- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Mısır Daru’l İfta, Bankaların Faizi Hakkındaki Tartışmaya Son Noktayı Koydu!
Haber:
Mısır’daki Daru’l İfta şunu vurguladı; “Bankalara para yatırmak ve ondan faiz almak şer’an caizdir, bunda bir günah yoktur ve hiçbir şekilde faiz değildir. Aksine şerî maksatların onayladığı yeni sözleşmelerden biridir.” Daru’l İfta, şunu da açıkladı; “Bankanın müşteriye ödediği kârlar, bankanın mevduat sahiplerinin fonlarına yaptığı yatırımın meyvelerini toplamak ve geliştirmekten ibarettir. Bu nedenle bu kârlar haram değildir. Çünkü bunlar, faizli kredilerden ve bağış sözleşmelerinden sağlanan faydalardan değildir. Bilakis bunlar, tarafların çıkarlarını gerçekleştiren sözleşmelerden kaynaklanan finansman kârlardan ibarettir.”
Yorum:
İslam ümmetinin ciddi bir şekilde ezildiği, kâfir ülkelerin gerek İslam ümmetine gerekse onun yeniden canlanma ve kalkınmaya yönelik tüm girişimlerine darbe indirmek için kampanyalarının şiddetlendiği ve küfür ordularının İslam beldelerinin enine boyuna hücum edip bombaladıkları, öldürdükleri, yıktıkları ve yağmaladıkları bir zamanda, ümmetin alimlerinden bir kısmının, sanki İslam beldelerinde olanlarla hiçbir ilgileri yokmuş gibi ümmetin kalkınması ve ondan zilletin kaldırılmasıyla hiçbir ilgisi olmayan önemsiz meselelerle meşgul olduklarını görmekteyiz. Dolayısıyla onlar bir vadide ümmet ise başka bir vadidedir. Alimlerin diğer bir kısmı ise, daha tehlikelidir; zira onlar, İslam beldelerinde olup bitenler karşısında kabirlerin sessizliği gibi susmakta, Allah’ın indirdiklerinde başkasıyla yöneten rejimlere sevgi beslemekte ve sanki onların muhbirlerinden ve istihbaratlarından biriymiş gibi onları savunmaktadırlar. Sonra bununla da yetinmemekte, bilakis Müslümanları daha çok saptırmak ve onları daha fazla dinlerinden uzaklaştırmak için Allah’ın kesin olarak haram kıldığını helal kılmaya çalışmaktadırlar! Dahası Mısır Daru’l İfta’nın içinde, Allah’ın düşmanı Sisi’ye sadakat besleyen ve tek ve kahhar olan Allah’ın öfkesini umursamayan alimler vardır!
Ey siz alim olarak adlandırılanlar; sizler kesin olarak biliyorsunuz ki öleceksiniz, sonra yeniden dirilecek ve Kendisine hiçbir şey gizli olmayan Kavî ve Cabbar olan Allah’ın huzuruna çıkacaksınız ve sizlere ilminizle ne yaptığınızı soracaktır, peki o zaman ne cevap vereceksiniz?! O gün, yapmış olduğunuz şeylere dilleriniz, elleriniz ve ayaklarınız şahitlik edecek ve ümmeti aldatmanız ve saptırmanızdan, Allah’ın dinini tahrif etmek için nasıl çalıştığınızdan ve bu zamanın Firavunlarını razı etmek için helali haram ve haramı helal kılmanızdan dolayı tenleriniz size şahitlik edecektir. Oysa sizden öncekilerden Allah’ın kendilerine getirdiklerine ihanet eden ve dünya hayatını ahirete tercih edenlerden ibret ve öğüt alırsınız diye Allah Aziz Kitabı’nda sizin için örnekler vermiştir. Ancak sizler, Allahu Teala’nın şu kavlini okuduğunuz halde öğüt almayan bir kavimsiniz: وَاتْلُ عَلَيْهِمْ نَبَأَ الَّذِيَ آتَيْنَاهُ آيَاتِنَا فَانسَلَخَ مِنْهَا فَأَتْبَعَهُ الشَّيْطَانُ فَكَانَ مِنَ الْغَاوِينَ * وَلَوْ شِئْنَا لَرَفَعْنَاهُ بِهَا وَلَكِنَّهُ أَخْلَدَ إِلَى الأَرْضِ وَاتَّبَعَ هَوَاهُ فَمَثَلُهُ كَمَثَلِ الْكَلْبِ إِن تَحْمِلْ عَلَيْهِ يَلْهَثْ أَوْ تَتْرُكْهُ يَلْهَث ذَّلِكَ مَثَلُ الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُواْ بِآيَاتِنَا فَاقْصُصِ الْقَصَصَ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ * سَاء مَثَلاً الْقَوْمُ الَّذِينَ كَذَّبُواْ بِآيَاتِنَا وَأَنفُسَهُمْ كَانُواْ يَظْلِمُونَ “Onlara, kendisine ayetlerimizden verdiğimiz ve fakat onlardan sıyrılıp çıkan, o yüzden de şeytanın takibine uğrayan ve sonunda azgınlardan olan kimsenin haberini oku.Dileseydik onu bununla yükseltirdik. Fakat o yeryüzüne çakılıp kaldı, hevasına uydu. Onun durumu, üzerine varsan da dilini sarkıtıp soluyan, varmasan da dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalanlayan halkın durumu böyledir. Sen bu kıssayı anlat, belki öğüt alırlar.Ayetlerimizi yalanlayan ve bizzat kendilerine zulmedip duran bir toplumun hali gerçekten ne kötüdür!” [Araf 175-177]
Kendisine ilim geldikten sonra yeryüzüne çakılıp kalan kimsenin misali, bir köpeğin misali gibidir. Peki ahiret azabına ne diyeceksiniz, zira ahiretin azabı daha şiddetli ve daha kalıcıdır?
Allah Subhanehu’dan bu ümmete, hakkı söyleyen, Allah için hiçbir kınayıcının kınamasından korkmayan ve zalimlerin boğazlarına bir diken olacak Rabbani alimler bahşetmesini niyaz ediyoruz.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Ebu Hişam