- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Yardım mı Yoksa Zehir mi?
Haber:
Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID), Özbekistan Halk Eğitim Bakanlığı ile birlikte mevcut eğitim sistemini geliştirmek amacıyla DOAG Hibe Anlaşması için 5,35 milyon dolar daha tahsis etti.DOAG, Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (USAID) 2019-2026 dönemi için kamu orta öğretim sisteminin kapsamlı reformunda Halk Eğitim Bakanlığı Anayasasını desteklemek için 55 milyon dolar yatırım yapma taahhüdünü temsil etmektedir. (ANHOR.UZ, 17 Ekim 2022).
Yorum:
Bu fonların ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı tarafından tahsis edilmesi, Amerika’nın, başta Özbekistan olmak üzere Orta Asya ülkelerinin eğitim de dahil her alanına sızmaya çalıştığını gösteriyor. Bu bağlamda bu bölgeyi hala pençesinde tutan Rusya’nın Ukrayna’daki savaşta zayıflamasından kesin olarak yararlanacaktır. Nitekim GIS yayını, Amerika’nın, Kazakistan ve Özbekistan’ın Rusya’dan uzaklaşma arzusunu gördüğünü ve bu vesileyle Orta Asya’daki iki büyük ülke ile iş birliğini artırma niyetinde olduğunu haber verdi.
ABD Merkez Komutanlığı Kaynaklar ve Analiz Direktörü Robert Unger liderliğindeki bir ABD askeri heyetinin 16 Ekim’de Kırgızistan’a gelmesi, Amerika'nın bölgeyi gözlemlediğini, kısacası bölgedeki etkisini artırmak istediğini gösteriyor.
Ancak ABD’nin bu bağlamdaki planlarının en tehlikeli yanı, başta Özbekistan olmak üzere eğitim alanında bölgeye nüfuz etmesidir. Zira sömürgeci, fikri değiştirmenin ve beyni yıkamanın başka herhangi bir projeden önce gelmesi gerektiğini biliyor; çünkü o zaman, halkları köleleştirme ve sömürme ve onları sürekli olarak medeniyet ve kültürel bağımlılığın girdabına sokma görevini kolaylaştıracaktır. Nitekim Hintli ünlü şair ve düşünür Muhammed İkbal -Allah ona rahmet etsin- şöyle demiştir: “Sömürgecilik, çocukları öldürme politikasını kullanan ve sömürgecilerin yaptığı gibi; hissetmedikleri yönden onları öldürmek için okullar ve kolejler açmayan Firavun’dan daha akıllıdır.” Dolayısıyla sömürgeci bu zehri, gösterişli ve parlak sözlerle aşılamaktadır. Nitekim Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı Müdürü Michaela Meredith şunları söylemiştir: “Eğitim, yoksulluğu azaltmak, sağlığı, eşitliği, barışı ve istikrarı iyileştirmek için güçlü bir araçtır.Çocuklar ve gençler okula gitmeye, yaşamak ve çalışmak için ihtiyaç duydukları becerileri öğrenmeye ve kazanmaya hazır olduklarında ancak kendileri, aileleri, toplulukları ve ülkeleri için daha iyi bir gelecek inşa edebilirler.”
Ayrıca Amerika, bu bölgedeki etkisini artırmak için Türkiye’yi kullanıyor ve Türkiye’nin “Büyük Turan” projesi çerçevesinde bu bölgeye girdiği biliniyor.Hiç şüphe yok ki bu projenin arkasında Amerika vardır. GIS yayınının bir makalesine göre: Amerika, ortak kökleri ve kültürleri nedeniyle Orta Asya halkının Türkiye’nin gelişini memnuniyetle kabul edeceklerine inandığı için Türkiye’nin bölgeye gelişini büyük bir memnuniyetle karşılamaktadır.Yayın, Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in iktidarı döneminde, Özbekistan ekonomisinin gelişmesi ve büyümesinin, reformlarını, Avrupa ülkelerinde gerçekleştirilenlerle eşit hale getirdiğini ve bunun iyi sonuçlar verdiğini kaydetti. Dolayısıyla Amerika’nın, Başkan Mirziyoyev’in çok yönlü politikasını onayladığı gözlemlenebilir.
Şimdi ortaya atılması gereken soru şudur: Şayet Mirziyoyev döneminde Özbekistan ekonomisinin gelişmesi ve büyümesi, reformlarını, Avrupa ülkelerinde gerçekleşenlere eşit hale getirecek şekilde iyi sonuçlar verdiyse, o halde Özbek halkının yaşam standardı, en azından Avrupa’nın en az gelişmiş ülkelerinin sakinlerininki kadar artış gösterdi mi? Tabii ki hayır! O zaman ABD yayınından gelen bu iddia, açık bir yalandır.
Şunu da söylemek gerekir ki, sömürgeci kafirlerin verdiği borçların çoğu Cumhurbaşkanı ve diğer yetkililerin ceplerine giderken milyarlarca borç da halkın omuzlarına biniyor.
Daha önce de söylediğimiz gibi sömürgecinin medeniyet ve kültürel saldırısı en tehlikeli saldırı olup örtülü bir evcilleştirme ve süslenip bezenmiş bir terörizmdir. Bu nedenle Müslüman Özbekler olarak bizlerin bunu çok iyi idrak etmemiz gerektiği gibi aynı şekilde bu durumdan kurtulmanın tek yolunun Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafetin gölgesinde İslami hayatı yeniden başlatmak olduğunu da idrak etmemiz gerekiyor. İşte o zaman kafirlerin harcadıkları paralar onlar için yürek acısı olacaktır! Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur: إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَن سَبِيلِ اللَّهِ فَسَيُنفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَ وَالَّذِينَ كَفَرُوا إِلَى جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَ “Şüphesiz ki inkâr edenler mallarını, (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcıyorlar. Daha da harcayacaklar. Ama sonunda bu, onlara yürek acısı olacak ve en sonunda mağlûp olacaklardır. Kâfirlikte ısrar edenler ise cehenneme toplanacaklardır.” [Enfal 36]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İslam Ebu Halil – Özbekistan