- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
HDK’nın Katliamları, Amerika’nın Sudan Halkına Yönelik Kötü Bir Tuzağıdır, Allah’ın İzniyle Kazdığı Kuyuya Kendi Düşecektir
Haber:
Sudan’daki ABD Büyükelçiliği, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin Darfur’da gerçekleştirdiği etnik temizliği kınayan bir bildiri yayınladı ve bildiride şöyle geçti: “Hızlı Destek Kuvvetleri ve ona bağlı milislerin, Batı Darfur’daki Ardamata’daki katliamları, Masalit topluluğu liderlerinin ve üyelerinin etnik olarak hedef alınması ve insan hakları savunucuları ve aktivistleri de dahil sivillerin keyfi olarak gözaltına alınması da dahil olmak üzere ciddi insan hakları ihlallerine ilişkin görgü tanıklarının raporlarından derin endişe duyuyoruz.
ABD, savaşan her iki tarafa da 11 Mayıs’ta yayınlanan Cidde Bildirgesi ilkeleri uyarınca, insani yardımların engelsiz bir şekilde erişimine izin verilmesi, sivillerin ve onlarla ilgi insan haklarının korunması, uluslararası insancıl hukuka ve uluslararası insan hakları hukukuna saygı gösterilmesi de dahil olmak üzere Sudan’daki sivilleri korumaya yönelik yükümlülüklerini hatırlatır.ABD, Sudan’daki zulümlerin faillerinin hesap verebilirliğini desteklemeye devam ediyor.Savaşan tarafların bu vahşi çatışmaya son vermesi gerekiyor. Sudan halkı özgürlüğü, barışı ve adaleti hak ediyor.”
Yorum:
Amerika’nın Sudan halkına yönelik katliamlardan dolayı döktüğü timsah gözyaşlarına, kirli uluslararası çatışmanın kurallarını anlayan aklı başında hiç kimse inanmayacaktır; çünkü bu suçlu devlet, Irak, Pakistan, Afganistan, Yemen ve Somali’de, silahsız sivillere karşı hava bombardımanı, kadın ve erkeklere tecavüz edilmesi, savaş esirlerinin öldürülmesi, onlara işkence edilmesi, insanlıklarının çiğnenmesi, soykırım yapılması ve uluslararası alanda yasaklı olan silahların kullanılması şeklinde Müslüman sivillere karşı birçok savaş suçları işlemiştir. Nitekim İnsan Hakları İzleme Örgütü 2005 yılında, “komuta sorumluluğu” gereği, ister kendi bilgileri dahilinde olsun isterse sorumlulukları altındaki kişilerle olsun savaş suçları işlediklerinden dolayı Bush yönetimindeki üst düzey yetkilileri suçlu hale getirebileceğini iddia etmiştir. Ama 2001 yılından bugüne kadar Amerikan güçlerinin sözde “terörizme karşı savaş” döneminde işledikleri suçlara ilişkin şimdiye kadar üst düzey bir soruşturma yapılmamıştır.
Hızlı Destek Kuvvetleri’ne yönelik yapılan açıklamalar ne kadar tehdit edici ve korkutucu olursa olsun Amerika’nın Sudan’daki işleri kontrol altına almak için planladığı bu kurnaz oyunlara hiç kimse kanmayacaktır. Zira bu gerçekler, Amerika ile özel olarak İngiltere genel olarak da Avrupa arasındaki Sudan’a yönelik uluslararası çatışmada bu güçlerin Amerika’nın elinde olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu nedenle bu iğrenç katliamların sorumluluğu birinci derecede Amerika’ya ait olup bunda da şaşılacak bir şey yoktur; zira dünyanın bu birinci devleti, 100 milyon Kızılderili’nin kafatasları üzerine kurulmuş bir devlettir!
Amerika’nın akidesini oluşturan kapitalizm, sömürgecilik metodu sayesinde tüm insanlık için bir tehlike haline gelmiştir; bu yüzden ona karşı koymak gerekir; çünkü bu kötü kurnazlığı daha önce Irak, Afganistan ve dünyanın birçok yerinde kullanan Amerika olduğu gibi kendinin güvende olduğunu hissetse bile katliamlar üzerine kurduğu krallığını güçlendirmek için yeryüzünde bozgunculuk çıkaran da odur. Ama kesinlikle kazdığı kuyuya kendi düşecek ve kanlı tarih, Allah Subhanehu’nun dilediği zaman onu yok edinceye kadar peşini bırakmayacaktır. Dolayısıyla dünyanın, insan hayatını yücelten ve ona değer veren adil bir ideoloji tarafından yönetilmesi gerekir ki kesinlikle bu da azim İslam ideolojisidir; zira İslam ideolojisi, İslam’ı tatbik edecek ve gelme zamanı hala devam eden Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti de İslam’ı taşıyacaktır. Allah’ın izniyle Hilafetin zamanı yakındır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Gâde Abdulcabbar (Ümmü Evâb) –Sudan