Haber-Yorum

Ey Güç ve Kuvvet Ehli:

Durumu Tamamen Tersine Çevirme Fırsatınız Hala Var

Haber:

Arap ve Müslüman yöneticilerin Riyad’daki hain konferansı, Gazze’deki kahraman mücahitleri yardımsız bıraktı ve siyasi çözüm olarak iki devletli çözümü sundu.

Yorum:

Gazze’deki kahraman mücahitlerin Aksa Tufanı operasyonunun başlangıcından bu güne kadar yaşattığı büyük sevinç ve sadece mücahitlerle sınırlı olmayan, aksine imanlı ve sabırlı olan Gazze halkında da gördüğümüz güçlü manevi ruh, İslam ümmetinin evlatlarının içindeki muhlis ve bilinçli kişilerin, ümmetin tüm gücüyle cihada hazır olduğunu ve ümmetin, bu zor şartlarda siyasi liderliğe ulaşmak için inisiyatif almak ve uygun kapıyı çalmak amacıyla pratik olarak harekete geçmek için bu sadık ve bilinçli insanları beklediğini hissedip emin olmalarını sağladı. Ancak aşağıdaki nedenlerden dolayı yarından önce bugün ümmete liderlik etmek için öne çıkmak en uygun olanıdır:

Birincisi: Mücahitlerin kahramanlıklarının ve gerek mücahitlere gerekse bunu güçlü bir şekilde ifade etmek için halkları harekete geçen tüm İslam ümmetine ihanet etmelerinin ardından tüm ajan ve hain yöneticilerin halklar önünde daha fazla ifşa olmaları.

Bu nedenle ümmet, bu ajan ve hain yöneticilerden kurtulmayı ümit ediyor ancak onun, siyasi bir liderliğe ve bununla uyumlu olan kuvvet ehlinin harekete geçmesine ihtiyacı vardır.

İkincisi: Sadece Yahudi varlığına verdiği destekten dolayı değil, aksine yalanlarından, aldatmalarından ve her alandaki tüm fikirlerinin uydurma olduğundan dolayı Amerika’nın liderliğindeki Batı’nın Müslümanlara yönelik politikasının ifşa olması.

Üçüncüsü: İslam ümmeti, ister Gazze’de, ister Lübnan’da, ister Ürdün’deki Kerama Savaşı’nda, ister Kenane Mısır ordusunun ve Suriye ordusunun 1973 savaşındaki hareketinde, isterse birçok Müslüman ülkede olsun içerisinde Allah yolunda savaşmaya hazır ve büyük bir potansiyel enerjiye sahip mücahitlerin olduğunu her zaman kanıtlamıştır.

Ama ne yazık ki bu kahramanlıklar ve fedakarlıklar boşa gitmiştir; çünkü ajan ve hain yöneticiler, Amerika’nın istediği çözümleri önererek meseleyi Allah’a, Rasulü’ne ve müminlere ihanete dönüştürmüşlerdir; tıpkı Filistin’i gasp eden düşman Yahudi varlığının tanınmasına yönelik talep edilen vakıanın ve sonucun olması için gerek 1973 Ekim Savaşı’ndan sonra gerekse 1965’ten bugüne kadar olan gerilla eylemi sonrasında olduğu gibi!

Şimdi bizler, modern hayatımızda görmediğimiz şekilde daha fazla kan akıtan ve hayal gücünün ötesinde dayanabilen samimi Mücahitlerin karşılaştığı aynı sorunla karşı karşıyayız; zira bunun ardından siyasi liderlerden, Amerika’nın iki devletli çözümünün kabul edilmesinin, yani daha açık bir ifadeyle yakın zamanda Riyad’da ilan edildiği gibi Filistin halkının siyasi liderleri ve tüm Arap ve Müslüman yöneticiler tarafından Yahudi varlığını resmi olarak tanıyan bir devletin anlaşıldığı şeyler işitiyoruz!

Ey kahraman Mücahitler! Kahramanlığınızın, politikacılar tarafından Filistin’i gasp eden düşman Yahudi varlığının tanınmasına dönüştürülmesine razı olacak mısınız?!

Soru aynı zamanda şerî görevlerini yerine getirmeleri için Ürdün ve Mısır başta olmak üzere Müslüman ülkelerimizdeki güç ehline yöneliktir; şerî görevin ilki, Gazze halkına yardım etmek, ajan ve hain yöneticileri ortadan kaldırmak ve herkesi tüm işlerde İslam’a göre yönetecek ve mücahitlerin tüm mübarek Filistin’i kurtarmak için başlattığı işi tamamlamak amacıyla orduları seferber edecek tek ve birleşik bir İslam Devleti kurmak için siyasi liderliği Hizb-ut Tahrir’in içindeki sadık ve bilinçli kişilere teslim etmek için harekete geçmektir; dolayısıyla ordular birleştiğinde, nükleer silahlar kullanılamaz, havacılığın rolü askıya alınır ve çatışma, gururlu Gazze savaşında da tanık olduğumuz gibi mücahitlerimizin korkak düşmanlara üstün geldiği karada gerçekleşir.

Bu nedenle açık ve dürüst bir şekilde sizlere diyoruz ki: Ey mücahit kardeşlerimiz, sakın hain çözümleri kabul etmeyin ve Filistin’in kurtarılmasından başka bir çözümün olmadığı köklü bir çözümde sizinle birlikte hareket etmeleri için İslam ümmetinizin evlatları içindeki samimi ve bilinçli kişileri arayın; işte o zaman ümmet birleşecek ve müminler de sevinecektir.

Allah Subhanehu ve Teala’dan, bu çözümün zihinlerinizde yer etmesini ve davranışlarınızda da Allah Subhanehu ve Teala’nın razı olacağı şeylerin karşılık bulmasını niyaz ediyoruz; -Allah korusun- şayet yapmazsanız, Amerika ve onun hain yöneticilerden oluşan ajanları, Allah’a, Rasulü’ne ve müminlere ihanet etmek için girdikleri işlerini tamamlayacaklardır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Muhammed Cabir - Lübnan