- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Han El-Ahmer Halkı Yerinden Edilmekle Tehdit Ediliyor ve Otorite İse Onları Kurtarmak İçin Amerika ve Avrupa’ya Güveniyor!
Haber:
Yahudi varlığının sözde Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu’yu işgal altındaki Kudüs’ün doğusundaki Han el-Ahmer bedevi topluluğunu boşaltmaya ve yıkmaya çağırdı. Filistin Ulusal Konseyi ise uyarıda bulundu ve işgalci hükümetin topluluğu ele geçirme planını başlatması durumunda bunu yeni bir felaket (Nakba) olarak nitelendirdi.
İbrani medyası, Ben-Gvir’in Pazar günü haftalık hükümet oturumuna, Filistinlilerin “C” bölgesindeki 5 yerde ruhsatsız inşa olarak tanımladığı şeyi sunduğunu ve geçen Cuma günü yerleşimciler tarafından kurulan bir karakolun boşaltılmasına yanıt olarak Filistinlilerin tahliyesini talep ettiğini söyledi.
Öte yandan Filistin Dışişleri Bakanlığı, uluslararası, Amerika ve Avrupa’ya, sağlam bir duruş sergilemesi ve Yahudi Başbakanına, işgal altındaki Kudüs’ün doğusundaki Han el-Ahmer köyünü yıkma planına durdurması için baskı yapması çağrısında bulundu. Aynı şekilde Filistin Ulusal Konseyi Başkanı Ruhi Fettuh, işgal hükümetinin Han el-Ahmer topluluğunu ele geçirme planını uygulaması durumunda Filistinlilere karşı yeni bir felaket (Nakba) uyarısında bulundu. (El-Cezire Net, 23/01/2023, uyarlanmıştır).
Yorum:
Han el-Ahmer sakinlerinin yerinden edilme dosyası, yeni Yahudi hükümetinin işlevlerini yerine getirmesinin ardından bir kez daha ön plana çıkıyor. Daha doğrusu Yahudi varlığının tüm hükümetleri, Yahudilerin sözde (E1) adı altında bir süredir planladıkları Büyük Kudüs projesini tamamlamak için Han el-Ahmer sakinlerinin yerinden edilmesini acil bir siyasi gereklilik olarak gören suçlu hükümetlerdir. Bu ise Kudüs’ün doğusundan Ölü Deniz’e kadar uzanan toprakların ele geçirilmesi, Filistin halkının Kudüs’te azınlık durumuna düşürülmesi, Ma’ale Adumim yerleşim yerinin Kudüs’e bağlanması ve Batı Şeria’nın ikiye ayrılması yoluyla yapılıyor.
Yahudi varlığı, genişlemek, Filistin halkını kısıtlamak ve onları “C” denilen bölgeden tehcir etmek için hiçbir fırsatı kaçırmamakta, ancak onları istismar etmekte, bu hususta adımlarını hızlandırmakta, bundan daha fazlasını arzulamakta, hatta toprakların halkından tamamen yoksun olmasını istemektedir. Bu yaklaşımı belirli bir hükümetle sınırlamak kasıtlı bir mugalata ve sorunun kanserli habis bir varlıkta değil de partilerde ve siyasi merkezde olduğunu göstermeye yönelik kötü niyetli bir girişim olur. Zira Netanyahu ve hükümetinden önce Benny Gantz, bölgeyi tehcir edip boşaltmak için bir plan hazırlamış ancak bu plan ertelenmişti. Şimdi de Likud ve Ben-Gvir, özellikle (Han el-Ahmer) topluluğunu yerinden etme ve yıkma kararının, meşruiyetinin Amerika ve Avrupa’nın savunduğu Yüksek Mahkemelerinin 2018’de verdiği bir karar olduğu ve Netanyahu’yu yetkilerinden ödün vermemesi konusunda uyardıkları planın uygulanması çağrısında bulunuyorlar.
Yahudi varlığı kanserli habis bir varlık olup uluslararası ve Amerika’nın kendisine yönelik desteğini istismar etmekte, dosyalar arasında hareket etmekte ve bunlardan yapabildiklerini uygulamaktadır. Dolayısıyla bir ileri bir geri yapmakta, bir bölgeye ışık tutarken diğer bölgede çalışmakta ve bazı dosyaların ertelenmesi karşılığında normalleşme ve ayrıcalıklar elde etmek için rahatsız edici davranışta bulunmaktadır. Böylece durumları değerlendirip Yahudileştirme projesini kendi lehine istismar ederken öte yandan hain otoritenin en iyi yaptığı şey kendi etrafında dönüp büyük devletlerden ve onların habis kurumlarından yardım istemektir. Gruplar da aynısını yapmaktadırlar. Bu arada asıl olan Kudüs ve Batı Şeria’daki bu suçları, herkesin gözü ve kulağı önünde, dahası kâfir Batı ve onun uluslararası kurumlarının sponsorluğunda Yahudiler tarafından daha fazla felaket ve fenalıkların olmasından önce ajan yöneticileri devirmek ve mübarek toprakları kurtarmak için ümmeti ve orduları seferber edip harekete geçirme bağlamında değerlendirmektir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. İbrahim et-Temimi - Mübarek Toprak (Filistin)