Haber-Yorum

Arap Birliği… Gazze Sakinlerinin Sınır Dışı Edilmesi ve Savaş Suçu!

Haber:

El-Masdar internet sitesine göre Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayd, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’e yönelik acil mesajda, Gazze’nin kuzeyindeki tüm sakinlerin derhal güneyine nakledilmesini talep etmek yoluyla Yahudi varlığının Gazze Şeridi’ne yönelik kanlı kampanyasının bir parçası olarak işlemeyi planladığı yeni bir savaş suçunu önlemek için siyasi ve ahlaki ağırlığını ortaya koyması gerektiği çağrısında bulundu.

Ebu Gayd, Guterres’e ve onun aracılığıyla Güvenlik Konseyi’ne üye devletlere, “İsrail’in” sakinlerin nakledilmesine yönelik bu çılgın çabasının kınanması, bunun kesin ve açık bir şekilde kınanması, onun uygulamayı durdurması için etkili olan tüm tarafların özenle çalışması çağrısında bulunarak bu çılgın politikaya doğrudan izin vermenin uluslararası toplum için sonsuza dek bir utanç kaynağı olacağını ve bu durumun doğru ahlaki pusulaya bağlı kalması gerektiğini vurguladı.

Yorum:

Sömürgeci kâfir Batılı ülkelerin Yahudi varlığına yönelik tam ve koşulsuz desteği karşısında Müslümanların başına musallat olmuş Arap ülkeleri, İslam ümmetinin davası olan Filistin davasını terk ettiklerini ve ona ihanet ettiklerini bir kez daha teyit etmiş oldular; zira Haçlıların uluslararası meşruiyetine bağlı kalarak körü körüne sömürgeci kâfir Batı’ya yönelik sadakatlerini, itaatlerini ve bağlılıklarını ilan ediyorlar.

Allah aşkına Gazze’deki halkımıza bu şekilde mi yardım edilir?!

Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin siyasi ve ahlaki ağırlığını koyması gerektiği yönünde bir talepte bulunmak, bu karton devletlerin hiçbir ağılık ve iradelerinin olmadığına dair en iyi kanıttır. Bu ülkelerdeki ordular da, “İkinci Raşidi Hilafetin” olduğu tek ve birleşik bir devlet altında İslami hayatı yeniden başlatmayı arzulayan ümmete karşı koymak için kurulmuştur.

Ebu Gayd’in, (Güvenlik Konseyi’nden önce) başkan ve krallar gibi Arap liderlerinden oluşan kiralık yöneticilerine tavsiyede bulunması daha iyi olurdu; zira Yahudi varlığı karşısında sessiz kalmaları onların alınlarında sonsuza dek bir utanç lekesi olarak kalacak olup bu durum, şerî hükümlere ve onurlu Gazze’deki direnişin ortaya koyduğu Müslüman erkeklik pusulasına bağlı kalmayı gerektirir.

Aksa Tufanı, bu hain ajanları silip süpürecek ve münafıkların köklerini kazıyacak olan ümmetin tufanının açık bir habercisidir; işte o zaman muhlis ve gururlu ordularımız, Mescid-i Aksa’yı ve tüm topraklarımızı Yahudilerin ve onlar gibi olan diğer sömürgeci kâfirlerin pisliklerinden temizlemek için harekete geçeceklerdir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ahmed Tatar - Tunus