- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Nakba’nın (Büyük Felaket) 75. Yıldönümü!
Haber:
Bakanlar Kurulu bugün yani Pazartesi günü yaptığı oturumunda, bu vesileyle bir dizi aktivite ve halk kitlelerimizin katılımı kapsamında Nakba’nın 75. yıl dönümünü anma planını onayladı.
Onaylanan planın maddeleri arasında şunlar vardır:
- Onaylanan programa göre Filistin halkı kitleleri ile onun resmi, sivil, halk ve özel kurumlarının Nakba'nın 75. yıldönümünü anma etkinliklerine katılma çağrısı.
- Öğlen saat 12:00'de çalışanların mesaisinin durdurulması.
- Milli Eğitim Bakanlığı’nın okul radyosunu tahsis etmesi ve sabah toplantısında öğrencilerin merkezi bildiriyi okuması için görevlendirilmesi.
- 12/5/2023 Cuma günü Nakba’yı ve halkımız üzerindeki yansımalarını konuşmaya hasredilmesi için Evkaf ve Din İşleri Bakanlığı’nın bir ders ve bir hutbeyi cami vaizlerine dağıtmakla görevlendirmesi... (Wafa Ajansı)
Yorum:
Bu, İngiliz Mandasının sona ermesinden ve Arap orduları ile Yahudi çeteleri arasında, Arap ordularının ezici bir yenilgiyle sonuçlandığı sahte bir savaşın patlak vermesinin ardından Filistin topraklarında bir Yahudi devletinin kuruluşunun resmen ilan edildiği 1948’deki Filistin Nakba’sının (büyük felaketin) üzerinden yetmiş beş yıl geçmesi, yöneticilerin ihanetinden başka bir şey değildir.
Öldürülenler öldürüldü, yerinden edilenler edildi, toprakların büyük bir kısmı işgalcilerin eline geçti ve bu Nakba’nın etkileri bugün hala görülebiliyor; ardından Filistin’in geri kalanının Yahudi varlığına teslim edildiği 1967 Nakba’sı (Filistinlilerin 1967 savaşı sırasında Batı Şeria, doğu Kudüs ve Gazze’den sürülmesi) geldi.
O tarihten bu yana, oldubittileri pekiştirmek, geçmişi unutturmak ve Filistin topraklarının tamamını değilse de büyük bir kısmını resmi olarak Yahudilere teslim etmek için kumpas üstüne kumpaslar kuruldu.
Filistin Kurtuluş Örgütü, Filistin halkı adına bir taviz müzakeresi yapmak için kuruldu ve Oslo’nun rahminden de utanç verici otorite doğdu; ta ki durum, bu kişilerin, Filistin’in evlatlarını öldürmek ve boyun eğmenin, teslimiyetin ve tavizin de ötesinde onları işgalciye teslim etmek için güvenlik koordinasyonunun araçlar olmasına kadar ulaştı. Filistin otoritesinin savaşları ise, Filistin şeritlerinden geçen danslar ve maratonlar ile aslen işgali ortaya çıkaran uluslararası meşruiyetin arkasında soluk soluğa kaldığı ve sömürgecinin kurumlarında bir koltuk elde etmek için amansız bir şekilde çalıştığı büyük zaferleri haline geldi. Bununda ötesinde insanlara yüklenen vergiler, telif ücretleri ve faizin yanı sıra CEDAW, “Çocuk Hakları” ve “Kadın Hakları” gibi küfür sözleşmelerinin kabul edilmesi de kafirleri razı etmek, ahlaksızlığı ve kepazeliği yaymak, ülkeyi ve insanları ifsat etmek içindir… Yani kurtuluş savaşı adı altında felaket devam etmektedir!!
Soru şu; Bakanlar Kurulu’nun kararları, Gazze’deki yeni bir savaş münasebetiyle değiştirilecek mi yoksa “düşman üzerindeki fırsatı kaçırmak” ve Oslo otoritesinin başarılarının büyüklüğünü göstermek için sonuna kadar uygulanacak mı?!
Sonuç olarak -Filistin halkı da dahil- tüm Müslümanların, Nakba’nın hakikatini ve Filistin’in kaybına yol açacak daha büyük ve azim bir Nakba’ya uzanan köklerini fark etmelerinin zamanı gelmiştir. Dikkat edin! Ümmetin Nakbası (büyük felaketi), ümmetin bağrına çöreklenen, ümmetin kanlarının, topraklarının ve kutsallarının ticaretini yapan, servetlerini çarçur eden, ümmetin evlatlarının enerjilerini heder eden ve Rabbinin şeriatını devre dışı bırakan ajan yöneticileridir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Hüsameddin Mustafa