Haber-Yorum

İngiltere ve Onunla Birlikte Tüm Batı, Gazze’deki Savaşın Akabinde Müslümanlara Karşı Nefretlerni Açıkça Kustular

Haber:

İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman Pazartesi günü, başkent Londra’daki Filistin’e destek gösterilerini “nefret yürüyüşleri” olarak nitelendirdi. (AA, 30/10/2023). El-Cezire TV, 30/10/2023 akşamı, İngiltere’de bir bakan yardımcısı ve vali yardımcısının, İngiltere Başbakanı’na Gazze’de kalıcı ateşkes talep etme çağrısı nedeniyle görevden alındığını bildirdi.

Yorum:

Genel olarak İngiltere de dahil Batı, barışçıl yürüyüş ve gösterileri görüş ifade etmenin yasal bir yolu olarak görüyorlar amabu yürüyüşler Filistin’e destek amaçlı olduğunda İngiltere İçişleri Bakanı bunları “nefret yürüyüşleri” olarak değerlendiriyor. Ayrıca o, Avrupa’nın pek çok şehrinde Kur’an-ı Kerim’in yakılmasını nefret eylemi olarak görmedi, aksine tüm Batı, bunu kişinin düşüncesini ifade etme hakkı olarak değerlendirdi!

Öte yandan Batı, demokrasi ve görüş beyan etme hakkı konusunda övünüp durduğu her şeyin üzerinden hızla atlayarak Filistin’de devam eden savaşta Yahudi varlığının fikrini benimsemek için Yahudi varlığının kendini savunma hakkı olduğunu söyleyerek teraziyi tersine çevirmeye başladı. Yani Yahudi varlığının Gazze’de binlerce sivili öldürme hakkı vardır ama Filistinlilerin bu vahşi işgale karşı kendilerini savunma hakları yoktur; dahası şayet içlerinden biri Yahudi varlığının istediği şeyin aksine ateşkes çağrısında bulunursa, o zaman bu temsilci derhal görevden alınmayı hak ediyor!      

İngiliz ve Batı demokrasisinin bu kadar çabuk çökmesine izin verildiğine neredeyse hiç kimse inanamıyor; bu ise ancak Müslümanlara karşı göğüslerinde gizli olan, daha sonra bir patlamayla açığa çıkan büyük kinlerle açıklanabilir.Apaçık siyasi küstahlığa rağmen bu, Allah’ın İslam ümmetine bir lütfudur; zira onlar, kendilerini o kadar iğrenç bir şekilde ifşa ettiler ki tutumlarını savunmak imkansız bir hale geldi.

Burada İslam ümmeti için temel önem taşıyan şey, Batı’daki bu skandallara paralel olarak Batı’dan ayrılma yolunda hızlı davranmalarıdır. Zira hakikat en açık şekliyle ifşa olmuştur; çünkü Yahudi varlığı, Amerika ve Avrupa’daki kâfir devletler ve Müslüman ülkelerinin yöneticilerinden onları takip edip onlara katılanların istisnasız tamamı tek saf olup İslam düşmanlarını temsil etmektedirler; bu yüzden İslam ümmetinin onlardan uzak durması, bu yöneticilerden kurtulmak için mücadele etmesi ve Batılı düşmanlara tepki vermek için ümmetin enerjisinin harekete geçmesi gerekir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Bilal Et-Temimi