Haber-Yorum

Katar Avrupa Parlamentosunu Sallıyor!

Haber:

Financial Times Brüksel’den Valentina Pope ve Andy Pounds tarafından hazırlanan “Katar’daki yolsuzluk skandalı Avrupa Parlamentosu'nu sallıyor” başlıklı bir rapor yayınladı.

Rapor, Dünya Futbol Kupası’na ev sahipliği yapan Katar'ın nüfuz satın almaya çalıştığı iddialarına yönelik uluslararası bir soruşturmanın parçası olarak Belçika polisinin 600 bin avro nakip paraya el koymasının ve Avrupa Parlamentosu’nun iki üyesinin tutuklanmasının ardından Avrupa Parlamentosu’nun büyük bir yolsuzluk skandalıyla karşı karşıya kaldığını söylüyor.

Rapor, Avrupa Parlamentosu üyelerine yöneltilen suçlamaların zaten onların istifalarına yol açtığını ve Katar’ın önümüzdeki hafta yapılması planlanan Avrupa Birliği’ne vizesiz seyahat hakkı verilmesine ilişkin parlamento oylamasının askıya alındığını da ekledi.

Yorum:

Rapora göre Belçikalı yetkililer zanlıların isimlerini açıklamadılar ancak Yunanistan’ın Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Eva Kaili’nin görevine son verildi. Ayrıca Avrupa Parlamentosu’ndan 8 yıl uzaklaştırıldı ve Yunanistan’daki partisinden ihraç edildi. Zira Kaili, Katar’ı ve onun insan hakları sicilini övmüştü.

Avrupa Birliği'nin dış politika şefi Josep Borrell, Avrupa Parlamentosu’ndaki yolsuzlukla ilgili bu tutuklamaların “çok ama çok endişe verici” olduğunu söyledi. Katar ise yolsuzluk skandalına karıştığı iddialarını “tehlikeli derecede yanıltıcı” olarak nitelendirdi.

Aslında Katar rejiminin Batı’daki nüfuzlu kişilere para ve rüşvet sağladığı ve Katar’ın rüşvetlerinin, Katarlılara Avrupa Birliği ülkelerine vizesiz seyahat hakkı verilmesini herkesin kabul etmesi için yeterli olmadığı ihtimal dışı değildir. Belki de Katar yöneticileri bu başarının Dünya Kupası sonunda gerçekleşmesini ve bunu tüm dünya önünde kutlamak istediler ama bu başarı askıya alındı.

Öte yandan bu rapor, politikacıların hakikatini gösterdiği gibi şeffaflığı öven ve halkının çıkarlarını gözeten Batılı kurumların hakikatini de gösteriyor. Zira yolsuzluk çok yaygın olup hatta meşrulaştırılıyor. Nitekim sermaye sahiplerinin ve büyük şirketlerin -ki gerçek yöneticiler onlardır- önemli kararlardaki etkisi açık ve tartışılmaz olup hatta rekabetleri de aleni bir şekilde ortaya çıktığı gibi örneğin Amerika’da olduğu gibi seçimlerde de açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Belki de Katar’ın rüşvet meselesinin ibraz edilmesi, bundan daha büyük olanı gizlemek amacıyla gözlere kum serpmek içindir. Belki de ileriki günlerde, şu an bu konunun ibraz edilmesinin eşcinsel lobisinin etkisiyle gerçekleştiğini düşünen kimseleri işitebiliriz.

Geriye şu bir soru kalıyor: Katar yöneticileri veya Müslümanların beldelerindeki diğer ülkelerin yöneticileri, boşa harcanan bu paraların bir kısmını, Batı ülkelerinin Batı’da yaşayan Müslümanlara yönelik kısıtlamaları konusundaki kararlarını etkilemek için harcamaya hazırlar mıdır?

Nitekim onlar imajlarını parlatmak için devasa paralar harcıyorlar ve Müslümanların durumlarını hiç umursamıyorlar. Tüm bunlara rağmen kafir Batı, adım adım mutlak bir şekilde tabi olmadıkça asla onlardan razı olmayacaktır!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Hüsameddin Mustafa