- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Gazze ve Cenin'deki Soykırım ve Fas'taki Utanç ve Rezalet Rejimi, Hepsi Sömürgeciliğe Hizmet Etmekle İlgili!
Haber:
Fransız Ordusunun Akdeniz ve Karadeniz Deniz Bölge Komutanlığı'nın “X” platformundaki (eski adıyla Twitter) resmi hesabında yaptığı bir yayına göre Fransız Ordusunun Akdeniz Deniz Bölge Komutanı ve Akdeniz Bölge Deniz Valisi Koramiral Gilles Boidevezi, Fas Kraliyet Donanması’nı Fransa açıklarında Fransız mevkidaşı ile bir araya getirecek “Chibek 2023 manevraları” çerçevesinde Faslı askeri yetkilileri kabul etti.
Yorum:
Göğsümüze çöreklenen hain ve utanç verici rejimler, ne kadar alçak ve aşağılıktırlar! Mübarek topraklarımız Gazze, Cenin, İdlib-Şam’da savaş, soykırım ve holokost arenası, bizim trajedilerimiz ve acılarımız olduğu halde ordularımız, sömürgecinin kölesi Ruvaybida yöneticilerin sömürgecinin ihtiyacı olan her yere harekete geçirdiği sömürgecinin ipoteğindedir; zira Ankara’nın yalancısı laik cumhuriyetçi Erdoğan, devrimini ezmek, devrimcilerin pusulasını çarpıtmak ve Şam’ı Amerikalıların pençesinde tutmak için Şam’a göndermişti; daha önce de Amerika'nın Afganistan’ı sömürgeleştirmesine destek olmak için orduyu harekete geçirmişti. Şimdi de ordusuyla Amerikalıların peşinde dolaştığını, Irak’ta, Batı Trablus'ta ve Azerbaycan’da onların sömürgeciliğine hizmet ettiğini görmektesiniz. Filistin’e gelince; Siyonistlere petrol ve yiyecek sağlamakta ve gemileri de Ceyhan limanından yükleme yapmaktadır; bunu ise Erdoğan’ın ihanet ortağı olan eski Dışişleri Bakanı Davutoğlu ifşa etmiş ve onun ihanetinden bahsetmiştir.
Hain Ürdün’e gelince; ordusunu her vadide sömürgecinin hizmetinde dolaştırdı; zira Irak’tan Doğu Timor’a kadar sömürgecisine destek verdi, kendisini ümmetin bedeninden ayırma konusunda Batılı sömürgeciye destek verdi, Afrika halklarının ve hatta Karayip Denizi’ndeki Haiti’nin zenginliklerinin yağmalanması konusunda Batı’yı desteklemek için ordusunu Fildişi Sahili, Liberya, Kongo, Eritre ve Angola'ya gönderdi. Ama lanet olası sadece bir taş atımı uzaklıktaki Mescid-i Aksa ve mübarek topraklarına karşı bir hata yapıp yoldan saptı.
Aşağılık Mısır’a gelince; ordusunu Sina’ya doğru harekete geçirdi, oranın evlatlarını yaktı, halkını terk etti, Refah’ını ıssız bir ovaya çevirdi, Gazze kuşatmasını sıkılaştırdı, halkını aç bıraktı, Mısır topraklarında bulunan Refah’taki kardeşlerinden her türlü destek ve yardımı engelledi ve Mısır ordusunu gazaba uğramış varlığın koruyucusu haline getirdi.
Alçak ve aşağılık rejim Fas’a gelince; topraklarını Yahudilerin atıklarının çöplüğüne dönüştürmüş, Yahudileri dost ve veliler edinmiş, onlarla her türlü siyasi, güvenlik, askeri, ekonomik ve kültürel anlaşmalar yapmış, Fas topraklarında korkak Siyonistlerin kaçması ve katillerinin dinlenmesi için sığınak, dinlenme ve turizm yerleri inşa etmiş, Siyonist Danışmanı Azoulay’ı Yahudilerin işlerinin vasisi olarak atamış, sonra ülke halkının mahsulleri, sebzeleri ve geçim kaynakları pahasına Yahudilerin ülkeye getirdikleri genetiği değiştirilmiş ve su tüketen meyve ve sebzeleri pazarlama noktasında kullanması için ülkenin topraklarından en verimli yerleri Yahudiler için tahsis etmiştir; ayrıca gaspçı Siyonistlerle normalleşme ihanetinin utancı içinde Filistin’deki gaspçı Siyonistlerin çoğunun Fas ülkesinin Yahudilerinden olmasıyla övünüyor. Dahası zihinleri çarpıtmak, bilinci tahrif etmek ve ihaneti normalleştirmek için Yahudiler ve onların ülke halkından olduklarına dair hikayeleri ve kıssaları eğitim müfredatına dahil etti. Bu alçak rejimin ihaneti o kadar şiddetli hale geldi ki, gazaba uğramış lanetli halk, Müslümanların dini konusunda söz ve fikir sahibi oldu; zira 9 Şubat 2022’de Müslümanlardan minber imamları ile Yahudi hahamlar arasında hoşgörü kültürünün pekiştirilmesi için Yahudi varlığı ile pratik iş birliği planları görüşüldü (ki bu, Allah’ın yarattıklarının en zelili önünde bir teslimiyet ve küçüklüktür).
Bu alçak rejim ihanetiyle yetinip tatmin olmamış, bilakis tüm gücüyle sömürgeciye hizmet etmekte ısrar etmiş, dahası kendisini buna adamıştır. Ülke halkı, mübarek toprakları Gazze’de evlatlarının, kadınlarının, yaşlılarının ve kardeşlerinin yok edilip katledilmesinden endişe ve üzüntü duyarken, utanç verici medya ümmetin hareketini köreltse bile Fas halkından kardeşlerine destek vermek için sokağa dökülmediği tek bir şehir yokken ve mesele de hala durmamışken, bu aşağılık rejimin CEDAW’dan müstehcen maddeler çıkarmakla, bunları bir sosyal sistem olarak kanunlaştırmakla meşgul olduğunu ve değişiklik komitelerinin aralıksız toplantılar yaptığını görmektesiniz; ayrıca insanların dikkatlerinin dağılması ve kardeşlerinin trajedisiyle meşgul olmaları durumunu istismar ederek (karşılıklı rızaya dayalı) iğrenç zinayı yasal hale getirmekle, Lut kavminin büyük günah olan eylemini (bunu suç sayan kanunu Ceza Kanunundan çıkarmakla) ve kürtaja izin vermekle uğraşmaktadır. Gazze katliamı yaralarımızı kanatıp ciğerlerimizi parçalarken bu utanç verici rejim, fıskın, ahlâksızlığın ve kötü alışkanlıkların yayılması festivali olan “Marakeş Uluslararası Film Festivali”ni düzenledi.
Sonra kendisini sömürgeciye hizmet etmeye adadığı için ülkenin ordusunu sömürgecilerin ordularındaki bir tabur ve kolordu haline getirdi; zira Irak’ın sömürgeleştirilmesinde Batı’ya askeri olarak destek verdi, daha sonra ordu Batı’nın Yemen üzerindeki sömürge çatışmasına dahil oldu, dahası barışı koruma güçleri aldatmacası altında sömürgelerini koruması için Batılı sömürgecilere asker sağladı ve Kongo, Somali, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Fildişi Sahili ve Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki Fas ordusundan 51.000’den fazla askerle sömürgecisine destek verdi.
Bugün Gazze’nin imha edilmesi kalplerimizi paramparça ederken aşağılık rejim, orduyu aşağılık sömürgeci Fransa ile birlikte tatbikata gönderdi. Fransa ile ilişkilerin gergin olduğu bilinmektedir ancak sömürge rejiminin görevi ve Fas’taki ajan rejimin yörüngesinde döndüğü asıl sömürgecinin ihtiyacı, Fas ile kapının aralık bırakılmasını, Fransa ile ilişkilerin soğuk kalmasını ve bunun kapıların kapanması ve ilişkilerin kopma noktasına ulaşmamasını gerektiriyor.
Hain ve utanç verici rejimler işte böyledir; zira yöneticileri sömürgecinin köleleri olup sorunlarımıza karşı komplo kurmaya devam etmektedirler. Aha işte onlar, ordularımızı sömürgecinin ordularına bağlı tümenlere ve lejyonlara dönüştürdükleri gibi sonra her bir Ruveybida, sömürgeci kâfir Batı’nın bize karşı tuzaklarını, komplolarını ve kinlerini uygulamak için can atıyor.
Yöneticilerimiz zamanımızın iki yüzlü grubundan olup onlar bizim en nefret ettiğimiz düşmanlarımızdır; dolayısıyla bu ümmetin, bunlardan kurtulmaktan, kendilerini adadıkları ve sürdürmeye çalıştıkları sömürge sistemini ve sömürge koşullarını kökünden söküp atmaktan başka kurtuluşu yoktur. Yani onlar, sürekli, her zaman ve her yerde münafıktırlar ve zamanımızın münafıkları da bizim yöneticilerimizdir. Nitekim onlar hakkında şu ayet inmiştir: لَئِنْ لَمْ يَنْتَهِ الْمُنَافِقُونَ وَالَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ وَالْمُرْجِفُونَ فِي الْمَدِينَةِ لَنُغْرِيَنَّكَ بِهِمْ ثُمَّ لَا يُجَاوِرُونَكَ فِيهَا إِلَّا قَلِيلاً * مَلْعُونِينَ أَيْنَمَا ثُقِفُوا أُخِذُوا وَقُتِّلُوا تَقْتِيلاً * سُنَّةَ اللهِ فِي الَّذِينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلُ وَلَنْ تَجِدَ لِسُنَّةِ اللهِ تَبْدِيلاً “Andolsun, Münafıklar, kalplerinde hastalık bulunanlar, şehirde kötü haber yayanlar (bu hallerinden) vazgeçmezlerse, seni onlara musallat ederiz (onlarla savaşmanı ve onları şehirden sürüp çıkarmanı sana emrederiz); sonra orada, senin yanında ancak az bir zaman kalabilirler. Hepsi de lânetlenmiş olarak nerede ele geçirilirlerse, yakalanır ve mutlaka öldürülürler. Allah’ın önceden geçenler hakkındaki kanunu budur. Allah’ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.” [Ahzab 60-62]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Münâcî Muhammed