- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
كَبُرَتْ كَلِمَةً تَخْرُجُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ إِن يَقُولُونَ إِلَّا كَذِباً
“Ağızlarından çıkan bu söz ne büyük oldu! Yalandan başka bir şey söylemiyorlar.” [Kehf-5]
Haber:
Birkaç gün önce medya organları Erdoğan’ın şu açıklamasını aktardılar: “Türkiye parlamentosunda bir gazetecinin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Erdoğan’ın Katar’da Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile görüşmesine verdiği desteği ve Beşar Esad ile de görüşme önerisini açıklaması hakkındaki sorusuna cevap olarak Erdoğan, “olabilir, dünya siyasetinde küslük, dargınlık olmaz” dedi.
Yorum:
Rabbimiz Subhanehu ve Teala, Kendisine ibadet etmemizi, hakka tabi olmamızı ve bunun üzerinde sebat etmemizi emretmiş ve bazı hususlarda bile olsa O’dan başkasına ibadet etmekten, batıla tabi olmaktan ve batıla yağcılık yapmaktan bizi sakındırmıştır. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur:وَاحْذَرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ عَن بَعْضِ مَا أَنزَلَ اللّهُ إِلَيْكَ “Allah’ın sana indirdiklerinin bir kısmından seni saptırmalarından sakın.” [Maide 49] Ayrıca Allah Subhanehu ve Teala bize, Kerim Kitabı’nda kâfirlerin müminlere yönelik bakış açısını açıklamıştır. Tıpkı Allahu Teala’nın şu kavli gibi: وَلَن تَرْضَى عَنكَ الْيَهُودُ وَلاَ النَّصَارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ “Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır.” [Bakara 120] Ve Subhanehu şöyle buyurmuştur: لَتَجِدَنَّ أَشَدَّ النَّاسِ عَدَاوَةً لِّلَّذِينَ آمَنُواْ الْيَهُودَ وَالَّذِينَ أَشْرَكُواْ “İnsanlar içerisinde iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olarak Yahudiler ile şirk koşanları bulacaksın.” [Maide 82] Allahu Teala münafıklar hakkında da şöyle buyurmuştur: هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْ “Düşman onlardır. Onlardan sakın.” [Münafikun 4] Kâfirlerin ve münafıkların müminlerle ilgili durumu asla değişmeyecektir. Tıpkı tövbe ettiklerini açıklamadıkları sürece zalimlerin, bozguncuların, suçluların ve katillerin durumu gibi. Beşar, Sisi ve benzerleri, masum kanları akıtan, kutsalları ihlal eden, mukaddesatları çiğneyen, hapse atan, sürgüne gönderen ve suç ve düşmanlıkta Yahudileri bile geride bırakan, tövbe etmeyen, aksine iğrenç eylemlerinde ısrar eden ve azgınlıklarına devam eden Müslümanların başındaki tiranlardır. Nitekim Erdoğan’ın da, daha dün düşman olanla bir araya geldiğini, onunla tokalaştığını, Şam tiranıyla görüşmeye hazır olduğunu açıkladığını ve hiç Allah’tan utanmadan siyasette küslük, dargınlık olmayacağını açıkladığını görmekteyiz! Şam devriminin başlangıcından bu yana Beşar’da ne değişti Allah aşkına?! İhvan’a karşı darbe yapmasından, göstericileri tanklarla ezmesinden ve mücrim bir diktatör olmasından bu yana Sisi de ne değişti Allah aşkına?!
Allah’ın şeriatıyla hükmetmeyen tüm yöneticilere, Allahu Teala’nın şu kavli intibak etmektedir: وَمَن لَّمْ يَحْكُم بِمَا أَنزَلَ اللّهُ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْكَافِرُونَ “Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeyenler kâfirlerdir.” [Maide 44] الظَّالِمُونَ “Zalimlerdir.” [Maide 45] الْفَاسِقُونَ “Fâsıklardır.” [Maide 47] Aynı şekilde, Allah’a inanmadıkları, O'nun şeriatına boyun eğmedikleri ve Allah’a samimi bir şekilde tövbe ettiklerini açıklamadıkları sürece İslam’ın, düşmana, mücrime ve benzerlerine yönelik bakış açısı da asla değişmeyecektir. Her kim bunun aksini söylerse, Allah’a yalan yere iftira atmış olacak ve Celle ve Âla’nın gazabına mazhar olacaktır.
Hak açık olup onun nuru asla sönmeyecektir. Her kim ondan uzaklaşırsa, karanlıklara ve apaçık bir sapıklığa düşer. Dolayısıyla batılın arttığı ve onun şakşakçılarının çoğaldığı bir zamanda hak ehlinin üzerine düşen, sadece hak olan fiil üzerinde sebat etmek, onu söylemek ve ona davet etmektir. Zira Allah emrine galiptir ve kâfirler, müşrikler ve münafıklar kerih görseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Şeyh Muhammed İbrahim - Lübnan