Haber-Yorum

Festivaller Düzenlemek Medeniyetlerin İlerlediğinin Bir Göstergesi Değildir!

Haber:

Geçtiğimiz Nisan ayının 30’u Pazar sabahı Musul’da, “Ninova Bahardır ve Medeniyettir (Yeniden İnşadır)” başlığı altında başlayan bahar ve barış festivali etkinlikleri, 1 Mayıs Pazartesi akşamı sona erdi;Kültür Bakanlığı Medya Direktörü Dr. Zehra el-Caburi, Sabah için şöyle dedi: Festival etkinliklerine, Irak’ın tüm şehirlerinden Umm Rabin-Musul el-Hadbaa’ya gelen popüler, sanatsal ve kültürel gruplar katıldılar.(Sabah Gazetesi Web Sitesi)

 

Yorum:

Pusulayı kaybetmenin alametlerinden biri de, yolunu kaybetmiş halkların, ulusal bir vesileyle bir festival veya kutlama düzenlemenin büyük bir başarı, kayda değer bir ilerleme ve gurur duymaya değer bir medeniyet olduğu vehmine kapılmalarıdır; oysa feraset sahibi biri için bu görüşün hakkı gizlemek için olduğu bir sır değildir.

Kendisi için emeklerin ve paraların harcandığı ve medyanın olayları haber yapmak için yarıştığı bu forumlar, kötü amaçlı, iyilikten yoksun, gösterişli ve kınanacak bir karışımla dolu, adi ve önemsiz şeylere teşvik edilen, enerji ve paraların israf edildiği dayanıksız toplantılardan başka bir şey değildir.

Aynı zamanda içinden geçtiği ve yaş kuru her şeyi yiyip bitiren savaşların ardından bizzat şehrin hastanelerden, okullardan ve diğer altyapılardan yoksun olmasının yanı sıra geride bıraktığı dul ve yetimler, saçma sapan şeyler için harcanan bu paralara daha layıktırlar.

Kötü yöneticilerin tebaaya karşı kayıtsız kalmaları ve çabalarını ve paralarını da onların faydasına olmayan şeyler için kullanmaları hiç şaşırtıcı değildir; zira Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: مَنْ وَلَّاهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ شَيْئاً مِن أَمْرِ الْمُسْلِمِينَ فَاحْتَجَبَ دُونَ حَاجَتِهِمْ وَخَلَّتِهِمْ وَفَقْرِهِم احْتَجَبَ اللَّهُ عَنْهُ، دُونَ حَاجَتِهِ وَخَلَّتِهِ وَفَقْرِهِ “Allah Azze ve Celle, Müslümanların idaresini bir kimsenin eline verir de, o kimse Müslümanların ihtiyaçlarını, sıkıntılarını ve zaruretlerini dinlemekten geri durursa, Allah da onun ihtiyacını, sıkıntısını ve zaruretini dinlemekten geri durur.”

Ey Müslümanlar, sakın saptırıcı medyaya aldanmayın; zira Allah Tebareke ve Teala şöyle buyurmaktadır: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا عَلَيْكُمْ أَنْفُسَكُمْ لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ إِذَا اهْتَدَيْتُمْ “Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda olunca sapan kimse size zarar veremez.” [Maide 105]

O halde sağlam bir kulpa sımsıkı sarılın, size yöneltilen dalalete dikkat edin ve insan ve cinlerden oluşan Şeytanların adımlarından sakının; zira Şeytan dostlarını alevli bir azaba sürüklemektedir. Sizin için Tebareke ve Teala’nın şu kavli gerçekleşmeden önce Rabbinize dönün: فَلَمَّا نَسُوا مَا ذُكِّرُوا بِهِ فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ أَبْوَابَ كُلِّ شَيْءٍ حَتَّى إِذَا فَرِحُوا بِمَا أُوتُوا أَخَذْنَاهُمْ بَغْتَةً فَإِذَا هُمْ مُبْلِسُونَ “Onlar, kendilerine yapılan uyarıları unutunca her şeyin kapılarını onlara açtık. Nihayet kendilerine verilenler yüzünden şımardıkları zaman onları ansızın yakaladık! Böylece onlar birdenbire bütün ümitlerini yitirdiler.” [En’am 44]

وَاللَّهُ يَقُولُ الْحَقَّ وَهُوَ يَهْدِي السَّبِيلَ“Allah ise gerçeği söyler ve doğru yola eriştiren de O’dur.” [Ahzab 4]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Bilal Zekeriya