Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Ümmetimiz Canlı Ancak Yönetimdekiler Uyuşuklardır

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Ümmetimiz Canlı Ancak Yönetimdekiler Uyuşuklardır

Haber:

7 Ekim 2023’ten bu yana büyük şehirlerde ve “İsrail” büyükelçilikleri önünde Gazze'ye ve Filistin halkına karşı yürütülen savaşa karşıBatı ülkelerinden Ortadoğu ülkelerine, Doğu Asya ve hatta Güney Amerika dahil Afrika ülkelerine kadar dünyanın dört bir yanında binlerce protesto ve gösteri düzenleniyor. (crisis24)

Medya organları, “İsrail’in” Filistin halkını gelişigüzel öldürdüğü Gazze Şeridi’ne yönelik savaş baskınlarına karşı geniş çaplı öfke ve ısrarı göstermekten geri duruyorlar. Nitekim Gazze Şeridi’ndeki sağlık yetkilileri, Gazze’de bildirilen ölü sayısının şu anda 7.000’i aştığını söylüyorlar. (NPR, 26/10/2023).

Yorum:

Bir kavim kelimenin tam anlamıyla ezilip yok edilirken, kalbi atıp insanlığa ve merhamete inanan milyonlarca kişi, öfkeli protestolar için sokaklara döküldüler. Zira sosyal medyadaki binlerce video klip, Filistin halkını desteklemek ve zalim Yahudi varlığını kınamak için gerçek zamanda hareket eden kitleleri gösteriyor. Bu, insanlığa olan güveni yeniden tesis ederken devlet tarafından idare edilen medya organları yalnızca bir anlık görüntü veriyor diğerleri ise bu faaliyetleri gizlemektedirler. Dahası medya organları, Gazze halkıyla dayanışma faaliyetlerini azaltırken Yahudi varlığının habis propagandasını ise büyük ölçüde ön plana çıkarıyorlar.

Kitlesel boyutlardaki savaş suçları, üç haftadan kısa bir sürede en az iki nesli yok ediyor. Peki ümmet, bu katil varlığı destekleyip finanse ettikleri halde neden ve nasıl uluslararası topluma çağrıda bulunabilir?! Tehditlerin başında, sıradan bir adamın bile anlayamadığı onların çıkarlarını -aşırı bir biçimde korumak- geliyor.

Bununla birlikte sırandan bir kişi bile, bütün bir halkın kitlesel olarak bombalanmasını ve işlenen soykırımı reddediyor! Ayrıca Yahudi varlığının çeşitli Müslüman ülkelerindeki büyükelçiliklerine ve dışarıdaki büyükelçiliklerine yönelik yapılan küresel kampanyalar ve gösteriler, Gazze ve halkına karşı işlenen korkunç savaş suçlarını reddediyor. Dahası kitleler, Müslüman orduların müdahale etmesini talep ediyorlar.

Yöneticilerin gizli ikiyüzlü günleri ve “Büyük Şeytan'a Ölüm” ve ““İsrail’e” Ölüm” gibi sloganları artık çok geride kaldı. Zira artık geçtiğimiz günlerde Kahire zirvesinde duyduğumuz ve gördüğümüz gibi aşağılayıcı ve horlayıcı açıklamalarda geçenlerin tamamı, sadece “sert eleştirilerden” ibarettir! Bu tür zayıf sözleri telaffuz etmelerinin ve ümmetin kendilerini kınadığı ve bu yöneticilerden uzak durduğu kimselerle sonsuza dek bağlantılı olmalarının bir sakıncası yoktur. Ancak onların sözlerini dinledikten sonra sessiz kalsalardı daha iyi olurdu.

Artık geriye insanlığa olan inanç kaldı ve Allahu Teala’nın şu kavline iman kaldı: لَنْ يَضُرُّوكُمْ إِلَّا أَذًى وَإِنْ يُقَاتِلُوكُمْ يُوَلُّوكُمُ الْأَدْبَارَ ثُمَّ لَا يُنْصَرُونَOnlar size, incitmekten başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşa girecek olsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez.” [Al-i İmran 111] Ve şöyle buyuran Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in hadisi kaldı: مَا مِنْ عَبْدٍ تُصِيبُهُ مُصِيبَةٌ فَيَقُولُ إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ اللَّهُمَّ أْجُرْنِي فِي مُصِيبَتِي وَأَخْلِفْ لِي خَيْراً مِنْهَا إِلاَّ أَجَرَهُ اللهُ فِي مُصِيبَتِهِ وَأَخْلَفَ لَهُ خَيْراً مِنْهَاBir kula bir musibet isabet ederde o, ″İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn (Muhakkak ki, biz O’ndan geldik ve elbette yine O’na döneceğiz)″ der ve ″Ey Allah’ım! Bu musibetimden dolayı beni mükâfatlandır. Bana ondan daha iyi bir sonuç çıkar″ derse, muhakkak bu musibetinden dolayı onu mükâfatlandırır ve ondan daha hayırlı bir sonuç bahşeder.

Ümmetimiz yaşıyor! Ümmetimiz yaşıyor! Zira kalplerimiz ve gözlerimiz tüm kıtalardaki ümmetimiz için ağlıyor; mazlum olmayandan önce mazlum halk için, Gazze halkı için ağlıyor. Dahası onlar, kurtarmak istedikleri kardeşlerine, bacılarına ve çocukların destek olmak için yürümeye çalıştıkları sınırlarda ağlıyorlar.

Ümmetimiz canlı! Vallahi ümmetimiz canlı. Dolayısıyla mübarek Toprak (Filistin)’in bombalanıp soykırıma uğramasını umursamayan bizim yöneticilerimizdir. Nitekim şiddet çok büyük ve inanılmaz, ancak yöneticiler halkın tepkisi karşısında hayrete düşüyorlar. صُمُّۢ بُكْمٌ عُمْىٌ فَهُمْ لَا يَرْجِعُونَOnlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler.” [Bakara 18] Ayrıca siyasi olarak en bilinçli milletler, İslam ümmetinden, onun atan kalbinden ve İslam kardeşlerine ve bacılarına yardım etme konusundaki fiili tepkilerinden korkuyorlar. وَلاَ تَحْسَبَنَّ اللهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الأَبْصَارُ(Rasulüm!) Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.” [İbrahim 42]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Menal Bedir

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER