- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Yeni Yıl Bir Kutlama Değil Aksine Sefalet ve Krizlerle Dolu Bir Avuntudur!
Haber:
Kenyalıların %50’si 2022’yi en kötü yıl olarak nitelendirdi. Infotrack Research’ün son raporuna göre, artan yaşam maliyeti, işsizlik ve sağlık hizmetlerine erişim Kenyalıları en çok endişelendiren konular arasında yer alıyor.Infotrack’ın CEO’su Angela Ambethu, benzer bir anketin yapıldığı geçen yılla karşılaştırıldığında Kenyalıların aynı sorunlardan şikayet etmesinden bu yana pek bir şeyin değişmediğini söylüyor.Ancak Kenyalıların %82’si 2023’ün geçen yıldan daha iyi olacağı konusunda iyimserler.
Yorum:
Yeni yılbaşı olarak adlandırılan gün, miladi takvime göre yılın ilk günü olan 1 Ocak’ta dünyanın birçok yerinde kutlanan bir festivaldir. Laik demokratik liderler, yaptıkları ulusal konuşmalarında genellikle yeni yılı, düzeltmenin ve yeniden daha iyi bir şekilde inşa etmenin bir başlangıcı olarak nitelendirirler! Ayrıca insanlara, yeni yılın, yeniden başlamak ve tüm hayalleri gerçekleştirmek amacıyla kararlar almak için yeni fırsatlar doğuracağı söylenir.
Bugün tüm insanlık eşi benzeri görülmemiş ekonomik, siyasi ve sosyal zorluklarla karşı karşıyadır.Bu trajediler ve krizler bir doğal afetin sonucu değildir. Ancak bunlar, tamamen seçkinlerin belirli çıkarlarını korumayı ve onlara karşı olabilecek tüm kültürleri ve etkileri baltalamayı amaçlayan belirli bir sömürgecinin hayata bakış açısına sahip kapitalist hükümetler tarafından tasarlanmıştır. Dolayısıyla eksik ve bencil insan doğasından kaynaklanan hatalarla bağlantılı insan yapımı sistemler nedeniyle sorunlar ortaya çıkmaya devam edecektir. Bu yüzden yaşanan bu krizlerin tek çözümü, ilahi bir metodun yani İslam’ın olmasıdır. İşte o zaman tüm dünya müreffeh bir hayata dönüşecektir.
Hristiyanların yeni yılının kutlanmasıyla ilgili olana gelince; bu, Müslümanlara empoze edilen Batı kültürünün bir parçasıdır.Batı, bu kültürü empoze ederek, Müslümanların Hristiyan öğretilerini kabul etmelerini, onları tanımalarını ve Hristiyanlığın İslam ile eşit olduğuna inanmalarını amaçlamaktadır. Oysa Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Yahudilerin ve Hristiyanların taklit edilmesi noktasında Müslümanları uyarmıştır. Zira Ebu Said el-Hudri’nin rivayet ettiği sahih hadiste Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: لَتَتَّبِعُنَّ سَنَنَ مَنْ قَبْلَكُم شِبْرًا بشبْر، وذراعًا بذراع، حتَّى لو سَلَكُوا جُحْر ضَبٍّ لَسَلَكْتُمُوهُ “Sizden öncekilerin yollarına karış karış ve arşın arşın mutlaka tabi olacaksınız. Hatta bir kertenkele deliğine girseler, onların arkasından gideceksiniz.” Dedik ki: Ey Allah’ın Rasulü! Onlar Yahudiler ve Hıristiyanlar mı? Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle dedi: فَمَن؟! “Başka kim olabilir ki?!”
Rusya gibi bazı baskıcı laik rejimler, İslam'a karşı savaşlarında, Hristiyan bayramlarını kutlamayan her Müslümanı tutuklama noktasına kadar ulaştılar! Örneğin Sverdlovsk Bölgesi'nin Perm Şehri Sözlü Mahkemesinde, sadece “Müslümanları gayrimüslimlerin bayramlarını kutlamamaya davet etme” davasında karar verildi. Dolayısıyla mahkeme, sosyal medyada geleneksel Rus yeni yıl festivalini kutlayan Müslümanların dışlanmasıyla ilgili bir gönderi yayınladığı için için Elvira Sultana Hamitova’yı 120 saat zorunlu çalışmaya mahkum etti.
Bu nedenle bu ümmetin evlatları, tüm insan yapımı kanunları ve yozlaşmış hukuk sistemini kaldırıp atmaları ve durumu köklü ve kapsamlı bir şekilde değiştirmek için çalışmaları gerekmektedir. Bu ise ancak yeniden Allah’ın indirdikleriyle hükmetmek ve tüm insanların mutlu ve müreffeh bir hayata şahit olacağı Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet’i kurmak yoluyla olacaktır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Şaban Muallim - Kenya