya kamuoyunda Rusya’nın destekçisi olarak bilinen Hindistan’dan geldi. Zira Hindistan Dışişleri Bakanı Surahmanyam Jaishankar, “Bizim hangi tarafta durduğumuz sık sık soruluyor. Biz barışın yanındayız ve bu krizden çıkmak için diyalog ve diplomasinin yanındayız” şeklinde açıklamada bulundu. (Ajanslar).
Daha da kötüsü, Putin’in seferberlik ilanının ardından Rus halkı hızla ülkeden kaçmaya başladı. Rusya’ya bağlı Dağıstan Özerk Cumhuriyeti'nin başkenti Mahaçkale, Yakutistan, İrkutsk, Reftinsky ve Arhangelsk’de eşlerini ve çocuklarını askere göndermek istemeyen kadınların sokağa dökülerek, "Çocuklarımızı neden götürüyorsunuz?" diye sloganlar attılar ve "Kime saldırıldı? Rusya'ya mı saldırıldı? Ukrayna'ya saldıran bizdik. Rusya Ukrayna'ya saldırdı! Savaşı durdurun!" ifadelerini kullandılar. Bu Rusya’dan kaçış ve protesto gösterilerinin de medya organlarında geniş çapta yayılması Rusya’yı tam bir yalnızlığın ve çıkmazın içine sürükledi. İşte bu yalnızlığın ve çaresizliğin verdiği psikoloji ile Putin, tüm Batı’yı tehdit eden şu açıklamasını yaptı; “Toprak bütünlüğümüz tehdit edilirse Rusya mevcut tüm yolları kullanacak, bu bir blöf değil.” Yani bu açıklamayla, askeri kısmi seferberlik ilanıyla askere alınacak kişiler ve asla savaşta pes etmeyecekleri kastedilmektedir. Nitekim Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun açıklamasına göre, bu yedek asker sayısı 300 bindir. Rusya bununla bir başarı elde edebilir mi bunu ilerleyen günler gösterecek. Ancak bunun sonucunda da yine en büyük kazanımı Amerika sağlayacak gibi görünüyor. Zira zaten Amerika, Rusya’nın tüm askeri yeteneklerini bu savaşta tüketmesini istiyor. Sonra ya Rusya tam tükenmişliğini kabul edip Amerika’nın isteklerine boyun eğecek ya da Rusya hiç beklenmedik hamleler yaparak Rusya-Ukrayna savaşı tüm dünyanın gidişatını değiştirecek bir atmosfere evrilecek. Allah Subhanehu ve Teala’dan, vahşi kapitalist hırsları dışında insanlığa zerre kadar değer vermeyen küfür ülkelerinin bu çatışmasını, özelde Müslümanların genelde tüm insanlığın kurtuluş reçetesi olan İkinci Raşidi Hilafet Devleti ile taçlandırmasını niyaz ediyoruz.
فَسَيُنْغِضُونَ إِلَيْكَ رُءُوسَهُمْ وَيَقُولُونَ مَتَى هُوَ قُلْ عَسَى أَنْ يَكُونَ قَرِيباً“Bunun üzerine onlar sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: Yakın olsa gerek!” [İsra 51]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ramazan Ebu Furkan