Haber-Yorum

Ey Gazze’deki Gruplar, Allah’a, Rasulü’ne ve Müminlere Olan Sadakatiniz, Onların Düşmanlarından Beri Olmanızı Gerektirir

Haber:

Gazze’deki cesur grupların, öldürerek, esir alarak, taşlayarak ve yok ederek Yahudi varlığından intikam almaya yönelik başarılarından ve mücrim Yahudi varlığının savaş makinelerinin dünyanın gözü ve kulağı önünde biçip doğradığı Gazze’deki masum kurbanlar için Müslümanların kalplerinin hüzün ve kederle dolmasından dolayı dünyanın doğu ve batısındaki İslam ümmetinin güçlü desteklerine ve ümmetin Gazze halkına ve gruplarına tam bağlılık gösterdiklerini ilan ettiklerine dair haberler yayıldı; Gazzetü Haşim’e olan bağlılık ve desteklerini ifade edenlerin başında, bu esnada Gazze’deki grupların savaşlarını desteklediklerini ve onlarla ittifaklarını sürdüreceklerini ilan eden tutumlarına rağmen Şam tiranı ile onun İran tiranları ve mücrim milislerinden oluşan müttefiklerinin ateşlerine maruz kalan kurtarılmış bölgedeki Şam halkı gelmektedir.

Yorum:

Mevla Subhanehu ve Teala şöyle buyurmaktadır: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا عَدُوِّي وَعَدُوَّكُمْ أَوْلِيَاء تُلْقُونَ إِلَيْهِم بِالْمَوَدَّةِ وَقَدْ كَفَرُوا بِمَا جَاءكُم مِّنَ الْحَقِّ يُخْرِجُونَ الرَّسُولَ وَإِيَّاكُمْ أَن تُؤْمِنُوا بِاللهِ رَبِّكُمْ إِن كُنتُمْ خَرَجْتُمْ جِهَادًا فِي سَبِيلِي وَابْتِغَاء مَرْضَاتِي تُسِرُّونَ إِلَيْهِم بِالْمَوَدَّةِ وَأَنَا أَعْلَمُ بِمَا أَخْفَيْتُمْ وَمَا أَعْلَنتُمْ وَمَن يَفْعَلْهُ مِنكُمْ فَقَدْ ضَلَّ سَوَاء السَّبِيلِ “Ey iman edenler! Eğer benim yolumda savaşmak ve rızamı kazanmak için çıkmışsanız, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanlara sevgi göstererek, gizli muhabbet besleyerek onları dost edinmeyin. Oysa onlar, size gelen gerçeği inkâr etmişlerdir. Rabbiniz Allah’a inandığınızdan dolayı Peygamber’i de sizi de yurdunuzdan çıkarıyorlar. Ben, sizin saklı tuttuğunuzu da, açığa vurduğunuzu da en iyi bilenim. Sizden kim bunu yaparsa (onları dost edinirse) doğru yoldan sapmış olur.” [Mümtehine 1] Ve Celle Celâluhu şöyle buyurmuştur: وَلَا تَرْكَنُوٓاْ إِلَى ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ فَتَمَسَّكُمُ ٱلنَّارُ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ مِنْ أَوْلِيَآءَ ثُمَّ لَا تُنصَرُونَ “Zalimlere meyletmeyin. Yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur, sonra yardım da göremezsiniz.” [Hud 113]

İdlib ve kurtarılmış kuzey halkının, rejimin ve onun Tahran çetelerinden oluşan müttefiklerinin bombalarının enkazının tozlarını silkelediklerini görmek yürekleri dağlıyor; Gazze’deki kardeşlerini desteklediklerini, onlara mutlak bağlılıklarını, onların düşmanlarından ve katillerinden beri olduklarına açıklamalarına ve Rablerinin bir, dinlerinin bir, savaşlarının bir, düşmanlarının bir ve kaderlerinin bir olduğunu teyit etmelerine rağmen Gazze’deki grupların liderleri, Tahran’ın mücrimlerinden ve Şam kasabından oluşan kardeşlerinin katillerine olan sadakatlerine yönelik açıklamaları tekrar etmekte ısrar ediyorlar! Şam halkı, kendi kanlarıyla kardeşlerinin kanları arasında bir ayrım yapmazken Gazze’deki grupların liderleri, İdlib katliamlarını ve Şam halkının kurbanlarını görmezden gelmekte ısrar ediyorlar; Şam halkının Gazze’deki kardeşlerinin katilleri ile kurtarılmış kuzeydeki katillerin arasında bir ayrım yapmadığı bir dönemde Gazze’deki grupların liderleri, elleri Şam halkının kanına bulanmış sözde muhalif ittifaka olan övgü ve sadakatlerini tekrarlayıp duruyorlar!

Ey Gazze’deki gruplar: Dinimizin gerekliliklerinden biri de; Müslümanların zafer ve iktidar olması, Allah’a ve dinine yardım etme ve O’na itaat etme şartına bağlıdır. Dolayısıyla Allah, Müslümanların kanlarının ve ırzlarının arasını denk tutmuş, onların terk edilmelerini haram kılmış, Müslümanlara sadakat gösterilmesini ve onlara yardım edilmesini emrettiği gibi Kendi ve Müslümanların düşmanlarından beri olmayı ve onlara karşı çıkmayı da emretmiştir.

Peki Allah’ın düşmanlarından beri olmadan nasıl Allah’tan yardım talebinde bulunabiliriz?! Tüm düşmanlardan beri olmadan Allah’a, Rasulü’ne ve müminlere sadakat olur mu?!

Daha önce Kur’an ve sünnette sabit olduğu üzere Rabbinize, Nebinize ve ümmetinize olan sadakat dışında hiçbir şeyin size fayda sağlamayacağını, olaylar ve günler size kanıtlamadı mı?! Tiranlar sizleri defalarca hayal kırıklığına uğratmadılar mı?! İşte Heniye, bukalemun gibi renkten renge giren Erdoğan’ın tutum ve açıklamaları karşısında şaşkınlığını dile getiriyor.

Şayet Şam devrimi hedefine ulaşıp hain oğlu hain Şam tiranı devrilse, onun suçlu müttefiklerinin elleri koparılsa ve tüm Müslümanların devletinin çekirdeği kurulmuş olsaydı size, başı sizde ve sonu Şam’da olan bir ordu temin etmez miydi? Başka amaçlar uğruna Filistin meselesinin ticaretini yapanlar gibi yapmazdı?

Artık sizin, her bir mücrimle tokalaştığınız ellerinizi yıkamanızın, tüm ümmetle bir araya gelmenizin, Allah’a, Rasulü’ne ve müminlere sadakat göstermenizin, kadınların ve çocukları katleden, ırzları çiğneyen, ülkeyi ihlal eden, Haçlılarla ittifak kuran, dar çıkarları uğruna onların etrafında dönen Allah’ın ve dininin düşmanlarından beri olmanızın zamanı gelmiştir. Allah’a yemin olsun ki Allah ve ümmetinizden başkası size bir fayda sağlamayacak ve Allah’ın emri üzere olmadıkça da galip gelemeyeceksiniz… O halde çok geç olmadan istikamet üzere olun ki Allah size merhamet etsin.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Şeyh Adnan Mezyan