Haber-Yorum

19 Çocuğun Ölümünün Asıl Suçlusu Uygulanan Kapitalist Sistemdir!

Haber:

22 Aralık 2022’de sosyal ağlarda, Özbekistan’da 19 çocuğun Hindistan’da üretilen Doc-1 Max öksürük ilacı nedeniyle öldüğü haberi yayıldı. Radio Liberty, haberin CNN, BBC, el-Cezire ve CNBC gibi dünyanın önde gelen medya ve televizyon kanallarının ana konularından biri haline geldiğini söyledi. Radio Liberty'ye göre bir grup aktivist, bu ilaçlardan kaynaklanan gerçek vefat sayısının, Özbek yetkilileri tarafından verilen rakamlardan çok daha yüksek olabileceğine inanıyor.

Yorum:

Bugün Özbekistan da dahil olmak üzere dünyanın her yerinde, dinin hayattan ayrılmasına dayalı kapitalist ideoloji egemendir.Özbekistan, tıp da dahil olmak üzere bu sistemleri hayatın her alanında uygulamakta ve sürekli olarak laik bir ülke olduğunu vurgulamaktadır. Bu nedenle sağlık alanı da dahil hiçbir alan kapitalizmin zulmünden kurtulamamaktadır. Bunun nedeni ise, diğer uluslararası örgütler gibi Dünya Sağlık Örgütü’nün de çalışmalarını kapitalist ideoloji temelinde yürütmesi ve Özbekistan’ın da bu örgütün üyesi olmasıdır. Kapitalizmin de sadece maddi değeri, parayı ve kârı tanıdığı bilinmektedir. İlaç endüstrisi, ilaç şirketlerinin milyarlarca dolar kâr elde ettiği bir alandır, yani bu endüstri insanların acısını çektiği hastalıklarla ticari iş yapmaktadır! İnsanların acılarından, ızdıraplarından ve gözyaşlarından kazanç elde etmektedirler. 19 çocuğu öldüren aynı ilacı üreten Hintli şirket Marion Biotech de endüstrinin bir parçasıdır. Dolayısıyla da bu şirketlerin ilaçları hastalığı iyileştirmemekte, aksine çoğu durumda organa zarar vermektedir. Nitekim doktorlar arasında mizah olarak şöyle dedikleri söylenir: “Bununla ne yapacağız? Onu tedavi mi etmeliyiz yoksa yaşamasına izin mi vermeliyiz?!” Çünkü bu ilaçlar hastalığı tedavi etmiyor, aksine sadece onun semptomlarını tedavi ediyor. Zira ilaçlar hastalığı tedavi etmede başarılı olursa o zaman ilaç firmaları milyarlarca dolar kârı kaybedeceklerdir. Aynı şekilde Taşkent şehrinde bulunan Cumhuriyet Kanser Merkezi ve şube binalarının satışı da bu şirketlerin çıkarlarına ve ülkemize girişlerine hizmet etmektedir.

Tıp alanındaki yolsuzluk ve diğer sorunların, bakanın özür dilemesi, görevden alınması, yerine başka bir bakan atanması veya ilaç satışının geçici olarak durdurulması gibi yamalı önlemlerle çözülmesi imkansızdır. Aksine bu suçlar ve sorunlar, bunlara neden olan kanserin yani sadece tıp alanında değil hayatın her alanında insanların felaketine neden olan asıl günahkâr ve suçlu şerir kapitalizmin kökünden sökülüp atılmasıyla çözülebilir.

Sağlık, Allah’ın insanlığa bahşetmiş olduğu paha biçilemez en büyük nimettir. Zira Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: مَنْ أَصْبَحَ مِنْكُمْ آمِناً فِي سِرْبِهِ، مُعَافًى فِي جَسَدِهِ، عِنْدَهُ قُوتُ يَوْمِهِ، فَكَأَنَّمَا حِيزَتْ لَهُ الدُّنْيَا “Sizden hanginiz canı ve malı emniyet içinde, vücudu sıhhat ve afiyette, günlük azığı da yanında olduğu halde sabahlarsa, sanki bütün dünya kendisine verilmiş gibidir.” Bu nedenle İslam, tedavi ihtiyacı da dahil olmak üzere insanların tüm temel ve lüks ihtiyaçlarının karşılanmasını garanti etmiş ve bunu da devletin üzerine vacip kılmıştır. Allah'ın izniyle yakında kurulacak olan Hilafet Devleti’nde ırk, din ve cinsiyet ayrımı gözetilmeksizin herkesin ücretsiz tıbbi tedavi hakkı garanti altına alınacak, devlet hastanelere ilaç temin edecek ve bu amaç için Beytu’l Mâl’den para tahsis edilecektir. Kısacası Raşidi Hilafet’de insanlar, insan gibi yaşayacaklar, insan gibi muamele görecekler ve tüm değerler yerli yerince konulacaktır. Bu yüzden Müslümanları, sadece bedenin değil, kalplerin ve nefislerin de şifa bulacağı bu İslami hayata davet ediyoruz.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ “Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin.” [Enfal 24]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İslam Ebu Halil – Özbekistan