Haber-Yorum

İsveç Kur’an’ın Sayfalarını Yaktı, Yöneticilerimiz İse Onun Hükümlerini Askıya Aldılar!

Haber:

İsveç’teki Türk Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakıldı.

Yorum:

İsveç’te yüce kitabımız Kuran’ı Kerim’in yakılmasına, güvenlik, siyasi ve medya takibi ile Müslümanların başındaki yöneticilerin cılız tepkileri eşlik etti. Kayda değerdir ki bunun öncesinde de Fransa, Danimarka, Hollanda ve Almanya, Kur’an’a ve Rasulümüz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e dil uzatmışlardı. Bu eylemler, aşağıdaki hususlara işaret etmektedir:

* İslam’ın ritüellerinin, daha ziyade Müslümanlar arasında en azametlisinin kutsallığının kırılması ve bu sahnelerin tekrar edilmesi, kendi zanlarına göre Müslümanların kalplerindeki bu kutsallığı azaltacaktır.

* Ülkelerinde İslam’ın yayılmasından korkmak ve ellerinden geldiğince buna engel olmak.

* Kur’an’ın yakılmasında Türkiye Büyükelçiliğinin önünün tercih edilmesi, yüzyıllar boyunca Doğu Avrupa'yı fetheden ve Batı Avrupa’yı nüfuzu altına alan Osmanlı Hilafetinin merkezi Türkiye olduğu için, İslam ümmetinin evlatlarına artık zayıf olduklarına, onları savunacak bir gücün olmadığına ve Batı’nın iradesine boyun eğmek zorunda olduklarına dair mesaj vermek.

* Müslümanların başındaki yöneticilerin tepkileri Müslüman halklarla aynı doğrultuda olup kınama, karşı çıkma ve eleştiri arasında gidip gelmiştir. Aynı şekilde trajikomik olan şey ise, Müslümanların başındaki yöneticilerin halkını gösteri yapmaya davet ettiklerini, dahası bazılarının kendilerini haklı çıkaran bir aptal gibi insanlarla birlikte gösteri yaptıklarını görmenizdir.

Burada İslam’ın ritüellerinin ve hükümlerinin çiğnenmesine karşı bireylerin ve devletlerin tepkileri arasındaki farktan söz edelim; bir Yahudi Müslüman bir kadının avret yerini açınca, Müslümanlardan biri o Yahudi’yi öldürdü, bunun üzerine Beni Kaynuka Yahudileri toplanarak o Müslümanı öldürdüler. Bu, olaya tanık olan ve buna tahammül edemeyen Müslüman bir bireyin tepkisidir. Devletin tepkisine gelince; onlarla olan ahdi bozmak ve onları Medine’den sürmektir. Dolayısıyla ülkemizde İsveç ve Avrupa ülkelerinin bayrakları dalgalanırken yöneticilerden kınama, eleştiri ve gösteri kabul edilemez. Dahası aklı başında olan biri, kaybedilen bir şeyin verilemeyeceğini bilir. Zira bu yöneticiler, Kur’an’ın hükümlerini askıya alarak, onu uygulamak için çalışanlarla savaşarak ve düşmanlarını dost edinerek, suç olarak Kur’an’ın yapraklarını yakanları da geçmişlerdir.

Ey iman eden Müslümanlar, ey mukaddesatlarına, kutsallarına ve ırzlarına yapılan saldırının ve kardeşlerinin kanlarının dökülmesinin acısını çekenler, bu hakaretlere ve ihlallere yönelik tepki, derhal çok güçlü ve hızlı bir şekilde Nübüvvet Minhacı üzere Hilafeti kurarak Allah’ın şeriatı ile hükmetmek, İslami hayatı yeniden başlatmak ve onlara gereken tepkiyi vermek için çalışmaktır. Zira onlar, sizler uyanacaksınız diye tir tir titremektedirler. O halde Allah Azze ve Celle’nin ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Âlihi ve Sellem’in Ensarları olun. Şayet yüz çevirirseniz, yerinize sizden başka bir toplum getirir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Şeyh Muhammed İbrahim - Lübnan