Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
İki Renkli Yüzler ve Çatal (Yılan) Diller!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

İki Renkli Yüzler ve Çatal (Yılan) Diller!

Haber:

Batı, Aksa Tufanı sonrasında Yahudi varlığına yönelik sınırsız desteğini açıkladı.

Yorum:

Batı bir kez daha vahşi dişlerini gösterdi, somurtkan iki renkli yüzünü ifşa etti ve kendini yeniden göstermek için çatal (yılan) dilini çıkardı ve iddia ettiği özgürlükler ve insan hakları gibi ayıbını örtüsüz bir şekilde gösterdi.

Örneğin Alman hükümeti her türlü Yahudi karşıtı gösteriyi yasakladı ve “Filistin’e Özgürlük” sloganı atan herkesi tutuklamakla tehdit etti; çünkü bu slogan, onların hukuki bakış açısına göre Yahudi devletinden kurtulmak anlamına geliyor ve bu da antisemitizm olarak değerlendiriliyor. Yargı bu kanunu kınamasına rağmen ancak polis gösterilerin yapılmasına izin vermiyor ve hukuka aykırı olan kararlarına uymayanları takip ediyor; böylece onlar kendileriyle çelişiyorlar ve kendi ifadelerine göre özgürlükleri koruyan kanunlarına karşı çıkıyorlar!

Alman devletinin Yahudi devletine koşulsuz desteğini açıklamasının ardından düzenlenen resmi Federal Sözcüsü ve Dışişleri Bakanlığı sözcüsü tarafından düzenlenen basın toplantısında bir gazeteci, konuşmacılara Alman hükümetinin Gazze Şeridi’ne su, yiyecek ve elektriğin kesilmesi konusundaki tutumu hakkında altı kez şu soruyu sordu; uluslararası hukuka göre savaş suçu sayılan bu tutumu Alman hükümeti de paylaşıyor mu? Cevap ise kaçamak ve kaypak olmaktan, Hamas’ın vahşeti yalanlarının arkasına gizlenmekten, Yahudi devletinin kendini savunma hakkının olduğundan ve Alman hükümetinin kayıtsız şartsız Yahudi devletinin arkasında olduğundan başka bir şey değildi!

Öte yandan sayın Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bir yıl önce Ukrayna’ya açılan savaşın ardından Rusya’nın Ukrayna'da elektriği keserek ve altyapıyı yıkarak savaş suçu işlediğini açıklamıştı ama şimdi ise Avrupa Birliği’nin Yahudi devletine sınırsız destek verdiğini açıklıyor, Yahudi varlığının Savunma Bakanı’nın, iki buçuk milyon yerinden edilmiş mazlum insanlar için suyun, yiyeceğin, elektriğin ve tüm yaşam kaynaklarının kesileceğini ve onları hayvanlar olarak nitelendirdiğini duyurduğu açıklaması hakkında tek kelime dahi etmiyor. Bu mazlum insanların evlerinin başlarına yıkılmasından veya hastanelerin, ambulansların, okulların ve diğer sivil alanların ya da altyapıların hedef alınmasından bahsetmiyorum bile.

Bir de buna herhangi bir olay hakkında karar vermeden önce gerçekliğin doğrulanması gerektiği yönündeki çağrılarını ekliyorlar; oysa bugün onlar, şüpheler uyandırıp yalanlar yayıyorlar, medya değirmenleri İslam ve Müslümanlar hakkında yalan ve iftira üretmekle meşgul oluyor, hiçbir delil olmaksızın suçlamada bulunuyorlar, dahası herkes için açıkça ortaya çıkanları bile saptırıyorlar, bunlar ifşa olup ortaya çıkmasına rağmen hala medya bunun propagandasını yapıyor ve halkın desteğini toplamak, ilkelerinin kusurlarını, politikacıların yalanlarını ve acizliklerini gizlemek için insanları kandırıyor.

Bütün bunlar, başta Amerika olmak üzere Batı’nın, barışın, insan haklarının, hukuk devleti ve adaletin ve her gün ifşa olan ve duyan herkes için açığa çıkan diğer yalan ilkelerin savunucusu olduklarını iddia ettikleri bir sırada meydana geliyor; böylece tüm Batı’nın münafık ve yalancı olduğu ve kendisiyle övünüp durduğu değerlerinin onun için hardal tanesi kadar bile değeri olmadığı anlaşılmıştır.

Burada konunun, bir kınama veya suçlama kapsamında ele alındığı anlaşılmasın, aksine konu, gerçeği ortaya çıkarmak ve dörtlü komisyona, uluslararası mahkemelere, Birleşmiş Milletlere veya yalnızca kendi çıkarlarını düşünen diğer Batılı kurumlara başvurma çağrısında bulunarak gaflet içinde olan bazı insanlara gerçeği teyit etmek için ele alınmıştır. Dolayısıyla tüm Batı, artık somurtkan iki yüzünü ifşa etmiş, çatal dilini çıkarmış ve her zamanki gibi iki ölçü ve iki standarda sahip olduğunu ortaya çıkarmıştır. Dolayısıyla Batı’nın bize düşman olduğundan ve bizim hakkımızda hiçbir ahit ve anlaşma gözetmediğinden eminiz; çünkü onların nazarında biz, yaşamayı hak etmeyen “hayvanlarız.”

Allah’tan, zafer ve iktidar vermesini ve bizleri kötü savunuculardan ve yalanların propagandasını yapanlardan kurtarmasını niyaz ediyoruz.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

M. Yusuf Seleme

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER