- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Ürdün Rejiminin Yahudilere Mesajı
İsterseniz Filistin Halkını Yok Edin Ama Kralın Tahtından Sakının!
Haber:
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, Gazze Şeridi’ne gıda, ilaç ve yakıt girişini engellemenin savaş suçu olduğunu söyleyerek Ürdün’ün Filistinlilerin yerinden edilmesini önlemek için “ne gerekiyorsa yapacağını” vurguladı. Bahreyn’de yapılan Manama Güvenlik Diyalogu Konferansı sırasında Safadi, "Bunun gerçekleşmesine (yani Filistinlilerin yerinden edilmesine) asla izin vermeyeceğiz, çünkü bu bir savaş suçudur ve ulusal güvenliğimiz için doğrudan bir tehdit olacaktır” dedi. (El Cezire Net)
Yorum:
Tüm dünyanın gözü ve kulağı önünde ve Ürdün ordusuna, Ürdün rejimine ve Ürdün Kralı’na yakın bir yerde kırk günden fazla süredir Gazze ve Batı Şeria halkının suçlu Yahudiler tarafından, çocukların, kadınların ve yaşlıların vahşice bir şekilde öldürülmesi gibi maruz kaldığı tüm katliamlara, binaların, hastanelerin, okulların ve insanların evlerinin yıkılmasına, kan şelalesine ve ceset yığınlarına, gözyaşı yerine kan ağlayan gözlere, yürekleri parçalayan sahnelere rağmen…
12.000’den fazla şehit ve 30.000 yaralıya, bir buçuk milyondan fazla yerinden edilmiş Gazzeliye ve insanlar hala güvenlik, yiyecek, ilaç, barınma veya kalacak yer bulamamalarına rağmen, Batı Şeria halkının Yahudi güçlerinin baskınlarına, katliamlarına ve binlerce kişiyi tutuklamasına maruz kalmasına rağmen, Ürdün rejiminin uykusunu kaçıracak ve huzurunu bozacak böyle bir şeyle karşılaşmamasına rağmen, evet tüm bunlara rağmen Ürdün rejimi ordularını, tanklarını ve uçaklarını Gazze halkına yardım etmek için harekete geçirmedi!
Ürdün’e göç etme olasılığı ile ilgili hususa gelince; Ürdün rejimi köpürmeye ve gök gürültüsü gibi gürlemeye başladı, savaş ilan etme ve ulusal güvenlik gibi lafız ve ibarelerini kullanmaya başladı ve bunu yapmak için de tanklarını ve ordusunu hareket geçirdi ve Ürdün-Filistin sınırındaki askeri yığınaklarını artırdı, bunun da ötesinde Nablus’a askeri sahra hastanesi göndermeye başladığı gibi Cenin ve el-Halil’e de başkalarını göndermekten bahsetmeye başladı. Sanki Ürdün rejiminin lisanı hali mücrim Sisi’nin şu şekildeki konuşmasına benziyor;Filistin halkını öldürün, onlara istediğinizi yapın, isterseniz yok edin ama her şey Filistin'in içinde olsun! Bu da Ürdün rejiminin, konu Filistin sınırları içinde kaldığı sürece Gazze ve Batı Şeria halkının Yahudi güçleri tarafından öldürülmesinde bir sakınca görmüyor demektir. Hastane göndermekle de Yahudilere şöyle bir ek mesaj vermek istedi; siz yaralayın, öldürün ve yok edin, tedavi etmek ve defnetmek de bize ait olsun!
Ürdün rejiminin İngilizlerin eliyle kurulduğu günden beri aptallığı ve ajanlığı şudur; Yahudiler Filistin'i işgal etsinler, Mescid-i Aksa'yı ve tüm mübarek toprakları yiyip yutsunlar ve Filistin halkını yok etsinler ancak kraliyet tahtının devrilmesinden ve İngilizlerin Ortadoğu’daki kalesinin ellerinden alınmasına yol açabilecek göçten sakınsınlar. İşte Ürdün rejiminin endişe duyduğu tek şey budur.
Artık tüm muhlislerin ve cesur Ürdün ordusunun, İngilizlerin ve onların kuklası olan kral ve rejiminin durumunu altüst etmek, onurlu orduya itibarını geri kazandırmak, Filistin’i kurtarmak ve Yahudilerden ellerine geçirdikleri her şeyi büsbütün tahrip etmek için harekete geçmelerinin zamanı gelmiştir. Şayet Allah Subhanehu’ya karşı sadık ve samimi olurlarsa, Allah’ın izniyle bunu ve daha fazlasını yapmaya muktedirdirler.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müh. Bahir Salih - Mübarek Toprak (Filistin)