- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Erdoğan İhanette Sınır Tanımıyor!
Haber:
Erdoğan, Katar'da düzenlenen 2022 FIFA Dünya Kupası açılış töreninden dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Açılış resepsiyonda Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ile görüşmesiyle ilgili bir soru üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
“Bir süreç başlayabilir demiştik. Böyle bir sürecin başlaması için burada bir adım atılmış oldu ve hayırlısıyla görüşmeleri yaptık. Temennim odur ki önce bakanlarımızla başlayan bir süreci, daha sonra inşallah üst düzey görüşmelerle iyi bir noktaya taşıyalım istiyoruz. Çünkü olaya ben şöyle bakıyorum, Türkiye-Mısır arası, bir liderler buluşması değildir, Türk milleti ile Mısır halkının geçmişteki birlikteliği bizim için çok önemlidir. Yeniden niye olmasın, yeniden niye başlamasın? Bunların sinyalini verdik. İnşallah fevkalade bir hal olmadıktan sonra bu adımı hayırlısıyla atarız. Bizim tabii kendilerinden tek isteğimiz; bu görüşmelerle birlikte, bize karşı Akdeniz'de tavır içinde olanlara yönelik burada biz barışı ikame edelim, onunla beraber yolumuza inşallah devam edelim.” (tr.euronews.com, 21.11.2022)
Yorum:
Allahu Teala şöyle buyurmuştur: يَوَلَا تُجَادِلْ عَنِ الَّذِينَ يَخْتَانُونَ أَنْفُسَهُمْ ۚ إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ مَنْ كَانَ خَوَّانًا أَثِيمًا “Kendilerine ihanet edenleri savunma; çünkü Allah hainliği meslek edinmiş günahkârları sevmez.” [Nisa 107] Ebu Hüreyra’dan rivayet edildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: آيَةُ المُنَافِقِ ثَلاثٌ: إِذَا حَدَّث كَذَب، وَإِذَا وَعَدَ أَخْلَفَ، وَإِذَا اؤْتُمِنَ خَانَ “Münafığın alametleri üçtür: Konuşursa yalan söyler, söz verirse sözünde durmaz, ona emanet verilirse (emanete) hainlik eder.” [Müttefehun Aleyh] Mümin bir kulu ahdini ve vaadini yerine getirmeye ve münafık ehline benzememeye teşvik eden birçok ayet ve hadis-i şerifler vardır. Dolayısıyla müminin sıfatlarından biri de ahitleri yerine getirmeye bağlı kalmak ve ihanet etmemektir. Bu yüzden mümin bir söz verdiği zaman sözünü yerine getirmeye çalışır ve kâfir ve münafıklar gibi Allah’ın düşmanlarına benzemez. İşte yönetim de İslam’ın belirlemiş olduğu şerî hükümlere göre eda edilmesi gereken bir emanettir. Şimdi Erdoğan’ın yönetimde şerî hükümlere ihanet ettiği gibi es-Sisi üzerinden gerek kendine gerek Müslüman halkına gerekse tüm İslam ümmetine yönelik ihanetine gelelim;
Türkiye-Mısır ilişkileri, 2014’te Mısır’da Müslüman Kardeşler iktidarına es-Sisi liderliğindeki ordunun darbe yapması ve yönetimi ele geçirmesinin ardından kopmuştu. Erdoğan, zaman zaman es-Sisi’yle neden görüşmediği yönünde sorular geldiğini belirterek şöyle sert eleştirilerde bulunmuştu: “Ben böyle bir kişiyle asla görüşmem. Her şeyden önce onun bir defa genel afla içerideki bütün bu insanları serbest bırakması lazım. Serbest bırakmadığı sürece biz kalkıp Sisi’yle görüşemeyiz. Görüşenler de tarihte farklı bir şekilde değerlendirilecektir. Sisi göreve geldiğinden bu yana 42 kişiyi idam ettiler. En son 9 genci idam ettiler. Bu bir defa yenilir yutulur bir lokma değildir. Mısır halkı bizim canımız ciğerimizdir ama Sisi asla!” Yine Erdoğan, es-Sisi hakkında şöyle demişti: “Darbeyle başa geçen şu andaki zalim Sisi, 50'ye yakın kişiyi idam etmiştir. Batı bu idamlara sessiz kalmıştır. Avrupa ülkeleri idamı yasaklarken, katil Sisi'nin davetine icabetle oradaki toplantıya iştirak etmişlerdir.” Şimdi Erdoğan’a sormak lazım; ey Erdoğan! Es-Sisi zalimliğinden vaz mı geçti ki sen onunla el sıkışıyorsun? Senin dediğin gibi es-Sisi genel af çıkarıp bütün Müslümanları serbest mi bıraktı ki sen onunla el sıkışıyorsun? Onlarca Müslümanı şehit etmesinden dolayı tövbe mi etti ki sen onunla el sıkışıyorsun? Sen de çok iyi biliyorsun ki es-Sisi bunların hiçbirini yapmadı ve yapmayacak da! Ama sen, ihaneti kendine meslek edindiğin için, yalan söyleyerek, verdiğin sözde durmayarak ve sana verilen emanete ihanet ederek Allah’ı öfkelendirecek ve efendilerin sömürgeci kafirleri memnun edecek eylemlerde bulunuyorsun. Ey Erdoğan! Unutma ki senin kıldığın namaz, asla senin bu ihanetlerini temize çıkarmayacaktır. Zira Aleyhissalatu ve’s Selam şöyle buyurmuştur: وَمَنْ دَعَا بِدَعْوَى الْجَاهِلِيَّةِ فَهُوَ مِنْ جُثَاءِ جَهَنَّمَ “Kim de cahiliye davası güderse o cehennem molozlarından biridir!” Dediler ki: Ey Allah'ın Resulü! O kimse oruç tutup namaz kılsa da mı? Dedi ki: وَإِنْ صَامَ وَإِنْ صَلَّى وَزَعَمَ أَنَّهُ مُسْلِمٌ “(Evet), oruç tutsa da, namaz kılsa da ve Müslüman olduğunu iddia etse de.” [Ahmed ve Tirmizi rivayet etti.]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ramazan Ebu Furkan