- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Amerikan Liderliğindeki Küresel Kapitalist Sistem
Pakistan’ı Daima Esaret Altında Tutacaktır
Haber:
Reco Dig Bakır ve Altın Madeni Projesi ile ilgili Cumhurbaşkanlığı referansı Yargıç Munib Ahtar 2 Kasım 2022 tarihinde, Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıklarının Çözüm Merkezi’nin (ICSID), Pakistan’a yönelik 6,5 milyar Dolar değerindeki anlaşmasını, dünyanın herhangi bir yerinde simüle edilebileceği için bir nükleer bomba olarak nitelendirdi.
Yorum:
12 Temmuz 2019’da Dünya Bankası Mahkemesi, Pakistan’a toplam 6,5 milyar Dolar para cezası verdi. Bu ise, hükümet ile Tethyan Bakır Limited Şirketi arasında, devasa Rico Dig madeniyle ilgili bir anlaşmazlığın karara bağlanması sırasında gerçekleşti. Nitekim para cezası, Belucistan Maden Otoritesi’nin, bölgede multi-milyon dolarlık bir maden kiralamak isteyen Tethyan Bakır Limited Şirketi’nin başvurusunu reddetmesinin ardından geldi. Bu da 2013 Yüksek Mahkeme kararının ardından geldi. Dolayısıyla Pakistan’ın 15 Aralık 2022’ye kadar bir anlaşmaya varmakta başarısız olması durumunda, ufukta Uluslararası Ticaret Odası önünde beklemede olan ek 2-3 milyar dolarlık bir tahkim kararının verilmesi tehdidi belirecek. Pakistan’a yönelik bir başka baskı kapısı ise 2022 tarihli Pakistan’da Yabancı Yatırım (Teşvik ve Koruma) Yasası kapsamında açılacaktır.
Hükümetin Yüksek Mahkemeden, “egemenlik sahibi” bir ülke (Pakistan) ile Uluslararası Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözüm Merkezi’nden bir kararı olan ve kararlarının genellikle uluslararası yaptırımı olan dünyanın önde gelen madencilik şirketi arasındaki bir iş anlaşmasına ön onay vermesini talep etmesi alışılmadık bir durumdur.
Mevcut dünya düzeninde büyük güçler kulübü dışında hiçbir ülkenin egemenliğinin olmadığı artık ortaya çıkmıştır. Bu nedenle mevcut dünya düzeninde “kutsal” sayılan “ulusal egemenlik” bir hayalden başka bir şey değildir. Öte yandan devletlerin ulusal egemenlik adına kendi yasalarını çıkarmalarına izin verilir ancak uluslararası hukuk ve Uluslararası Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözüm Merkezi gibi uluslararası kurumlar adına devletlere başka hükümler ve yasalar dayatılır.
Böylece uluslararası kararlar, ulusal hukuk üzerinde egemenlik kazanmaktadır. Çünkü devletlerin, demokratik sistem nedeniyle yasa yapma hakları vardır. Bu nedenle kanunlar, uluslararası kanun ve hükümlerin egemenliğini garanti eden sömürgeci ülkelerin emirlerine göre konmaktadır. Tıpkı 2022 tarihli Pakistan’da Yabancı Yatırım (Teşvik ve Koruma) Yasası’nda tanık olduğumuz gibi.
Pakistan Birleşmiş Milletler’e, Dünya Ticaret Örgütü’ne, Uluslararası Adalet Divanı’na ve Uluslararası Para Fonu’na üye olduktan sonra, ulusal egemenlik ve gerçek bağımsızlıktan söz etmek sadece bir aldatmacadır. Zira demokratik sistem, uluslararası sistem ve küresel sömürgeci kurumlar, düşmanlarımızın gerçek silah kullanmadan bizi köleleştirmek için kullandıkları nükleer bombalardır.
Gerçek bir bağımsızlığın gerçekleşmesi için mevcut dünya düzenine son vermek gerekir. Bu ise Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet kurulmadıkça imkansızdır. Zira Hilafet, kanunlarını sadece Kur’an’ı Kerim ve nebevi sünnetten çıkaran bir devlet olup dünyadaki hiçbir kanunun onun üzerinde herhangi bir egemenliği olamaz. Zira Hilafet, İslam beldelerini birleştirecek ve onların beşeri ve doğal kaynaklarını süper bir güç haline getirecek olan yönetim sistemidir. İşte o zaman, herhangi bir dış sermaye yatırımı için egemenlikten taviz vermemiz gerekmeyecektir. İzzete, refaha ve Allah Subhanehu ve Teala’nın rızasına kavuşmamızın tek yolu işte budur. وَمَنْ أَوْفَى بِمَا عَاهَدَ عَلَيْهُ اللّٰهَ فَسَيُؤْتِيهِ أَجْراً عَظِيماً “Kim de Allah ile olan ahdine vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.” [Fetih 10]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Şeyh Şehzad - Pakistan