- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
İslam’ı İhmal Etmemek, Onun Gerektirdiği Şekilde Amel Edilmesi ve Tatbiki Demektir!
Haber:
Geçici Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, Diyanet İşleri ve Vakıflar Bakanı Dr. Abdulaati Ahmed Abbas, Hartum Eyaleti valisi Üstad Ahmed Osman Hamza, Genelkurmay Başkanı ve bir dizi silahlı kuvvetler subayları ve Sufi Şeyhlerinin katılımıyla Omdurman’ın batı kırsalındaki Bi’r Hammad köyündeki Şeyh el-Rifâi Abdurrahman Muhammed’in külliyesi ve hücrelerinin açılışını yaptı.
El-Burhan, namazdan sonra namaz kılanlara hitaben yaptığı konuşmada İslam dinini ihmal etmeyeceklerini ve kimsenin ona halel getirmesine izin vermeyeceklerini vurgulayarak camiyi hayır ve bereketle inşa edenler için Allahu Teala’ya dua etti ve Şeyhleri de ülkenin güvenliği ve selametinin muhafazası için Allah’a dua etmeye davet etti.(El-Hayat Press Web Sitesi)
Yorum:
Laik kapitalist siyasi ortam, facir ve yalancıdan başka bir şey üretmiyor. El-Burhan ise bu yalanlarıyla İslam’ı sevenlere yakınlaşmak istedi ve böylece iki yüzlü bir şekilde dinleyicilerin sevdikleri şeyleri söyledi. Nitekim onun, daha önceki yöneticilerden hiçbirinin yapmadığı bir şekilde dini ihmal ettiğini ve söylediklerinin yaptıklarıyla çeliştiğini herkes çok iyi biliyor. Allahu Teala şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا تَفْعَلُونَ * كَبُرَ مَقْتاً عِنْدَ اللَّهِ أَنْ تَقُولُوا مَا لَا تَفْعَلُونَ “Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir nefretle karşılanır.” [Saff 2-3]
El-Burhan’ın bu açıklamasıyla yapmak istediği şey, sadece İslam’ı sevenlerin duygularını okşamaktır. Tıpkı İslam adına insanları aldatan ve İslam’ın hükümlerinden hiçbirini uygulamayan Beşir hükümeti gibi. Hani nerede senin ihmal etmemen?! Oysa bizler, Sudan’ın kapılarını, hesapsız ve denetimsiz bir şekilde gezip dolaşmaları için bu dinin düşmanlarına ardına kadar açtığını görmekteyiz. Hani nerede senin dini koruman?! Oysa sen, güvenliğin ihmal edildiğini, yağmalamanın ve soygunun olduğunu kendi gözlerinle görüyorsun. Hani nerede senin dini koruman?! Oysa sen, iki kıblenin ilki ve üçüncü Harem-i Şerif olan İsra ve Mirac topraklarını gasp eden, maymunların ve domuzların kardeşleri olan Allah’ın yaratıklarının en rezilleriyle ilişkilerini normalleştiriyorsun. Dahası onlarla savaşmak ve İsra ve Mirac topraklarını onlardan kurtarmak için orduları harekete geçirmek yerine onlarla normalleşmek için adımlarını hızlandırıyorsun! Kâfirlerin emirlerini uygulamak için dini devletten ayıran laik anayasaya nasıl razı olabilirsin?!
Dini ihmal etmemek, onu tatbik etmek demektir. Özellikle de sen, yönetimin başındayken. Çünkü bu, Sudan halkının, dahası tüm dünyanın sorunlarına yönelik şifalı bir merhem ve köklü bir çözümdür. Ancak sen ondan uzaklaştın ve kâfirlerin kanununa razı oldun.
İslam’ı tatbik ve uygulama konumuna getirecek, onu destekleyecek ve savunacak olan, Allah’ın Kitabı ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sünneti üzere biat edilecek olan Halife’dir. Nitekim İmam Şehristani (Ö: H 548) Rahımehullah, Nihayetü’l İkdam fî İlmi’l Kelam adlı kitabında şöyle demiştir: “Herkes için; hükümlerini uygulayan, hadlerini tatbik eden, onurlarını koruyan, bölgelerini savunan, ordularını seferber eden, ganimetlerini paylaştıran, anlaşmazlığa düştüklerinde yargılanacakları, mazluma adaletli davranan, zalimden hakkını alan, her bir bölgeye kâdılar yerleştiren ve her bir tarafa kurralar ve davetçiler gönderen bir İmamın olması kaçınılmazdır.” Evet, dini koruyacak olan, dahası tüm ideoloji ve dinlere üstün gelmesi için davet ve cihad yoluyla dini dünyaya taşıyacak olan işte bu gibi kimselerdir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdulhâlik Abdûn Ali