- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Ürdün Rejimi, Yahudi Varlığının Koruyucusu Olma Rolünü Sürdürüyor!
Haber:
Ürdün mahkemesi, savcının kendilerine 4 suçlama yöneltmesinin ardından Milletvekili İmad el-Advan ve diğer 13 sanığın davasının ilk duruşmasına, bu ayın 20’sinde yani önümüzdeki Çarşamba günü başlayacak. “İsrail”, Milletvekili Advan’ı silah ve altın kaçakçılığı suçlamasıyla geçen Nisan ayında tutuklamış ve tutuklanmasından yaklaşık bir ay sonra da onu ülkesinin yetkililerine teslim etmişti. Kaynaklar, saldırganlığa yönelik suçlamaların “ateşli silahları yasa dışı kullanmak amacıyla ihraç etmek ve ateşli silahları yasa dışı kullanmak amacıyla satmak” olduğunu açıkladı.
Yorum:
Ürdün rejimi, hiç utanmadan ve haya etmeden, bedeli ve sonuçları ne olursa olsun kararlı adımlarla Yahudi varlığının sadık bir koruyucusu olarak yoluna devam etmeye hazırdır. Ayrıca Ürdün rejimi ta ilk gününden beri, Yahudilerin Filistin’e, halkına ve en uzak bölgelerine yönelik tüm zulümlerine rağmen Yahudi varlığının doğu sınırlarını güven ve güvence altına almayı amaçlayan yorulmak bilmeyen çabalarına devam etmektedir.
Haşimilerin kutsal mekanlar üzerindeki vesayeti yalanının sahibi olan Ürdün rejimi, Filistin’e silah sokmaya çalışan bir adamı suçlamaktan ve bu silahları gaspçı Yahudilere karşı kullanma niyetini “gayri meşru” olarak damgalamaktan hiç utanmıyor!!
Bu hain rejimin meşru eylemleri, mübarek topraklardaki Yahudilerin normalleşmesine ve güçlenmesine hizmet eden eylemlerdir; ama uzaktan bile olsa Yahudilere zarar verecek veya buna katkı sağlayacak her türlü eylem, Ürdün rejiminin gözünde kınanması gereken bir eylem ve suç olup onunla mücadele edilmesi ve ona karşı konulması gerekmektedir.
Rejimin ulaştığı bu küstahlık nedir Allah aşkına?! Ama bunda şaşılacak bir şey yok; zira bu rejim,tıpkı ihanetin rahminden doğan Filistin otoritesi gibi ilk gününden itibaren bize ihanetten ve ihmalden başka bir şey vaat etmedi.
Yahudilerin bölgedeki en önemli dayanakları, Ürdün, Mısır, Suriye ve Lübnan gibi çevredeki Arap rejimlerdir; şayet onların bu varlığı güvence altına almak için yorulmak bilmeyen çabaları olmamış olsaydı, bu mübarek topraklarda birkaç gün bile kalamazdı. Bu yüzden bu ümmetin bu rejimlerden kurtulmaya ne kadar da ihtiyacı vardır; işte bunun ardından ümmet, ordularıyla birlikte tehlil ve tekbir sedalarıyla Mescid-i Aksa’ya doğru hareket edecektir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müh. Bahir Salih - Mübarek Toprak (Filistin)