Haber-Yorum

Gazze’de Herhangi Bir Hırsızlık Ve Yağma Olayı Yaşanmadı; Zira İman, Müminler İçin En Büyük Silahtır!

Haber:

Elektronik iletişim araçlarında geçen haberler, işçilerin ve sivillerin yıkılan evlerden cesetleri çıkardıklarını ve yaşayan sahiplerine teslim etmek için tüm paraları ve değerli eşyaları topladıklarını gösteriyor. Şu ana kadar Gazze’deki savaşta yıkılan binlerce bina ve işyerinde herhangi bir yağma veya hırsızlık olayı kaydedilmedi.

Yorum:

Subhanallah! İşte İslam düşmanlarının kalplerine gerçek korkuyu salan bu iman gücüdür. Müslümanları Rableri karşısında izzetli bir halde kalmalarını sağlayan şey, Allah Subhanehu’nun akidesinin sonsuz risaleti ve yaratıcıya olan kulluk değerleridir. Hatta Gazzeli Müslümanlar en uç bir noktada olduklarında bile uluslararası toplum onları terk etti ve ellerinde duadan başka bir şeyleri kalmadı; bu yüzden Batılı ülkelerdeki liberal yozlaşmada olduğu gibi hayvani davranışlara bir dönüş olduğunu görmüyoruz?

Allah Subhanehu ve Teala Filistinli Müslümanlara sabırların en güzelini nasip etmiş ve onların mazlumların topraklarında kalma çabaları bize, Peygamberimizin ahlakını ve Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in salih değerlerini nasıl takip etmeye çalışmamız gerektiğinin açık örneklerini göstermektedir; dolayısıyla onlar, yıkılan milletlerin hastalıklı ve yıkıcı değerleri uğruna asla bundan vazgeçmediler.

Şüphesiz Allah Subhanehu ve Teala, müminleri mal ve makamlarla yüceltmiyor; tıpkı tüm bunlara (mal ve makamlara) sahip olan ancak zelil bir şekilde sömürgeci efendilerine hizmet etmek için sürünen Müslümanların başındaki suçlu yöneticilerde gördüğümüz gibi.

Filistin’deki felakete tanık olan Müslümanlar, sessizliğinizin, “Bu benim sorunum değil”, “görevlerimizi kaybedeceğiz”, “biz Filistinli değiliz”, “Yapabileceğimiz hiçbir şey yok” ve “herhangi bir tarafta yer almak istemiyorum” gibi zalimlerin ahlakı ve Batılı değerler tarafından satın alındığını biliyorlar… Bunların hepsi, ahirette cehennem ateşine girmenizi sağlayacak olan dayanıksız bahanelerdir. Bu nedenle onur ve şerefimizin yalnızca Allah Subhanehu ve Teala’ya itaatle bağlantılı olduğunu unutmamalıyız; bu yüzden Allah Subhanehu ve Teala’nın emirlerine göre iyiliği emredip kötülükten sakındırmalıyız. Nitekim Allahu Teala şöyle buyurmuştur: كُنتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَلَوْ آمَنَ أَهْلُ الْكِتَابِ لَكَانَ خَيْراً لَّهُم مِّنْهُمُ الْمُؤْمِنُونَ وَأَكْثَرُهُمُ الْفَاسِقُونَ “Siz insanlar için çıkartılmış en hayırlı ümmetsiniz; marufu emreder, münkeri nehyedersiniz ve Allah’a inanırsınız. Eğer Ehli Kitap’da (Yahudiler ve Hıristiyanlar) iman etseydi kendileri için hayırlı olurdu. Onlardan iman edenler vardır, fakat çoğu fasıktır.” [Al-i İmran 110]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İmrana Muhammed