- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Arap Birliği ve Hain Yöneticilerimiz
Aptalca Tiyatrolarını Durdurmuyorlar
Haber:
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Ürdün’ün Arap Birliği adına sunduğu, Gazze’de “insani ateşkes” çağrısını talep eden kararı kabul etti.
Türkiye, Filistin, Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan ve BAE’nin de aralarında bulunduğu 50’ye yakın ülkenin sunduğu karar taslağı, 120 lehte, 14 aleyhte oy çokluğuyla kabul edilirken 45 ülke ise çekimser kaldı. (El-Cezire Net, 27/10/2023).
Arap Devletleri Birliği, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Gazze Şeridi'nde acil insani ateşkes çağrısında bulunan bir kararı kabul etmesini memnuniyetle karşıladı.
Arap Devletleri Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt yaptığı açıklamada, bu kararın 120 oy çoğunluğuyla kabul edilmesini, BM Güvenlik Konseyi’nin benzer bir karar alınmasını engelleyen “veto” yetkisinden uzak bir şekilde gerçek uluslararası iradeyi yansıttığını ve ayrıca kararı kabul eden büyük çoğunluğun, yol açtığı insani felaket ve Gazze Şeridi’ndeki sivillerin açıkça hedef alınması nedeniyle Gazze Şeridi'ne yönelik saldırının devam etmesini reddetme yönündedünya kamuoyunda açık bir eğilimin olduğuna işaret ettiğini söyledi. (Katar Haber Ajansı, 28/10/2023).
Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 10. Acil Özel Oturumu’nda sunulan (Sivillerin Korunması ve Yasal ve İnsani Yükümlülüklerin Yerine Getirilmesi) başlıklı karar tasarısının geniş bir destekle kabul edilmesini memnuniyetle karşılıyoruz.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi Cuma akşamı, Ürdün’ün Arap ülkeleri adına sunduğu Gazze Şeridi’ndeki “şiddeti” derhal durdurmaya yönelik kararı Birleşmiş Milletler’in kabul etmesini memnuniyetle karşıladı. Es-Sisi şöyle dedi: “Barış ve istikrarı seven dünya ülkelerinin de paylaştığı Gazze’deki şiddetin derhal durdurulması yönünde bugün Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen Arap kararını memnuniyetle karşılıyorum.” (Anadolu Ajansı, 28/10/2023)
Yorum:
Sanki Ruveybidaların lisanı hali şöyle diyor: “Ey halklar bu öfke niye.. bakın zamanında müdahale ettik ve önemli bir karar aldık…Haydi evinize dönün ve içiniz rahat olsun; zira Gazze emin ellerde!” Böylece tiyatro perdesi kapandı!!
Karar bağlayıcı olmasa da ancak Müslüman ülkelerdeki Yahudi varlığını koruyan mevcut rejimler ve onlarla birlikte karton Arap Devletleri Birliği bunu kendileri için büyük bir zafer ve başarı olarak değerlendirdiler!
İşte bunlar, orduları Gazze Şeridi’ndeki katliamları izleyen ve yöneticileri de Amerika ve Yahudi varlığıyla birlikte Filistin halkına karşı komplo kuran ülkelerdir! Hem de mutant Yahudi varlığının 3 haftadır evlere yönelik çılgınca bombalamasını artırdığı ve yaptıkları askeri operasyonda mahalleleri tamamen yok ederek 3.038’i çocuk, 1.726’sı kadın ve 414’ü yaşlı olmak üzere 7.326 kişinin şehit olmasına ve 18.967 kişinin de çeşitli şekillerde yaralanmasına neden olduğu bir zamanda.
İşte bugün Müslüman halklar, Amerika’nın onayı olmadan hiçbir şey yapamayan hain yöneticilerinin son maskelerini de düşürmüştür.
İşte Aksa Tufanı, ümmete, casus yöneticilerini ifşa etmiş ve onların ümmete yönelik ihanetin en derinliklerini dahi ortaya çıkarmıştır.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun yayınladığı bu zelil ve aşağılık karar, 29 Kasım 1947 tarihinde, Filistin’i bölmek ve zorlama ve baskıyla Yahudi varlığını dikmek için yayınladığı 181 sayılı kararın aynısıdır.
Dolayısıyla Gazze’de yaşananların, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun kararına ve onlar için kefenlerin temin edilmesine ihtiyacı yoktur! Yardımların, yiyeceğin, içeceğin ve çadırların sağlanmasına da ihtiyacı yoktur…
Şüphesiz Gazze’den yaşananların, Türkiye, Ürdün, Mısır ve diğer Müslüman ordulardaki subay ve askerlerin acil bir kararına, orduların veya onlardan birinin, hatta bir kışlanın, bir taburun ya da uçakları ve tankları alıp şu sloganla hızla yola çıkan askeri bir birliğin kararına ihtiyacı vardır: قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللهُ بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُّؤْمِنِينَ “Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın; onları rezil etsin; sizi onlara galip kılsın ve mümin toplumun kalplerini ferahlatsın.” [Tevbe 14] Dolayısıyla yoluna çıkan tüm hainleri ve ajanları ayaklar altına alacak ve sadece Mescid-i Aksa’da durup burayı ve tüm Filistin’i özgürleştirecek bir karara ihtiyacı vardır.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin. Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Hubeyb Kerbaka