- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Mısır: Refah Kapısı Her Zaman Açık Ama “İsrail” Yardımların Girişini Engelliyor!
Haber:
Mısır, Gazze savaşının başlangıcından beri Refah kapısının her zaman açık olduğunu vurgulayarak “İsrail’i” yardımların girişini engellemekle suçladı.
Dışişleri Bakanlığı resmi sözcüsü Büyükelçi Ahmed Ebu Zeyd, Refah sınır kapısının açık olduğunu ve Gazze Şeridi’ndeki krizin başlangıcından bu yana hiçbir aşamada kapatılmadığını vurgulayarakengelleyici şartlar ve dayanaksız gerekçelerle Gazze Şeridi’ne yardımların girişine engel olanın “İsrail” tarafı olduğuna dikkat çekti.
Büyükelçi Ebu Zeyd, aksi yönde öne sürülen tüm iddiaları güçlü bir şekilde kınadığını ifade ederek Mısır’ın,Filistin haklarını destekleme ve Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkıyla dayanışma içinde olma yönündeki tutumlarına yönelik herhangi bir teklif verilmesini reddettiğini ve kabul etmediğini söyledi. (El-Arabiya)
Yorum:
Gazze’ye yönelik savaş olarak adlandırdığı şeyi durdurması için Yahudi varlığı üzerindeki uluslararası baskının artması karşısında Mısır’daki otorite, bir kez daha Tunus’taki “el-Hazza el-Bajiya” politikası dediğimiz politikaya dayanarak savaşın kapsamını genişletmeme kararı alan Amerikalı efendilerin talimatlarının arkasında duruyor. Nitekim plan, Gazze Şeridi’nin insani bile olsa her türlü dış kaynaktan izole edilmesini, buna karşılık Yahudi varlığının lehine uluslararası ve Arap ittifakının olmasını ve Yahudi varlığına, ekipman, askeri ve maddi teçhizatların (Amerika ve müttefikleri), gıda maddelerinin (Türkiye), gaz ve yakıtların (Mısır ve Arap ülkeleri) tedarik edilmesini temsil etmektedir. Sonra Sisi’nin sözcüsü, Mısır’ın Batı Şeria’daki otoritenin Refah geçiş kapısı üzerinde hiçbir güç ve kuvvetinin olmadığını açıkladı!
Ey Mısır’daki halkımız; Mısır ile Yahudiler arasındaki barış anlaşması, Mısır ordusunun doğu Sina’ya kuvvetini konuşlandırmasını engelliyor ve bu anayasaya da aykırıdır; bu anlaşma, Mısır ordusunu ülkenin her bir karışını koruma misyonundan vazgeçmeye zorluyor; ayrıca bu, meşru şerî olan bir kişi tarafından imzalanmadığı gibi Mezalim Mahkemesi gibi şerî bir organ veya Müslümanları temsil etmek için şerî bir şekilde seçilmiş ümmetin temsilcilerinden oluşan bir meclis tarafından da onaylanmamış bir anlaşmadır. Bundan daha da önemlisi bu anlaşma, Gazze’de veya geçiş noktalarında Yahudi varlığının hiçbir hakkını tanımıyor, Gazze’yi işgal ve gasp edilmiş bir Arap toprağı olarak kabul ediyor ki bu bile Yahudi varlığının geçiş üzerindeki “hakkının” kalkması için yeterlidir. Dahası geçiş, Gazze Şeridi ile Mısır arasında; o halde Yahudi varlığı, Mısır üzerinden neyin geçip neyin geçmeyeceğini nasıl dayatabilir? Mısır bunun için Yahudi varlığından nasıl izin isteyebilir?! Dolayısıyla bu, Mısır’ın kendi toprakları üzerindeki egemenliğini ihmal etmesidir!
Ey Mısır’daki halkımız: Mısır otoritesi, Gazze’yi on yedi yıldan fazla bir süredir kuşatıyor; dolayısıyla o, sizi hiçbir şekilde hesaba katmıyor. Oysa sizler, Allah’ın arzındaki Kenane Mısır halkısınız. Ey Mısır’daki halkımız: sizleri Allah’a, Rasulü’ne ve ümmetin tufanına çağıranlara icabet edin ve Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafeti ilan edin ki Mescid-i Aksa’yı Yahudilerin pisliğinden kurtarsın, ümmeti ajanların ihanetlerinden arındırsın, Araptan Aceme, yeryüzünün doğusundan batısına kadar tüm Müslümanları birleştirsin. Böylece Müslümanlar tek bir vücut haline gelirler, dolayısıyla vücudun herhangi bir uzvu şikayet ettiğinde diğer azaları silahla, suyla, elektrikle ve yaşam için gereken tüm ihtiyaçlarla karşılık verirler.
قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللهُ بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُّؤْمِنِينَ
“Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın; onları rezil etsin; sizi onlara galip kılsın ve mümin toplumun kalplerini ferahlatsın.” [Tevbe 14]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmed Tatar - Tunus