Haber-Yorum

İnsanlar Açken Karnı Tok Olan Yöneticiler Ne Kötüdür!

Haber:

Suriyeli yaşlı bir kadının, güçlük çektiği acılara, günlerce aç kalmasına ve yerde yattığı için değil şiddetli açlıktan dolayı uyuyamamasına yönelik kamptaki yürek burkan durumunu anlatan bir video klibin sosyal medyada dolaşması, onu gören birçok kişinin derinden etkilenmesine neden oldu. Kendi vakıasına anlatmaktan utanan bu kadın videoyu çeken kişiye, ağzının acıyı hiç terk etmediğini, zira ilacı aç karnına içmek zorunda kaldığını ve açlığını gidermek için biraz yemekten başka bir şey istemediğini söyledi.

Yorum:

Müslümanların başındaki yöneticiler eğlence ve hayasızlık için partiler arasında ve diğerleri de astronomik tekliflerle oyuncular getirmek ve uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapmak için sağa sola milyonlarca dolar saçıp savururken Çocukları Kurtarın Vakfı’nın (Save the Children) internet sitesinde 29 Aralık 2022’de yayınladığı bir rapora göre, Afganistan, Yemen, Sudan ve Somali akut açlıktan en çok etkilenen sekiz ülkenin başında geliyor.Örneğin Yemen’de, akut yetersiz beslenme de dahil olmak üzere acil düzeylerde gıda güvensizliği yaşayan insanların sayısı son iki yılda yüzde 66’lık bir artışla 3,6 milyondan altı milyona yükseldi. Ayrıca Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC), bu aynı ülkelerin yanı sıra Suriye’yi, 2023 yılında “yeni veya kötüleşen kriz riski en yüksek olan” ülkelerle ilgili en çok endişe duyulan ilk on ülke arasında sıraladı.

Bir deri bir kemik kalan bacımızı, Müslümanların topraklarında yaşayan milyonlarcası gibi hastalık ve yoksulluğun sıkıntısından bahsederken görmek yüreklerimizi burkuyor ve geçmişin ihtişamıyla bugünün zilleti arasındaki durumumuzu kıyaslıyoruz!

Müslümanları çatışmalarla, savaşlarla ve silahlı çatışmalarla tüketen, hayatlarını perişan eden, soğuğa, hastalığa, açlığa ve yoksulluğa terk eden zorba yönetim altındaki Müslümanların durumu yürekleri sızlatırken onların fildişi kulelerindeki yöneticileri yemeye içmeye devam ediyorlar, doymak bilmiyorlar ve efendilerini razı etmek için insanların kanlarını, hüzünlerini ve tasalarını alıp satarak ticaretini yapıyorlar. Bu yüzden sömürgeci, arkasında bıraktığı öğrencilerinin, iğrenç sömürgeci fikri mirasa efendilerinden daha hevesli olduklarından emin oluncaya kadar askeri olarak yerinden kımıldamadı.

Gelin İslami yönetim altındaki şerefli tarihimizden bir tutumdan bahsedelim; Ömer İbn Hattab Radıyallahu Anh, kıtlık (ramâde) yılı olarak adlandırılan kurak bir yılda şöyle demiştir: Onları etkileyen şey beni de etkilemedikçe tebaanın işiyle nasıl ilgilenebilirim?” Enes Radıyallahu Anh’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Kıtlık yılında Hz. Ömer zeytinyağı yiyordu, kendisine kıtlık sebebiyle tereyağını yasaklamıştı. Fakat, devamlı zeytinyağı yemekten ötürü karnında gurultu oluyordu. Karnına parmağı ile bastırarak şöyle seslendi: “İstediğin kadar gurulda, insanlar daha hayırlısını buluncaya kadar, bundan başka yiyecek bir şey yoktur.”

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
M. Durra El-Bakuş