- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Evet Ey Özbekistan Müftüsü, Din Rabbani Alimlerden Alınır!
Haber:
25 Kasım 2022'de KUN.UZ sitesi, "Dini kimden aldığınıza dikkat edin?" başlıklı bir haber yayınladı: Özbekistan Müslümanları Dini İdaresi Başkanı, Baş Müftü Nuriddin Haliknazarov, Müslümanları interneti doğru kullanmaya ve boş yere zaman kaybetmemeye çağırdı.
Müftü konuşmasında şunları söyledi: “Şu anda sosyal medyadaki birçok kişi dini dersler ve soru-cevap oturumları yaparak toplumumuzda akidevi ve fıkhi farklılıkların meydana gelmesine neden oluyorlar. Peki gençlerimizin çoğu onların kim olduklarını, akademik niteliklerinin ne olduğunu, mezheplerinin ve inançlarının ne olduğunu biliyorlar mı?! Bu tür durumlar sadece bizim zamanımızda meydana gelmiyor…” Müftü sözlerini, İmam Muhammed İbn Sirin ve Malik bin Enes’in (Rahimehumullah) şu sözüyle destekledi: “Bu ilim dindir. Öyleyse dininizi kimlerden aldığınıza dikkat edin!” Ve şöyle dedi: “İnternette ve sosyal ağlarda dinden ve şeriattan bahseden ancak gerçekte kimlikleri ve kökenleri bilinmeyen kim olursa olsun, kabul edilmeyecek ve sözleri dinlenmeyecektir...”
Yorum:
Bilindiği üzere artık Müslümanlar, özellikle de gençler, İslam temelinde kalkınmayı çok ama çok arzuluyorlar. Zira artık hayata ilişkin sorunlarının çözümünün, sadece İslam’da olduğunu anlamaya başladılar. Halkına asla yalan söylemeyen Hizb-ut Tahrir de gece gündüz demeden bu yönde çalışmaktadır.Doğal olarak da bu, Amerika ve Rusya liderliğindeki sömürgeci kâfir Batı’yı ve onların ajanları olan tiranları endişelendiriyor. Bu yüzden bu hükümetler, saray mollalarına, hak davetin yoluna engeller koymalarını ve daveti taşıyanların halkın gözündeki imajını çarpıtmalarını emrediyorlar. Özbekistan hükümeti de bundan istisna değildir. Zira o da Müslümanların İslam’ın esasına göre yaşamalarını engelleyen bir politika izlemektedir. Dolayısıyla Özbekistan müftüsünün bu konuşmasına, bu politika çerçevesindeki bir emir olarak bakmak gerekir. Her ne kadar diğer davet sitelerini de kastetse de, müftünün öncelikle Hizb-ut Tahrir’i hedef aldığı gayet açıktır. Çünkü Allahu Teala’ın yardımıyla İslam’ın bir ideoloji ve hayat nizamı olduğunu ve kalkınmanın da bu ideoloji esası üzerine olacağını ümmete tebliğ eden sadece Hizb-ut Tahrir’dir. Dolayısıyla Özbekistan hükümeti de dahil olmak üzere tiran hükümetler bu konudaki kaygılarından dolayı, Hizbin faaliyetlerine son vermek için hapsetmesinin, öldürmesinin, korkutmasının ve aldatmasının yanı sıra hala saray mollalarına kullanmaya devam etmektedir.
Özbekistan müftüsüne diyoruz ki: Evet, bu doğrudur. Din, sadece sabrı değil, aksine zulmünden dolayı zalime teşekkür etmeye davet eden saray mollalarından değil, Rabbani alimlerden alınır! Ayrıca din, ülkelerindeki gaz, petrol ve kömür gibi devasa servetlere rağmen kışın dondurucu soğuğunda soğuktan donmanın acısını çeken halkı sabretmeye ve şükretmeye davet eden saray mollalarından da alınmaz! Yine samimi bir şekilde sömürgeci kâfirlere hizmet eden hükümetin her türlü politikasına ve zulmüne adalet kisvesi giydiren saray mollalarından da din alınmaz! Dahası din, direk zalimin gözlerinin içine bakarak sen zalimsin diyen hak davet taşıyıcılarının imajını çarpıtmaya çalışan saray mollalarından da alınmaz! Kısacası saray mollalarının ve alimlerinin hiçbirinden din alınmaz.
Din, el-İzz İbn Abdusselam, İmam Ebu Hanife, Ahmed İbn Hanbel, Abdullah İbn Mübarek, İmam Mâverdî, Seyyid Kutub, Abdulhamid Keşk, Takıyyüddin en-Nebhâni, Abdulkadim Zellum, Ata İbn Halil Ebu Raşta ve Andican şehrinde şehit olan Alleme Rahmetullahi gibi Rabbani alimlerden alınır…
Alimlerin sultanı el-İzz İbn Abdusselam şöyle dedi: “Bir beldeye gelip faizi yayan ve zinadan bahseden kimse, Allah ve Rasulü’ne ihanet etmiştir.”
Şimdi de Özbekistan’daki saray mollaları, yeniden halkı kandırmaya ve uyuşturmaya çalışıyorlar. Buna dair sadece bir örnek verelim: Bugün neredeyse Özbekistan’a komşu olan Doğu Türkistan'da Müslüman Uygurlar, sömürgeci müşrik Çin hükümetinin baskı ve zulmüne maruz kaldığı gibi aynı şekilde Çin hükümetinin Özbekistan’ı borç batağına sokmasının üzerinden uzun zaman geçti. Özbekistan’ın sadece Çin’e olan borcu 4 milyar doları aşmasına rağmen Özbekistan’daki müftü de dahil saray mollaları bu konuda tek bir kelime dahi etmiyorlar. Aksine dini hoşgörü, dinler arası diyalog ve demokrasi gibi yanlış mefhumlarla Müslümanları saptırmaya çalışıyorlar!
Müftü liderliğindeki saray mollaları, Hizb-ut Tahrir liderliğindeki hak kervanının yolunu ne kadar engellemeye çalışırlarsa çalışsınlar asla başarılı olamayacaklardır. Zira onların bu çabaları güneşi balçıkla sıvamaya benzemektedir. Dolayısıyla sömürgeci kafirlerin, ajan yöneticilerin ve saray mollalarının burunları yerlere sürünse de, Allahu Teala’nın yardımıyla hak kervanı mutlaka hedefine ulaşacaktır. İşte o gün insanlık, kesinlikle kapitalizmin karanlığından İslam'ın nuruna kavuşacaktır. Yarın bekleyeni için çok yakındır.
وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنصُرُ مَن يَشَاء وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ “O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 4-7]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İslam Ebu Halil – Özbekistan