- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Lübnan’ın Hiçbir Cumhurbaşkanı O’nun Krizlerini Çözemeyecek!
Haber:
Lübnan’da birçok kişi, bir Cumhurbaşkanı seçilmesinin siyaset, ekonomi ve güvenlik alanlarında sihirli çözümler getireceğine inanıyor ve partiler ve çoğu politikacı da buna teşvik etmeye ve yalan söyleyerek bile olsa insanları ikna etmeye çalışıyorlar.
Yorum:
Tüm Lübnan halkına vurgulamamız gereken şey, bu Cumhurbaşkanı ne kadar güçlü ve popüler olursa olsun ya da Lübnan’daki yozlaşmış siyasi tarafların teşvik ettiği diğer özellikler ne olursa olsun sadece bir Cumhurbaşkanı seçmekle Lübnan’daki işlerin ve karmaşık sorunların asla çözülmeyecek olmasıdır.
Sizlere her zaman açık, net ve dürüst bir şekilde söylediğimiz gibi Lübnan’daki sorunların çözülmesini engelleyen sebep birkaç hususta yatmaktadır:
1- Sömürgeci Fransa’nın sömürgeci İngiliz ile anlaşarak Hilafetin yeniden kurulmasını engellemek için İslam beldelerini bölmek amacıyla kurduğu Şam beldesinden koparılmış suni bir Lübnan’ın varlığı; her şeyden önce bu Lübnan, tek başına bir devlet olmaya elverişli değildir. Bilakis İslam’a ve Müslümanlara düşman olan kâfir Batı’nın gözetimi ve vesayeti sayesinde kurulmuştur.
2- Lübnan’da uygulanan anayasa, uzun süre üzerimizde denenmiş olan İslam’a aykırı Fransız anayasasından alınmıştır. Dolayısıyla bu anayasa bize, Müslüman ya da gayrimüslim olsun tüm tebaasının işlerini doğru ve gerçek bir gözetimle gözeten İslam’daki yönetim sisteminin aksine sadece sefalet, eziyet, zulüm ve sıkıntılı bir yaşam getirmiştir. Çünkü İslam’ın yönetim sistemi, tüm yarattıklarının işlerini bilen Latif ve Habir olan tarafından gelmiştir. Bu nedenle tağut ile yönettiği sürece hiçbir Cumhurbaşkanı başarılı olamayacaktır.
3- Lübnan'ın herhangi bir Cumhurbaşkanı, herkesin fesadının, her konuda körü körüne Batı’ya itaat etmesinin ve gözle görülür bir şekilde İslam’a karşı savaşmasının boyutunu bildiği mevcut siyasi sınıfın içinden veya onun çevresinden olacaktır; bu nedenle Lübnan Cumhurbaşkanı yalnızca Batı’ya boyun eğecek ve ona itaatkar olacaktır. Zira her ne kadar bazıları onu seçenlerin milletvekilleri ve partileri olduğu konusunda insanları kandırmaya çalışsalar da onu iktidara getirmede üstünlük onların elindedir.
4- Mesele sadece Devlet Başkanı ile ilgili değildir. Bilakis aynı şey, Allah’ın indirdiklerinin dışında kanun koyan Meclis Başkanı, milletvekilleri, Allah’ın indirdiklerinden başkasıyla yöneten başbakan, ister Müslüman olsun ister gayrimüslim olsun bakanlar için de geçerlidir.
Bu nedenle artık olaylar, kurtuluş yolunu iyi ve net bir şekilde bilen ümmetin muhlis ve bilinçli evlatlarını aldatamaz. Kurtuluş yolu ise İslam ümmetinin otoritesini yeniden tesis etmek ve hayatın tüm işlerinde Allah’ın indirdikleriyle yönetecek birleştirici devletini kurmaktır.
İşte o zaman Lübnan, bu devletin bir parçası olacak, halkı İslam’ın adaletini hissedecek ve ekonomik, içtimai ve siyasi sorunlar olmayacağı gibi doktor, öğretmen, işçi ve diğer sorunlar da olmayacaktır. Çünkü İslam Nizamı, herkesi adaletle yönetecek, hak sahibi olan herkese hakkını verecek ve Halifeden bile olsa her bir fert hakkını alacaktır. Dolayısıyla egemenliğimiz, başka herhangi bire şeye değil şeriata ait olacaktır. İşte o zaman şeriatımız, hem yöneticiye hem de yönetilene uygulanacaktır.
O halde önümüzde başka bir seçenek var mı?!
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed Cabir - Ürdün