- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Demokrasi; Bölünme, İç Çatışma ve Kaos Politikasıdır!
Haber:
Lahor Yüksek Mahkemesi 17 Mart’ta, Pakistan Adalet Hareketi Partisi (PTI) lideri İmran Han’a dokuz davada geçici koruyucu kefalet verilmesini kararlaştırdı. Bu ise İslamabad Yüksek Mahkemesi’nin polisin onu tutuklamasını engellemesinden saatler sonra oldu. Cumartesi günü Toshakhana yolsuzluk davasında, federal başkentte bir alt mahkeme huzuruna çıkması planlanıyor.
Yorum:
İktidardaki Pakistan Demokratik Hareketi (PDM) rejimi, geçen yıl başbakanlık görevinden alınmasından bu yana eski Başbakan İmran Han’a karşı sürekli davalar açıyor. Nitekim İmran Han ve Pakistan Adalet Hareketi partisi olaylara yönelik öfke kusuyor ve davaların İmran Han'ın seçimlere katılmasını engellemek için uydurulduğunu söylüyorlar.
Pakistan halkı artık bölünme ve kaos politikalarından bıkmış durumda. Nitekim tüm siyasi partilerin, askeri liderliğin ve yüksek mahkemenin dahil olduğu yönetici seçkinler içindeki gruplar, bizzat kendilerinin çıkardıkları yasalara tabiidirler. Buna ek olarak kendileri için uygun olduğunda yasayı manipüle ederler veya görmezden gelirler. İşte Pakistan Müslüman Birliği lideri Navaz Şerif, tedavi için yurt dışına gitti ve bir daha geri dönmedi. Ayrıca birçok mahkeme, İmran Han’ı mahkemeye çağırdı ancak o, ya güvenlik nedenlerini öne sürerek reddediyor ya da yargı üzerinde baskı kurmak için korkutucu dipnotlar kullanıyor. Askeri liderlik de partilerin pozisyonlarını ve itibarını etkiliyor. Yargı ise belirli bir tarafın lehine kararlar verebiliyor.
Siyasi kaos, ister batıda ister doğuda olsun tüm demokrasilerde meydana geliyor. Zira daha dün Trump ve destekçilerinin Amerika’da yapılan başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmeyip Capitol Hill binasına nasıl saldırdıklarına ve Demokrat ve Cumhuriyetçi partiler arasındaki keskin ayrışmanın bugün hala devam edip Amerikan dış politikasını ve bütçe kararlarını nasıl etkilediğine tanık olduk.
Demokrasi, yaratıcı Allah Subhanehu ve Teala’nın hükümlerini görmezden gelerek insanlara kanun yapma yetkisi vermiş ve yönetici seçkinlerin yaratıcısı ile olan bağını koparmıştır. Böylece onlar kendi arzu ve çıkarlarına göre kanunlar çıkarıyorlar. Şayet kanunları bir gün kendi çıkarlarıyla çatışırsa, onları bir kenara atıyorlar.
İslami yönetim sisteminde, Hilafetin, Halifenin, valilerin, askeri liderlerin ve yargının kendi arzularına göre kanunlar çıkarmaları imkansızdır. Aksine Halife de dahil tamamı, Kur’an-ı Kerim ve Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sünnetinden istinbat edilmiş hükümlere tabiidirler. Dolayısıyla askeri liderler İslami yönetimin devamlılığını sağlarken yargı ise tüm anlaşmazlıkları İslam’ın hükümlerine göre çözer. Dolayısıyla da şeriat Allah katından olup yöneticiler onu görmezden gelemezler veya manipüle edemezler.
Demokrasinin gölgesinde yönetici seçkinler arasındaki çatışma asla son bulmayacaktır. Aksine her bir partiye kendi arzu ve isteklerine göre yasa çıkarma, uygulama ve yorumlama fırsatı vermektedir. Bu yüzden yeniden Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet olmadıkça Pakistan’daki siyasi istikrarsızlığın son bulması imkansızıdır. Nitekim Allahu Teala şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا أَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ وَأُولِي الْأَمْرِ مِنْكُمْ فَإِنْ تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللَّهِ وَالرَّسُولِ إِنْ كُنْتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآَخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلًا “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Rasul’e ve sizden olan ululemre (idarecilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız- onu Allah’a ve Rasul’e götürün; bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.” [Nisa 59]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Mühendis Şeyh Şehzad - Pakistan