Haber-Yorum

Aydınlık Bir Gelecek mi Yoksa Karanlık Bir Gelecek mi?

Tayland’ın Güney Derinliklerindeki Müslümanlar, Müslüman Bir Kadının Liderliğinde İdare Ediliyor!

Haber:

Anadolu Ajansı, gözlemcilere göre Tayland’ın “Müslüman kadınların siyasette ilerlemesinin” bir kanıtı olarak ilk Müslüman kadın yöneticiyi atadığını bildirdi. 57 yaşındaki Patimoh Sadiyamo, güneydeki Patani bölgesinin yeni valisi olarak atandı. Tayland kabinesi, görevin yükseltilmesini geçen Kasım ayında onaylamıştı. Budist çoğunluklu bir ülkenin İçişleri Bakanlığında yaklaşık 29 yıllık bir kariyere sahip olup daha önce de Narathiwat bölgesi (ili) vali yardımcısı olarak görev yapmıştı. 77 ilin dört güney bölgesi olan Patani, Yala, Narathiwat ve Songkhla, ana isyancı grup olan Ulusal Devrim Cephesi ile on yıllardır çatışmalara tanık oluyor. Patimoh’un bölge valisi olarak yükselmesi “birçok Müslüman tarafından olumlu bir algıya yol açtığı” düşünülüyor.

Yorum:

Patani Müslümanları yaklaşık 250 yıl boyunca zulüm gördü ve topraklarına Tayland Budist rejimi tarafından el konuldu. Şimdi Tayland’ın güneyinde uzun süredir devam eden tam bir çatışma durumunda yaşıyorlar ve İslami isimleri, Malay dilini ve Malay kültürünü kullanmalarına izin verilmiyor. Aslında Patani Müslümanları kültürel köklerinden yoksun bırakılmış olup dinlerinden uzaklaştırıldılar ve onların Malay ve İslam ile ilgili işlerinin Tayland hükümeti tarafından düzenlendiği söylenebilir. Hatta güney Tayland, şimdiye kadar Patanili Müslümanlara karşı uzun bir şiddet geçmişi olan sıkıyönetim altındaki bir bölgedir. Zira Deep South Watch tarafından kaydedilen 2004 yılındaki ölümcül şiddet eylemlerinin ardından, 2004’ten 2020’ye kadar silahlı çatışmalarda 7.000’den fazla kişi ölmüş ve 13.000 kişi yaralanmıştır.

Peki Müslüman bir kadının vali pozisyonuna atanması Tayland’ın güneyindeki çatışmayı çözebilir mi? Aslında Tayland’ın güneyinde Müslüman bir kadının atanmasının bu bölgedeki krizin yapısıyla hiçbir ilgisi olmadığı söylenebilir. Nitekim son yıllarda çözüme yönelik gelişen görüş, derin güney bölgesine özerklik sağlamak olmuş ve bu tür çabalar kesinlikle Tayland rejiminin bir politika daraltmasını gerektirecektir. Malezya son beş yıl boyunca bu çatışma bölgesindeki barış çabaları için arabulucu olarak görevlendirilmiştir. Özerklik karşılığında barış çözümü nispeten etkili olabilir. Çünkü bu, Güneydoğu Asya'da, özellikle Filipinler'in güneyindeki Aceh, Endonezya ve Mindanao’da iki benzer vakaya işaret etmektedir. Zira buralarda başlangıçta bağımsızlık isteyen gruplar vardı ancak bunlar, özel özerklik karşılığında barışı seçmişlerdi.

Sonuç olarak Patimoh Sadiyamo’nun atanmasının Tayland rejiminin Patani Müslümanlarının kalbini kazanmaya yönelik iyileştirme politikaları dışında bir etkisinin olmayacağı söylenebilir.Özellikle Sadiyamo’nun hükümette üst düzey bir görevli olarak bürokratik yapısıyla, Tayland rejiminin birçok politikasına karşı kararlı bir tavır almaya cesaret edemeyeceği neredeyse kesindir.

Bu nedenle Müslümanların bir daha özerklik şeklindeki siyasi bir oyunun ve demokrasinin tuzağına düşmemeleri gerekir. Ayrıca sorunun kökeniyle ilgili olup olmadığına bakmaksızın Müslüman bir kadının siyasi bir göreve atanması da insanlar için bir felaketin habercisidir. Zira Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: لَنْ يُفْلِحَ قَوْمٌ وَلَّوْا أَمْرَهُمُ امْرَأَةً “Yönetimlerini bir kadının eline teslim eden bir toplum kesinlikle felah bulamaz.” [Buhari rivayet etti.]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Fika Komara