Haber-Yorum

Futbol Stadyumlardan, Sınırların Açılmasını ve Yahudi Varlığının Kökünün Kazınmasını Talep Etmek İçin Haykırıyorlar

Haber:

“Nessma” web sitesi 10 Ekim Salı günü, Tunus takımının taraftarlarının Yahudi varlığının saldırganlığı karşısında Filistin direnişine desteklerini sürdürdüklerini ifade ettiklerini bildirdi.

Birçok spor grupları, Tunuslu yetkililere, bu dönemde Gazze Şeridi’nin maruz kaldığı vahşi saldırıya karşı Filistinlileri destekleme çağrısında bulundular.

Ayrıca Filistin meselesinin, ümmetin savunduğu ve dünyaya hatırlattığı en önemli meselelerinden biri olarak kalmaya devam edeceğini vurguladılar ve çeşitli Tunus kulüplerinin destekçileri, Arap rejimlerinin Filistin davasını destekleme konusundaki sessizliğini ve suç ortaklığını kınadılar; yine Cumartesi günü başkent Tunus’taki stadyumlardan biri, “Aksa Tufanı” ile dayanışma amacıyla sanatsal bir tabloya ve esir Mescid-i Aksa’ya ve Filistin halkına yardım etmek için sınırların açılması çağrısında bulunan marşlara tanık oldu.

Yorum:

7 Ekim Cumartesi günü şafak vakti Tunus sokakları, “Aksa Tufanı”, Yahudi varlığının kalelerinin yıkılması, direnişçi adamların Gazze kuşağına komşu yerleşim yerlerine girmesi ve Siyonistleri öldürerek onları esir almaları hakkındaki haberleri takip ederken sabahlarını aydınlatan, nefislerindeki izzeti canlandıran ve mutluluktan başlarını döndüren bir sevinç ve mutluluk durumuna tanık oldu.

Cumartesi akşamı statlardan birinde sporseverlerden biri, hain iktidara açık ve net bir mesaj veren siyasi bir konuşma yaparak, Filistin’deki kardeşlerine yardım etmek için sınırların açılmasını talep etti; bu olay, -Batılılaşma, sulandırma ve oyalama çabalarına rağmen- ülkenin gençlerinin canlı nabzını ve sözde “siyasi, fikri ve medya elitlerinin” çok ama çok ötesinde olan bir bilinç ve anlayışa sahip olduklarını ortaya çıkardı.

Taraftarlar maç boyunca kırılgan Yahudi varlığını ortadan kaldırmak için sınırların açılması çağrısında bulundular; ayrıca Arap yöneticilerin, kendi ümmetlerinin davasına ihanet ettiklerini, onların sadece sömürgecinin hizmetkârı olduklarını ve onların, tek dertleri güç ve para olan, görmeyen ve işitmeyen bekçi yöneticiler oldukların ifade ettiler ve gırtlakları yırtılırcasına şu şekilde haykırdılar: (Ey Filistin! Söyle onlara, ey ümmetin adamları neredesin? Onlar ruhlarını sattılar, dinlerini kaybettiler… Ömer, Selahaddin neredeler… Arap yöneticileri, para karşılığında otoriteyi satan hain yöneticilerdir… Sınırları açın, Yahudilerle, Amerika ve Tel Aviv’le savaştığımızda zaferin yakın olduğunu göreceksiniz.)

Ümmetin gençleri bu şekilde haykırarak hayati meseleleriyle ilgili anlayışlarını, kurtuluş, özgürlük ve vahdet için çalıştıklarını ve Filistin’in Yahudilerin pisliğinden kurtulması ve gaspçı varlıklarının ortadan kalkması için Filistin’deki halklarına yardım etmeyi engelleyen yapay sınırları -Sykes-Picot sınırlarını- reddettiklerini ortaya koydular.

“Aksa Tufanı”, Yahudi varlığının kalelerinin örümcek ağından daha zayıf olduğunu açıkça ortaya koydu ve silahlı bir grubun önünde yıkılarak yenilmez bir ordu efsanesini çürüttü; peki Müslümanların Halifesi’nin liderlik ettiği düzenli güçlü bir ordu olsaydı nasıl olurdu acaba?!

Bugün şahit olduğumuz ve yaşadığımız şey, Allah’ın vaadinin ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesinin gerçekleşip Allah’ın izniyle sınırları ortadan kaldıracak ve Yahudi varlığını kökünden söküp atacak olan Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet kurulduğunda meydana geleceklere dair ileriye dönük bir tablodur. Bu ise aziz olan Allah’a hiç de zor değildir.

Allah’ım, Filistin’i, halkını, yerini ve göğünü, erkeğini-kadınını, çocuklarını, gençlerini ve onun her karışını sana emanet ediyoruz. Ey katında emanetlerin kaybolmadığı Allah’ım! Onları tüm kötülük ve şerlerden koru.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Ali İbn Salim - Tunus