- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
2023 Seçimleri Cumhuriyet Tarihinin En Kritik Seçimlerinden Birine Sahne Olacaktır!
Haber:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Altılı Masa'ya dönmesinin ardından 14 Mayıs’ta yapılacak seçimde Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ilan edildi. (Ajanslar)
Yorum:
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun ev sahipliğindeki "Liderler Buluşması"na CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi Genel Başkanları katıldı. Temel Karamollaoğlu, 5 saat süren toplantının ardından Saadet Partisi Genel Merkezi önünde toplananlara hitaben yaptığı konuşmada, Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu açıkladı.
Altılı Masa’nın son toplantısında, beş siyasi parti liderinin CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday gösterilmesi konusunda uzlaşmasına karşılık İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in itirazı sonucu Millet İttifakında siyasi bir deprem yaşandı.
Masada 5 parti CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun adaylığı noktasında birleşirken, İYİ Parti Genel Başkanı Akşener bu karara itiraz ederek masadan kalktı. Sonrasında ise kendi partisi ile bir takım istişare toplantıları düzenledi. Toplantının arkasından yapmış olduğu açılamada Akşener, gelinen noktada partisinin kıskaca alındığını, bir dayatmaya mecbur bırakıldığını, ölümle sıtma arasında bir tercihe zorlandığını ve buna boyun eğmeyeceklerini ifade etti.
Akşener’in yapmış olduğu bu açıklamadan sonra CHP lideri Kılıçdaroğlu sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada ise, “Bu sofrada siyasi oyunların, nezaketsizliğin, Erdoğan dilinin olmaması gerektiğini ve kendisinin bu saatten sonra değişemeyeceğini söyledi. Sonrasında ise İYİ Parti kurullarında yapılan yoğun görüşmeler sonrası Akşener’in masaya dönmesi için Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını, “Cumhurbaşkanı yardımcısı” yapma formülü ortaya atıldı. Buna razı olan Akşener, masaya döndü. Ve günün sonunda Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olduğu resmî açıklamayla duyuruldu.
2023 cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri, ABD menşeli başkanlık sistemini savunan Cumhur İttifakı ile İngiltere menşeli Parlamenter sistemi savunan Millet İttifakı arasında geçecek. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri Cumhuriyet tarihinin en kritik ve önemli seçimlerinden birine sahne olacak. Amerika yaklaşık yirmi bir yıllık AK Parti iktidarında birçok siyasi kazanımlar elde etti. Özellikle ordu, emniyet, yargı ve diğer devlet kurumlarında İngilizlere karşı siyasi üstünlüğü ele geçirdi. Bunu da asla kaybetmek istememektedir. Buna karşılık İngilizler ise Amerika karşısında kaybettiği bu siyasi üstünlüğü yeniden ele geçirmek için uğraş verecektir. Yani İngilizler açısından bu seçim var olma veya yok olma mesabesindedir. Erdoğan açısından ise bu seçim en zorlu ve sıkıntılı bir seçim olacaktır. Bir taraftan var olan ekonomik kriz, yüksek enflasyon, işsizlik ve fakirlik gibi konular diğer taraftan yaşanan depremin ekonomik maliyeti ve toplum üzerindeki etkileri Erdoğan’ın yeniden kazanmasını zorlayacak konuların başında geliyor. Buna ilaveten HDP’nin Millet İttifakından yana tavır sergilemesi de diğer başka bir konu. İşte bu sebeplerden dolayı bu seçim belki de Cumhuriyet tarihinin en kritik ve en zorlu seçimlerinden biri olacaktır.
Bununla birlikte her ne kadar laik demokratik sistem içerisinde iki farklı uygulamayı savunsa da aslında bu ittifaklar, küresel çapta iflas etmiş, ekonomik krizler gibi toplumsal krizler de üreten, yaşanan ahlaki çöküntünün asıl müsebbibi bu laik kapitalist nizamı halka vadediyor. Nitekim Türkiye son 100 yıldır iki yönetim şeklini de denemiş ve krizlerin son bulmadığını tecrübe etmiş bir ülke. Buna rağmen siyasiler, laik sistemin ayıplarını örtmek, zayıflığını gizlemek için sorunun yöneticilerden kaynaklandığını iddia ederek halka, seçim sandığını sorunlardan çıkış yolu olarak sunuyor.
Diğer yandan deprem felaketiyle sarsılan halkın, ihtiyaçlarının giderilmesine, güvene ve istikrara ihtiyacı varken, yaralarının bir an evvel sarılması gerekirken, fakat siyasilerin gündeminde ise birbirleri arasında çıkar çatışması, rant ve koltuk kavgası var. Bu ülkede yaklaşık 95 yıl, Parlamenter sistem uygulandı. Darbelerden, krizlerden Türkiye halkı başını kaldıramadı ve toplum olarak rahat bir nefes alamadı. 2018’de yapılan referandumla Başkanlık sistemine geçildi. Peki ne değişti; ekonomik krizler mi bitti, fakirlik mi azaldı, işsizlik son mu buldu, fiyatlar mı düştü? Faiz, kumar, fuhuş, uyuşturucu ya da başka sorunlar mı çözüldü? Bilakis uygulanan laik kapitalist sistem, toplumun sorunlarını çözemiyor. Aksine birisi -Parlamenter sistemle- İngilizlerin siyasi nüfuzunu egemen kılarak çıkarlarına hizmet etmek için kavga ederken, diğeri -Başkanlık sistemi- ile ABD’nin siyasi nüfuzunu kuvvetlendirmek ve bölgesel çıkarlarına hizmet etmek için mücadele sergiliyor.
Burada biz Müslümanlar olarak sorgulamamız ve cevaplandırmamız gereken asıl konu ise;
Bizler, bu sistem tartışmalarının neresindeyiz?
Bakmamız gereken yer adaylar mı, uygulanan nizam mı olmalı?
Müslümanlar olarak, bu şer ideolojilerden uzak durma zamanı gelmedi mi?
99 yıldır üzerimizde uygulanan fasit Kapitalist sisteme karşı Allah Subahanehu ve Teala’nın rızasını gözeterek O’nun hükümlerini uygulayacak İslam’ın yönetim sistemi Hilafeti tartışmamız, konuşmamız ve onu var etmek için harekete geçmemiz gerekmez mi?
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
YILMAZ ÇELİK