Haber-Yorum

Zalim Kapitalizm!

Haber:

Der Spiegel Ekonomi Dergisi, Alman borsası DAX listesinde yer alan büyük şirketlerin yöneticilerinin gelirlerinin, bu şirketlerde çalışanların ortalama gelirinin bu yıl için 40 katına, 2021’de ise 52 katına eşdeğer olduğunu ortaya koydu.

Yorum:

İşçinin aylık maaşını almak için her gün didinip durduğu, bunun için mücadele ettiği ve giderek zorlaşan ve ıstıraplı hale gelen hayatını güvence altına almak için her gün olağanüstü çaba sarfettiği bir zamanda şirket yöneticileri ve kurum başkanları, minimum bir çabayla ve en ufak bir zahmete bile girmeden devasa paralar elde etmektedirler!

Herhangi bir kişi, Alman işçisinin çektiği acının, hangi ülke olursa olsun -ki hepsi aynıdır- Müslüman ülkelerdeki işçinin çektiği sıkıntının onda birine bile eşit olmadığını söyleyebilir; şüphesiz bu doğrudur ancak buradaki kıyaslamanın zaman ve mekan eşitliği açısından olması daha doğrudur.

Batılı kapitalist sadece kendisini önemser, sadece kendi çıkarıyla meşgul olur ve bu, uzak yakın herkes tarafından bilinen bir durumdur; bu karşılaştırma sadece Batı ülkelerinde korunduğunu zannettikleri insan haklarındaki haksız farklılıkları vurgulamak içindir; zira Batı kültürüyle sırtlanlaşmış olanlar, sürekli olarak eşitlik, adalet, hukukun üstünlüğü ve medya ve kültürel olarak propagandası yapılan diğer vehimleri dillendirip durmaktadırlar.

Alman Federal Hükümeti, 2022 Yoksulluk Raporu’nda zenginler ile yoksullar arasında giderek artan bir uçurum olduğundan bahsetti. Nitekim (DW), “zengin bir ülke ve fakir bir nüfus” başlığı altında (DW) web sitesinde şunları söyledi: “Almanya dünyanın en zengin ülkelerinden biri olmasına rağmen nüfusunun altıda biri yoksulluk riskiyle karşı karşıyadır. Zira artan gaz, elektrik ve gıda fiyatları ülke için tamamen yeni bir zorluk teşkil ediyor.” Web sitesi şunları da söyledi: “Sokaklarda uyuyan evsizler, çocuklarına daha iyi yemek yedirmek için yemek yemeyen anneler ve küçük meblağlar karşılığında mağazalara teslim etmek için çöp kutularında depozitolu şişe ve teneke arayan emekliler var.”

Almanya dünyanın en zengin ülkelerinden biri olmasına rağmen, doğrudan yoksulluk içinde yaşayan veya bu duruma düşme riski taşıyan 13,8 milyon insan var; “Alman Refah Eşitliği Derneği’nin”, yoksulluk hakkındaki güncel raporunda ulaştığı şey işte budur. Ayrıca 2020 yılında yaklaşık 1,1 milyon kişi yiyecek temin etmek için “gıda bankalarına” başvurdu ve bunların sayıları şu anda iki milyona ulaştı.

Dünyanın en zengin ülkelerinden birinin durumu işte budur; peki ya ekonomik olarak bunun altında kalanlar ne durumda acaba?!

İster doğuda ister batıda olsun, dünya ekonomilerine tahakküm edenlerin politikacılar, yetkililer ve ekonomik balinaların olduğu ortaya çıkmış olsa da bugün dünyada egemen olan ekonomik bozulmanın ve yoksulluğun sebebinin, insanlar hakkında hiçbir ahit ve anlaşma gözetmeyen ve aslen hiç tanımadıkları dini değerler bir yana tüm insani ve ahlaki değerleri bile ayaklarının altında çiğneyen sermaye sahiplerinin ve otoritenin ileri gelenlerinin zalim hakimiyeti olduğu bilinmektedir… Bu apaçık ortaya çıkıp bilinmesine rağmen o halde neden insanlar, içindeki bulundukları durumu değiştirmek için büyük bir ciddiyetle çalışmıyorlar?! Bu kötülük kökünden sökülüp atılarak insanlara, dayanışmayı, adaleti, yemek yedirmeyi ve selamı yaymayı emreden Allah’ın şeriatına geri dönmedikçe köklü bir değişim olmayacaktır.

Enes İbn Malik’in şöyle dediği rivayet edilmiştir: Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: مَا آمَنَ بِي مَنْ بَاتَ شَبْعَانَ وَجَارُهُ جَائِعٌ إِلَى جَنْبِهِ وَهُوَ يَعْلَمُ بِهِ “Yanındaki komşusu aç iken ve bunu bildiği halde tok olarak geceleyen bir kimse bana (tam olarak) iman etmiş sayılmaz.” Abdullah İbn Abbas’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: لَيْسَ الْمُؤْمِنُ الَّذِي يَشْبَعُ وَجَارُهُ جَائِعٌ “Komşusu açken tok olan (kâmil) mümin değildir.” Ebu Yusuf Abdullah İbn Selam Radıyallahu Anh’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mediye’ye geldiğinde insanlar hızla ona doğru gitmeye başladılar. Denildi ki: Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem -üç şeyle- geldi; ben de insanlarla beraber ona bakmaya geldim, Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in yüzünü görünce, onun yüzünün, yalancı birisinin yüzü olmadığını anladım. İnsanlara söylediği ilk sözü şu oldu: يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَفْشُوا السَّلَامَ وَأَطْعِمُوا الطَّعَامَ وَصِلُوا الْأَرْحَامَ وَصَلُّوا بِاللَّيْلِ وَالنَّاسُ نِيَامٌ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ بِسَلَامٍ “Ey insanlar! Selamı (aranızda) yayın. Yemek yedirin. Akrabaları ziyaret edin (sıla-i rahim yapın) ve insanlar (gece) uykuda iken namaz kılın ki, selametle cennete giresiniz.” [Ahmed, Tirmizi ve Hakim rivayet etti.]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

M. Yusuf Seleme