Salı, 07 Şevval 1445 | 2024/04/16
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Gazze’ye Yönelik Vahşi Saldırı Senaryoları Daha Ne Zamana Kadar Devam Edecek!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Gazze’ye Yönelik Vahşi Saldırı Senaryoları Daha Ne Zamana Kadar Devam Edecek!

Haber:

Herhangi bir ahit ve misak gözetmeyen Yahudi varlığı, kendi iç krizlerinden kurtulmak için Gazze Şeridi'ne yönelik aniden hain bir askeri operasyon başlattı, bu operasyonda İslami Cihat Hareketi’nin Filistin’deki askeri kanadı “Kudüs Tugayları”nın üst düzey üç lideri ile aralarında kadın ve çocukların da olduğu çok sayıda Filistinli vatandaş şehit oldu. Sonra ileriki günlerde suikastlar tekrarlandı, böylece ölü ve yaralı sayısı ile yıkım ve yerinden edilmeler arttı. La havle ve la kuvvete illa billah.

Yorum:

Gazze'de yaşananlar, Yahudi varlığının Amerika, Avrupa ve kendisiyle normalleşen ve askeri yeteneklerini geliştirmemesi için Gazze’nin rahat yüzü görmesini istemeyen fiili yöneticiler ile kurduğu komplolarla birkaç yılda bir tekrarlanan senaryodur. Nitekim 2008 yılının son günlerinde 23 gün süren vahşi bir saldırı yaşanmıştı. Bu saldırılar birkaç kez tekrarlandı; zira bundan tam iki yıl önce yani 2021 yılında, mübarek Ramazan ayının son günleri ile Ramazan Bayramı arifesinde, akşam ezanına denk gelen bir vakitte oruçlular iftarlarını açmaya hazırlanırken, Yahudilerin ihanet ve suç uçakları Gazze Şeridi’ni bombaladı, bu vahşi bombalama karadan denizden ve havadan birbiri ardına on gün boyunca devam etti, geride ölü ve yaralı bıraktı, su ve elektrik de dahil olmak üzere malları ve geçim araçlarını yok etti, aileler yerinden edildiği için barınacak ve kendilerini koruyacak yer arayışına girdiler. Ardından her zaman olduğu gibi görevi Yahudi varlığını korumak olan Mısır arabuluculuğu başladı. Bunun üzerine Gazze’deki gruplara baskı yapmak, ateşkes üzerinde bir anlaşmaya varmak, sonra sükûneti sağlamak ve tabii ki Yahudi varlığının lehine ve onun güvenliğini sağlamak için temaslara başlandı.

Gazze halkının, kötüleşen yaşam koşulları ve fiziksel ve psikolojik yorgunluğun altında, dünyanın en yoğun nüfuzlu yerlerinden biri olarak kabul edilen ve temel yaşam koşullarının bile olmadığı dar bir alanda her gün acı çektiği yetmez mi?! Zira suların kirli olması, elektriğin kıt olması, işsizlik oranı dünyanın en yüksekleri arasında ve nüfusunun çoğu sosyal yardımlara bağlı olmasının yanı sıra geçişlerin sık sık kapatılması, malların girişi ve hastaların, yolcuların ve iş arayanların yurt dışına çıkışının engellenmesi, “terör” finansmanını önlemek bahanesiyle para transferlerinin devre dışı bırakılması, tarım ve balıkçılık alanlarının daraltılması ve kanser vakıalarında büyük artışın olması, bazı insanları tahammülsüzlüğe ve kurtuluş olarak da intihara sürüklemektedir.

Ey Müslümanlar: Bilmeniz gereken teyit edilmiş gerçekler şunlardır:

Birincisi: Zararlı yöneticiler, gaspçı varlığı korumak, onun ömrünü uzatmak, mübarek topraklardaki işgalini sürdürmek ve Filistin halkının dökülen kanına ortak olmak için işbirliği yapıyorlar; zira haberler, şehit liderlerin Mısır istihbarat servisi yetkilileriyle görüşmeye gitmeyi planlayan bir heyetin parçası olduklarını, bunun karşılığında onlara Yahudi varlığının kendilerine karşı herhangi bir saldırgan hareketi olmayacağına dair güvence mesajları verdiklerini, bunun da adamları ortaya çıkmaya ve yolculuğa çıkmadan önce aileleriyle vedalaşmak için o gece evlerinde uyumaya sevk ettiğini aktardılar.

İkincisi: Filistin meselesi sadece Filistin halkını ilgilendiren bir vatan meselesi değil, aksine tüm İslam ümmetinin meselesi olup hala tüm Müslümanların kalbindedir. Ayrıca Gazze’deki kuşatmanın bir kısmına bile karşı koyamayan işgal ne kadar sürerse sürsün Mescid-i Aksa Yahudilere teslim edilemez. Peki komplocu yöneticilerin tahtlarını devirecek ve onların yerine Nübüvvet Minhacı üzere Hilafeti getirecek gerçek bir savaşta -en değerli şeylerini feda edecek olan- İslam ümmetine nasıl karşı koyacak acaba? Allahu Teala’nın izniyle bu yakındır. Zira Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: لَا تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يُقَاتِلَ الْمُسْلِمُونَ الْيَهُودَ، فَيَقْتُلُهُمُ الْمُسْلِمُونَ حَتَّى يَخْتَبِئَ الْيَهُودِيُّ مِنْ وَرَاءِ الْحَجَرِ وَالشَّجَرِ، فَيَقُولُ الْحَجَرُ أَوِ الشَّجَرُ: يَا مُسْلِمُ يَا عَبْدَ اللهِ هَذَا يَهُودِيٌّ خَلْفِي، فَتَعَالَ فَاقْتُلْهُMüslümanlar Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bu savaşta Müslümanlar Yahudileri öldürürler. Hatta bir Yahudi taşın, ağacın arkasına gizlenir. Bunun üzerine o taş, o ağaç, ey Müslüman! Ey Allah’ın kulu! İşte arkamda bir Yahudi. Gel, onu öldür, der. [Müslim rivayet etti]

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنصُرُ مَن يَشَاء وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ

O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 4-7]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Raziye Abdullah

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER