Salı, 24 Muharrem 1446 | 2024/07/30
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Ceza Muhakemesi Kanunu Aracılığıyla İslam’ın Tamamının Uygulanmasının Engellenmesi

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Ceza Muhakemesi Kanunu Aracılığıyla İslam’ın Tamamının Uygulanmasının Engellenmesi

Haber:

Endonezya Temsilciler Meclisi, 6 Aralık 2022 Salı günü Ceza Kanunu Tasarısını (RKUHP) onayladı. Bu onaylama, çeşitli gruplardan gelen birçok itirazların ortasında gerçekleşti. Sanki Halkın Temsilciler Meclisi, itirazın varlığını yokmuş gibi kabul etti. Zira onaylama gününde, Halkın Temsilcileri Meclisi’nin 575 üyesinden sadece 285’i meclis toplantısına katıldı. Kalan 164 kişi ise yoktu, 108 kişi de sanal (zoom) oturumuna katıldı ve parlamento binasında fiilen sadece 18 kişi vardı.

Yorum:

1- Bu hakikat, demokrasinin propagandasını yaptığı “oy çoğunluğu” sloganının giderek daha fazla bir yalandan ibaret olduğunu gösteriyor. Baksanıza 575 milletvekilinden sadece 18’i, kanun tasarılarını kanun haline getirebiliyor. Bu da parlamentodaki oyların sadece %3,1’idir. Özellikle Endonezya'nın 190 milyonluk yetişkin nüfusunun tüm oylarıyla karşılaştırıldığında, 190 milyon kişinin arasından 18 kişi demektir! Öte yandan bu, milletvekillerinin insanları olumsuz etkileyen yasalar çıkarma konusunda ciddi olmadıklarını gösteriyor. Aynı şey hükümet için de oldu; çünkü hükümeti kontrol eden parti, parlamentoyu kontrol eden aynı parti olup kanunlar hükümet ve parlamento tarafından ortaklaşa yapılmaktadır.

2- Ceza kanunundan otoriter bir yöneticinin doğması kuvvetle muhtemeldir.Örneğin madde-240; hükümete veya devlet kurumlarına sözlü veya yazılı olarak hakaret eden herkesin hapis cezası gerektiren bir suç işlediğini belirtmektedir. Nitekim şimdiye kadarki deneyimler, hükümete hakaret gerekçesi altında yetkilileri eleştirenlerin hapse atıldıklarını göstermektedir.Ayrıca madde—256; yetkililere haber vermeden görüşlerini alenen açıklamak için miting düzenleyenlerin 6 ay hapis cezası ile cezalandırılacağını belirtmektedir. Aslında eleştirmek ve muhasebe etmek, Allah Subhanehu ve Teala’nın bir emridir. Zira Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: سيد الشهداء حمزة بن عبد المطلب، ورجل قام إلى إمام جائر فأمره ونهاه، فقتله “Şehitlerin efendisi Hamza bin Abdulmuttalib ve zalim yönetici karşısına çıkıp marufu emreden ve onu mükerden nehyeden ve bu yönetici tarafından öldürülen kişidir.” [Hakim rivayet etti.] Ve şöyle buyurmuştur: أفضلُ الجهادِ كلمةُ عدلٍ عند سلطان جائرٍ “Cihadın en üstün derecesi zalim bir yönetici karşısında hak sözü söylemektir.” [Ebu Davud ve Tirmizi rivayet etti.]

3- Madde-188; Komünizm / Marksizm-Leninizm öğretilerini veya Pankashila’ya (devletin esasına) aykırı başka bir anlayışı, her türlü medya vasıtası ile propaganda veya tanıtım da dahil olmak üzere alenen veya yazılı olarak yayınlayan ve teşvik eden kişi, 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağını belirtmektedir. “Başka bir anlayış” ifadesi, elastiki bir madde olup yetkililerin iradesine göre yorumlanabilir. Aslında eski rejim döneminden bugüne kadar çelişkili olmakla ve devletin temeli olan Pankashila’yı değiştirme arzusuyla suçlanan “başka bir anlayış” ifadesi, Hilafet de dahil olmak üzere İslam şeriatını suçlamak ve onu ortak düşman ilan etmek içindir. Halbuki Hilafet İslam’ın hükümlerinden biri olup onun taşıyıcıları ise şerî teklifleri yerine getiren insanlardır. Peki Kuran’da, Sünnette, Sahabenin İcma’sında ve alimlerin kitaplarında geçen İslam’ın hükümleri, 13 asrı aşkın bir süredir hayatın gerçekliğinde uygulandığı halde nasıl olur da cezai hükümler olarak kabul edilebilir?! Bu da gösteriyor ki en azından bu bölümdeki yeni ceza kanunları, daveti susturmayı ve İslam’ın tam olarak uygulanmasını engellemeyi amaçlamaktadır.

4- Allahu Teala şöyle buyurmaktadır: يُرِيدُونَ أَنْ يُطْفِئُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللَّهُ إِلَّا أَنْ يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ * هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ “Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Kâfirler istemese de Allah nurunu mutlaka tamamlayacaktır. O (Allah), müşrikler hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Rasulü’nü hidayet ve hak din ile gönderendir.” [Tevbe 32-33]

 

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Rahmet Kurnia – Endonezya

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER